DGS den kaç tercih hakkı var?
DGS'de Kaç Tercih Hakkın Var? Bilmeniz Gerekenler
Dikey Geçiş Sınavı (DGS) sonuçların açıklandı, heyecan dorukta! Peki, kaç tercih hakkın var? Bu işin mantığı ve stratejisi ne? Gelin, boş lafa boğulmadan direkt konuya girelim.
Tercih Sayısı ve Sistem Nasıl İşliyor?
Öncelikle bilmen gereken en önemli şey şu: DGS'de 24 tercih hakkın bulunuyor. Bu, önünde ciddi bir seçenek havuzu olduğu anlamına geliyor. Ancak bu hakkı öyle rastgele kullanmak yerine, akıllıca bir stratejiyle değerlendirmek gerekiyor. Sistem şöyle işliyor: Sıralamana göre bir üniversiteye yerleştiğinde, o bölüm ve üniversite senin için kesinleşiyor. Yani, ilk tercihin gelirse ve sen de kabul edersen, diğer tercihlerine bakılmaz. Bu da her bir tercihin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.
Deneyimlerime göre, birçok aday sadece çok istediği bölümleri sıralıyor ya da tamamen rastgele tercihler yapıyor. Bu büyük bir hata! Elindeki 24 hakkı, hem hayallerindeki bölümleri hem de "olsa fena olmaz" diyebileceğin, garantiye yakın yerleri de kapsayacak şekilde değerlendirmelisin.
Puan Türleri ve Yerleştirme Sistemi
DGS'de yerleştirmeler puan türlerine göre yapılıyor. Yani senin yerleştirileceğin puan türü, hangi bölümleri tercih edebileceğini belirliyor. Örneğin, sayısal puanın yüksekse mühendislikler, eşit ağırlık puanın yüksekse işletme, iktisat gibi bölümler senin için öncelikli olabilir. Ancak unutma, bazı bölümler için hem sayısal hem de eşit ağırlık puanı geçerli olabiliyor. Hangi puan türünün senin için daha avantajlı olduğunu ve hangi bölümleri kapsadığını ÖSYM'nin DGS kılavuzundan mutlaka kontrol etmelisin.
Örnek vermek gerekirse, Bilgisayar Mühendisliği için genellikle sayısal puan kullanılırken, bazı üniversitelerin Endüstri Mühendisliği gibi bölümleri için hem sayısal hem de eşit ağırlık puanı kabul edilebilir. Bu durum, senin de tercih listeni oluştururken hangi puan türüne odaklanman gerektiğini belirlemende kritik rol oynuyor.
Tercih Listesi Oluşturma Stratejileri
İşte işin en can alıcı noktası burası. 24 hakkı nasıl kullanacaksın?
- Hayallerindeki Bölümler: İlk sıralara en çok istediğin, puanının tutma ihtimali olan bölümleri yaz. Bu bölümlerin sıralamalarını ve puanlarını iyi analiz et.
- Garanti Yerler: Orta sıralara, puanının rahatlıkla yetebileceği, mezuniyet sonrası iş bulma potansiyeli yüksek bölümleri ekle. Bu, bir yere yerleşme ihtimalini artırır.
- Sürprizler ve Esneklik: Alt sıralara ise puanının biraz altında kalan ama yine de ilgi duyduğun veya farklı şehirlerdeki alternatif bölümleri ekleyebilirsin. Bu, kontenjanlarda olası boşluklardan veya ek yerleştirmelerden faydalanmanı sağlayabilir.
- Devlet ve Vakıf Dengesi: Tercih listeni oluştururken hem devlet üniversitelerini hem de burslu veya uygun ücretli vakıf üniversitelerini de göz önünde bulundur. Burslu programlar harika bir fırsat olabilir.
Deneyimlerime göre, tercih listesini hazırlarken en büyük hata, sadece çok popüler veya yüksek puanlı bölümlere odaklanıp, tutma ihtimali düşük olan yerleri listeye dahil etmemek. Unutma, DGS'de sıralaman çok önemli. Kendi sıralamana uygun, gerçekçi bir liste hazırlamak yerleşme şansını katbekat artırır.
Kontenjanlar ve Ek Yerleştirme Süreçleri
Her yıl üniversitelerin DGS kontenjanları farklılık gösterebilir. Bu kontenjanlar, hem tercih listeni oluştururken hem de yerleşme ihtimalini değerlendirirken dikkate alman gereken en önemli faktörlerden biri. Eğer ilk yerleştirmede bir yere yerleşemezsen, üzülme. Çünkü DGS'de ek yerleştirme (yani boş kalan kontenjanlar için yapılan ikinci bir yerleştirme) süreci de oluyor. Bu süreçte de yine tercih hakkın bulunuyor ve ilk yerleştirmede kontenjanı dolmayan bölümlere yerleşme şansın devam ediyor.
Bu ek yerleştirme sürecini hafife alma. Bazen ilk yerleştirmede puanı yetmeyenler, bu süreçte beklenmedik bölümlere yerleşebilir. Bu yüzden, bu süreci de takip etmek ve elindeki tercih haklarını akıllıca kullanmak son derece önemli.