Esik ve Pazırık Kurganı hangi devlete ait?

Esik ve Pazırık Kurganları: Asıl Kimin Eseri?

Esik ve Pazırık kurganlarının kökeni meselesi aslında arkeolojide çok da yeni bir tartışma değil. Deneyimlerime göre bu iki önemli mezar buluntusu, genellikle Sakalar ve onlarla yakın ilişkide olan farklı Asya kökenli göçebe gruplarla ilişkilendirilir. Ama işin aslı biraz daha derinlerde yatıyor.

Sakalar: Göçebe İmparatorluğun İzleri

Önce Esik Kurganı'ndan başlayalım. Kazakistan'ın Almatı yakınlarında bulunan bu kurgan, özellikle 1969'daki kazılarla büyük bir heyecan yarattı. İçinden çıkan o meşhur altın adam var ya, işte o tam bir Sakalı prenses veya önemli bir liderin sembolü. Üzerindeki tam 4000'den fazla altın parçası, dönemin zanaatkarlığının ne kadar ileri olduğunu gösteriyor. Elbisenin üzerindeki hayvan figürleri, özellikle de kanatlı pars motifleri, SAKA kültürünün en belirgin özelliklerinden.

Sakalar dediğimiz topluluk, MÖ

  1. bin yılda Orta Asya'da oldukça geniş bir coğrafyaya yayılmış bir bozkır imparatorluğu kurmuştu. Coğrafyaları İtil (Volga) Nehri'nden Çin'e kadar uzanıyordu. Esik'teki buluntular, bu geniş kültürün bir parçası olarak karşımıza çıkıyor.

Pazırık: Sibirya'nın Buzdaki Sırları

Pazırık Kurganları ise daha kuzeyde, Sibirya'nın Altay Dağları'nda bulunuyor. Burası da gerçekten eşsiz bir yer. Neden mi? Çünkü bu kurganlar buzla kaplıydı ve bu da içindekilerin inanılmaz derecede iyi korunmasını sağladı. Düşünsene, tam 2500 yıl öncesinden kalma bir halıyı, bir giysiyi, hatta bir insan bedeniyle karşılaşıyorsun!

Pazırık'ta bulunanlar da yine Sakalarla ve onlarla akraba olan İskitlerle veya Hunlar öncesi dönemde bu bölgelerde yaşamış farklı göçebe gruplarla ilişkilendiriliyor. Özellikle Pazırık Halısı, üzerindeki geyik tasvirleri ve geometrik desenleriyle dillere destan. Aynı zamanda Pazırık adamının üzerindeki dövmeler de inanılmaz derecede detaylı ve sanatsal. Bu da gösteriyor ki, buzun bu keskin soğuğunda bile insanlar oldukça gelişmiş bir estetik anlayışına sahipti.

Pazırık'taki keşifler arasında:

  • Özenle işlenmiş ahşap eşyalar
  • İpeksi kumaşlardan yapılmış giysiler
  • Zengin süslemeli koşum takımları
  • Binicilik ekipmanları
  • Hatta atların mumyalanmış bedenleri

gibi pek çok değerli buluntu yer alıyor. Bu objeler, o dönemin insanların yaşam tarzı, dini inanışları ve sanat anlayışı hakkında bize paha biçilmez bilgiler sunuyor.

Bu Bulgular Kimin Mirası?

Şimdi asıl soruya gelelim: Bunlar kimin? Sakalar genel olarak kabul gören isim olsa da, özellikle Pazırık'ta bazı araştırmacılar Hunlarla veya daha erken dönem göçebe kültürleriyle bağlantılar kuruyor. Ama genel eğilim, bu kurganların

  1. yüzyıldan MÖ
  2. yüzyıla kadar Altay ve Orta Asya coğrafyasında hüküm sürmüş, Hint-İran kökenli göçebe bozkır kültürlerine ait olduğudur. Bu kültürleri bir bütün olarak Sakalar ve onların çevresindeki akraba topluluklar olarak düşünebilirsin.

Özetle, bu olağanüstü buluntular, kadim bozkır medeniyetlerinin parlak birer mirasıdır. Eğer bu konulara ilgi duyuyorsan, müzeleri ziyaret ederken Esik ve Pazırık buluntularının olduğu bölümlere özellikle dikkat etmeni öneririm. Orada tarih adeta nefes alıyor!