Dativ akkusativ ne demek?
Dativ ve Akkusativ: Almancanın Temel Taşları
Almancada bu iki hal (kasus) dediğimiz olayı çözmek, dili çözmek gibi bir şey. Merak etme, karmaşık değil, sadece mantığını oturttuğumuzda işler çok kolaylaşıyor. Deneyimlerime göre, birçok öğrenci burada takılıyor ama aslında temel birkaç kuralı bildiğinde ilerleyebiliyorsun.
- Dativ: Kime veya Ne İçin?
Dativ hali, bir eylemin kime veya neye yöneldiğini belirtir. Yani, bir şeyin alıcısı kim ya da ne? Cümlede genellikle dolaylı tümleç görevindedir. Düşün ki, birine bir hediye veriyorsun. Hediye alan kişi dativ olur. Ya da birine bir mektup yazıyorsun, mektubun alıcısı yine dativ.
En çok kullanılan dativ gerektiren fiillerden bazıları şunlar:
- geben (vermek): Ich gebe dem Mann (adam - dativ) einen Ball. (Adam'a bir top veriyorum.)
- helfen (yardım etmek): Ich helfe der Frau (kadın - dativ). (Kadın'a yardım ediyorum.)
- danken (teşekkür etmek): Ich danke dem Lehrer (öğretmen - dativ) für seine Hilfe. (Öğretmen'e yardımı için teşekkür ediyorum.)
Ayrıca, bazı edatlar (preposition) her zaman dativ ister. Bunlardan bazıları:
- mit (ile): Ich gehe mit meinem Freund (arkadaş - dativ) ins Kino. (Arkadaşımla sinemaya gidiyorum.)
- nach (sonra, -e/-a): Nach der Arbeit (iş - dativ) gehe ich nach Hause. (İşten sonra eve gidiyorum.)
- aus (içinden, -den/-dan): Sie kommt aus der Schweiz (İsviçre - dativ). (İsviçre'den geliyor.)
- zu (-e/-a, yanına): Ich gehe zu meiner Mutter (annem - dativ). (Annemin yanına gidiyorum.)
Önemli ipucu: Artikel (belirli ismin halleri) dativde değişir. Der'den dem, die'den der, das'tan dem olur. Çoğulda ise artikellerin sonuna -n eklenir (die Kinder -> den Kindern).
- Akkusativ: Neyi veya Kimi?
Akkusativ hali ise bir eylemin doğrudan etkilediği nesneyi belirtir. Yani, eylemin hedefi kim ya da ne? Bu da cümlenin belirtili nesnesidir. Bir şeyi satın alıyorsun, satın aldığın şey akkusativ olur. Birini görüyorsun, gördüğün kişi akkusativ olur.
Akkusativ gerektiren fiiller de çok yaygın:
- kaufen (satın almak): Ich kaufe einen Tisch (bir masa - akkusativ). (Bir masa satın alıyorum.)
- sehen (görmek): Ich sehe den Hund (köpek - akkusativ). (Köpeği görüyorum.)
- lesen (okumak): Er liest ein Buch (bir kitap - akkusativ). (Bir kitap okuyor.)
Akkusativ gerektiren bazı edatlar ise şunlar:
- für (için): Das Geschenk ist für dich (sen - akkusativ). (Bu hediye senin için.)
- durch (boyunca, aracılığıyla): Wir gehen durch den Park (park - akkusativ). (Parkın içinden yürüyoruz.)
- ohne (olmadan): Ich kann nicht ohne Kaffee (kahve - akkusativ) leben. (Kahve olmadan yaşayamam.)
- gegen (karşı, civarında): Er kämpft gegen den Feind (düşman - akkusativ). (Düşmana karşı savaşıyor.)
Unutma: Akkusativde erkek isimlerin (der) artikelinde değişiklik olur: der'den den'e döner. Diğer cinsiyetlerde (die, das) ve çoğulda bir değişiklik olmaz. Örneğin: Ich sehe den Mann ama Ich sehe die Frau ve Ich sehe das Kind.
- Dativ ve Akkusativ Farkını Ayırt Etmek
Bu en can alıcı nokta. Bir fiil veya edatın hangi halı istediğini bilmek önemli. Deneyimlerime göre, en sağlam yol ezberlemek değil, mantığını oturtmak.
Şöyle düşün:
- Bir eylem bir şeye doğrudan etki ediyorsa, o genellikle akkusativdir. (Neyi görüyorsun? Neyi okuyorsun? Neyi alıyorsun?)
- Bir eylem bir şeye dolaylı yoldan etki ediyorsa, bir alıcısı varsa, o genellikle dativdir. (Kime yardım ediyorsun? Kime veriyorsun? Kime teşekkür ediyorsun?)
Örnekler üzerinden gitmek en iyisi:
- Ich gebe dem Mann den Ball. (Adam'a topu veriyorum.)
- Kime veriyorum? Dem Mann (Dativ)
- Neyi veriyorum? Den Ball (Akkusativ)
- Sie hilft der alten Frau. (Yaşlı kadına yardım ediyor.)
- Kime yardım ediyor? Der alten Frau (Dativ)
- Er kauft für seine Mutter ein Geschenk. (Annesi için bir hediye alıyor.)
- Kim için alıyor? Für seine Mutter (Akkusativ – "für" edatı akkusativ ister)
- Neyi alıyor? Ein Geschenk (Akkusativ)
- Pratik İpuçları ve Öneriler
Bu işi hızlandırmanın birkaç yolu var:
- Fiil listeleri yap: Hangi fiilin hangi halı istediğini gösteren listelerle çalış. Bunları sık sık tekrar et.
- Edatları grupla: Dativ isteyen edatlar ve akkusativ isteyen edatlar diye ayırarak çalış. Bir de hem dativ hem akkusativ isteyebilenler var (wann-wohin sorusuna göre değişirler), onları ayrıca grupla.
- Bol bol okuyup dinle: Almanca metinler okurken, şarkılar dinlerken bu yapıların nasıl kullanıldığına dikkat et. Kulağın ve gözün bu ilişkilere alışacaktır.
- Konuşma pratiği yap: Kendi cümlelerini kurarken dativ ve akkusativ yapılarını kullanmaya çalış. Hata yapmaktan korkma, hatalar öğrenme sürecinin bir parçası. Mesela, basit cümlelerle başla: "Ich sehe den Hund." veya "Ich helfe der Katze."
- Kendi örneklerini yarat: Öğrendiğin yeni kelimeleri bu yapılarla cümle içinde kullanmaya çalış. Örneğin, "der Tisch" kelimesini öğrendiysen, onu hem dativ hem akkusativde kullan: "Ich gebe dem Kindden Tisch." (Çocuğa masayı veriyorum.)
Unutma, dil öğrenmek bir maraton, sprint değil. Sabırlı ol ve düzenli çalış. Zamanla dativ ve akkusativ senin için ikinci doğan olacak.