2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası Türkiye kaçıncı oldu?

2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye'nin Tarihi Başarısı

2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası, Türk basketbolu için gerçekten unutulmaz bir dönüm noktasıydı. Hani bazen anlatılan hikayeler vardır ya, "olmaz" denileni olduran, "yapamaz" denileni başaran... İşte Türkiye'nin o şampiyonadaki macerası tam olarak böyleydi.

Beklentilerin Ötesinde Bir Performans ve Tarihi Sonuç

O turnuvaya giderken açıkçası kimse Türkiye'den bir madalya beklemiyordu. Hatta gruplardan çıkmak bile başarı olarak görülüyordu. Ama A Milli Takımımız, o coşku ve inanmışlıkla, deneyimlerime göre, sahada resmen tarih yazdı. Grup maçlarında aldığı galibiyetlerle iddialı olduğunu gösterdi. Özellikle İspanya gibi güçlü bir rakibi geçmeleri, "biz de buradayız" demenin en net örneğiydi.

Turnuvayı ikinci olarak tamamladık. Evet, yanlış duymadın, koca Avrupa Şampiyonası'nda final oynadık ve gümüş madalya kazandık. Bu, Türk basketbol tarihinin o zamana kadarki en büyük başarısıydı. O final maçında Almanya karşısında verdiğimiz mücadele, tribünlerin, ekran başında izleyen herkesin yüreğini ağzına getirdi. Maçın son saniyelerine kadar bırakmadık o maçı. Hatta Dirk Nowitzki gibi bir efsaneye karşı oynadığımızı düşünürsek, bu ikincilik daha da anlam kazanıyor.

Neler Başardık? Önemli Rakamlar ve Oyuncular

Bu başarıyı sadece bir takım başarısı olarak görmemek lazım. Orada sahada ter döken her oyuncunun ayrı bir hikayesi vardı.

* Maç Sayısı: Turnuva boyunca oynadığımız maç sayısı ve bu maçlarda attığımız sayılar ortalamanın üzerindeydi.

* Skorerler: Takımın ana skor yükünü çeken oyuncularımız vardı. Özellikle Mehmet Okur'un o turnuvadaki performansı, onun NBA'e giden yolunu da daha da sağlamlaştırdı. Kendisi, o günlerde potanın krallığını ilan etmişti adeta. Hidayet Türkoğlu'nun oyun kuruculuktaki liderliği ve kritik anlardaki sorumluluk alması da takımın bel kemiğiydi. Tabii ki İbrahim Kutluay'ın tecrübesi ve şut yeteneği de unutulmamalı.

* Savunma: O turnuvada sadece hücumda değil, savunmada da ne kadar iyi bir takım olduğumuzu gösterdik. Rakip takımların yıldızlarına yaptığımız baskı, onları durdurma becerimiz, bu başarıda en az hücum kadar etkiliydi.

Bu Başarıdan Ne Öğrendik? Pratik İpuçları

Sen de basketbolla ilgileniyorsan veya bir takım sporunda başarı yakalamak istiyorsan, o 2001 takımından çıkarılacak dersler çok.

* İnanmak: En önemlisi, takım olarak ne kadar inandığın. Oyuncular inanmışlardı, antrenörleri inanmıştı, bizler de onlara inanmıştık. Bu ortak inanç, zor anlarda takımı bir arada tuttu.

* Takım Oyunu: Bireysel yetenekler önemli olsa da, asıl belirleyici olan takım oyunuydu. Birbirini tamamlayan, birbirine yardım eden bir yapı kurmak, bireysel yıldızlardan daha güçlü bir kuvvet yaratıyor.

* Pes Etmeme Kültürü: Maç içinde geriye düştüğümüzde bile asla pes etmedik. Rakip ne kadar iyi olursa olsun, son düdük çalana kadar mücadeleye devam ettik. Bu zihniyet, basketbolda en önemli meziyetlerden biri.

* Seyirci Desteği: İstanbul'daki o atmosferi yaşayanlar bilir. Seyircinin takıma verdiği destek, oyunculara adeta ikinci bir nefes oluyordu. Kendi evinde oynamanın verdiği avantajı en iyi şekilde kullandık.

O başarı, sadece bir şampiyona ikinciliği değil, aynı zamanda gelecek nesillere ilham kaynağı oldu. O gün sahada mücadele eden her bir oyuncunun o formayı gururla taşıması, bizim de "neden olmasın" dememizi sağladı. Eğer sen de bir hedef belirlediysen, o günkü Milli Takımımızın ruhunu rehber edinmelisin. İnan, takım ol, pes etme.