Psikiyatri doktoruna ne zaman gidilmeli?
Psikiyatri Doktoruna Ne Zaman Gitmeli?
Hayat bazen hepimizin üstesinden gelmekte zorlandığı durumlarla bizi karşı karşıya bırakır. Duygusal olarak inişler ve çıkışlar yaşamak, bazı zamanlarda kendimizi daha çaresiz hissetmek çok normal. Ancak bu zorluklar günlük hayatımızı, ilişkilerimizi ve iş performansımızı olumsuz etkilemeye başladığında, bir uzmandan destek alma vakti gelmiş demektir. Psikiyatri doktoruna ne zaman başvurmanız gerektiğine dair, deneyimlerime göre birkaç temel noktayı seninle paylaşmak istiyorum.
- Duygusal Dalgalanmaların Kontrolünü Kaybettiğinde
Depresyon, anksiyete bozuklukları, manik ataklar gibi durumlar duygusal dengemizi ciddi şekilde bozabilir. Eğer sürekli üzgün, umutsuz hissediyorsan, ilgi alanlarından uzaklaşıyorsan veya tam tersi aşırı neşeli, enerjik ve dürtüsel davranışlar sergiliyorsan bu bir işaret olabilir. Örneğin, bir Major Depresif Bozukluk tanısı alan kişilerde gün boyu süren çökkünlük, uyku ve iştah bozuklukları, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler sıkça görülür. Ya da Panik Atak yaşayan biri, kalp krizi geçiriyormuş gibi ani ve yoğun korku hissi yaşayabilir, nefes darlığı çekebilir. Eğer bu tür duygusal durumlar haftalarca sürüyorsa ve günlük işlevselliğini etkiliyorsa, bir psikiyatristle görüşmek faydalı olacaktır.
- Fiziksel Belirtiler Psikolojik Kökenliyse
Bazen stres ve kaygı, vücudumuzda fiziksel olarak kendini gösterebilir. Baş ağrıları, mide problemleri, kas gerginlikleri, uyku düzensizlikleri gibi şikayetlerin altında yatan neden psikolojik olabilir. Örneğin, sınav öncesi duyulan yoğun kaygı mide bulantısına yol açabilir. Ya da iş yerindeki baskı sürekli sırt ve boyun ağrılarına neden olabilir. Eğer doktor muayenelerinde herhangi bir fiziksel sorun tespit edilemiyorsa ama bu belirtiler yaşam kaliteni düşürüyorsa, bir psikiyatristle konuşmak, olası psikolojik tetikleyicileri anlamana yardımcı olabilir. Bu tür durumlarda, özellikle Somatoform Bozukluklar veya Kaygı Bozuklukları akla gelebilir.
- İlişkilerinde ve Sosyal Hayatında Sorunlar Yaşadığında
İnsanlarla iletişim kurmak, sevdiklerimizle vakit geçirmek hepimiz için önemlidir. Ancak bazı ruhsal durumlar, bu temel ihtiyaçlarımızı yerine getirmemizi engelleyebilir. Kendini sürekli izole etmek, insanlardan kaçınmak, sevdiklerine karşı tahammülsüz olmak, öfke kontrolünde zorlanmak gibi durumlar bir psikiyatristle görüşmek için geçerli nedenlerdir. Örneğin, sosyal fobi yaşayan biri kalabalık ortamlardan kaçınır, topluluk önünde konuşmakta zorlanır. Ya da Borderline Kişilik Bozukluğu olan bireylerde ilişkilerde yoğun çatışmalar ve terk edilme korkusu görülebilir. Eğer bu tür sorunlar ilişkilerini ve sosyal hayatını olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak, hem kendine hem de çevrendekilere iyi gelecektir.
- Madde Kullanımı veya Bağımlılıkla Mücadele Ettiğinde
Alkol, uyuşturucu maddeler veya belirli davranışsal bağımlılıklar (kumar, internet vb.) kişinin hayatını kontrol altına alabilir. Eğer madde kullanımını bırakmakta zorlanıyorsan, bu konuda kendini çaresiz hissediyorsan veya bağımlılığın hayatının diğer alanlarını (iş, aile, sağlık) olumsuz etkilediğini fark ediyorsan, bir psikiyatristle görüşmek şarttır. Bağımlılıklar, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı derinden etkileyen ciddi durumlardır. Bu süreçte profesyonel destek almak, iyileşme şansını artırır. Örneğin, Madde Bağımlılığı tedavisinde hem ilaç tedavisi hem de psikoterapi birlikte kullanılır.
Unutma ki, ruh sağlığı fiziksel sağlık kadar önemlidir. Bir psikiyatriste başvurmak, zayıflık değil, aksine kendi sağlığına sahip çıkma iradesinin bir göstergesidir. Kendine iyi bakmak için bu adımı atmaktan çekinme.