Hangi şehir Misak-ı Milli sınırları içinde değildir?
Misak-ı Milli Sınırları Dışında Kalan Şehirler
Misak-ı Milli, Türk Kurtuluş Savaşı'nın temelini oluşturan ve ulusal bağımsızlığımızın manifestosu niteliğinde olan bir belgedir. Bu sınırlar, günümüz Türkiye Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğünün en önemli dayanağıdır. Peki, bu kutsal sınırlar neleri kapsıyor ve en önemlisi, hangileri bu sınırların dışında kalmış, bu konuya biraz yakından bakalım.
Misak-ı Milli kararları, 28 Ocak 1920'de Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde kabul edildi. Bu kararlar, vatanın bütünlüğü ve milletin istiklali üzerine kurulu bir bağımsızlık beyanıydı. Temel olarak üç ana başlık altında toplanabilir:
- Tarihi Türk Vatanının Bütünlüğü: Bu madde, Mondros Mütarekesi imzalandığı tarihte Türk ve Müslüman ahalinin çoğunlukta olduğu bölgelerin bir bütün olduğunu vurguluyordu. Bu, işgal altındaki topraklarımızın bile bizden koparılamayacağını ilan etmekti.
- Azınlık Hakları ve Komşu Ülkelerle İlişkiler: Misak-ı Milli, Türklerin çoğunlukta olduğu yerlerde kendi kaderlerini tayin hakkını savunurken, diğer yerlerdeki Müslüman ve Türk olmayan azınlıkların da karşılıklı haklarının korunmasını kabul ediyordu. Bu, dönemin uluslararası hukuk anlayışına uygun bir yaklaşımdı.
- Boğazlar ve Kilis-Antakya Bölgesi: Boğazların güvenliği ve geçiş serbestliği gibi stratejik konular da Misak-ı Milli'nin önemli maddeleri arasındaydı. Özellikle Kilis, Antep ve Maraş gibi güney bölgelerimizdeki hak iddiaları da bu kararlarla pekiştirilmişti.
Deneyimlerime göre, Misak-ı Milli sınırları dendiğinde akla ilk gelenler Türkiye'nin bugünkü ana topraklarıdır. Ancak bazı bölgeler, siyasi ve askeri gelişmeler sonucunda bu milli sınırlardan maalesef uzak kalmıştır. Bunların başında akla gelen önemli şehirlerden biri Musul'dur.
Musul, Mondros Mütarekesi imzalandığı tarihte fiilen işgal altında olmasına rağmen, Misak-ı Milli kararlarında "Müslüman çoğunluğun oturduğu ve Türklüğün refah ve saadetinin kendilerine sıkı sıkıya bağlı olduğu yerler" olarak tanımlanarak vatanın ayrılmaz bir parçası kabul edilmiştir. Ancak İngilizlerin müdahalesi ve sonrasındaki uluslararası gelişmelerle birlikte Musul, 1926 Ankara Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalmıştır. Bu durum, milli mücadele ruhuyla bağdaşmayan, ancak dönemin gerçeklerinin bir sonucudur.
Bir diğer önemli örnek ise Kerkük'tür. Kerkük de Musul gibi, Misak-ı Milli kararlarında Türk nüfusunun yoğun olduğu ve vatanın ayrılmaz bir parçası olarak görülen bir şehirdi. Ancak aynı siyasi süreçler sonucunda Kerkük de günümüzde Irak topraklarında yer almakta ve Misak-ı Milli ruhu açısından hepimizin yüreğinde ayrı bir sızı olarak durmaktadır.
Peki, bu bilgi sana ne ifade etmeli? Misak-ı Milli'yi anlamak, sadece tarihsel bir bilgi edinmek değil, aynı zamanda milli mücadelemizin ne kadar çetin koşullar altında verildiğini ve bugün sahip olduğumuz toprakların ne kadar değerli olduğunu kavramaktır. Bu sınırların dışına çıkan şehirler, bugün bile milli hafızamızda canlılığını korumaktadır.
Eğer tarihle daha iç içe olmak istersen, bu bölgelerle ilgili yapılan anlaşmaları ve o dönemdeki siyasi gelişmeleri araştırabilirsin. Özellikle Mondros Mütarekesi'nin imzalandığı tarih itibarıyla hangi bölgelerin kimlerin kontrolünde olduğuna dair haritalara bakmak, konuyu daha somut anlamana yardımcı olacaktır. Unutma, tarihini bilmeyen bir millet, geleceğini de doğru kuramaz.