Dinimize göre kibir nedir?

06.03.2025 0 görüntülenme

Günlük hayatımızda sıkça duyduğumuz, hatta bazen farkında olmadan kendimizde bile gözlemlediğimiz bir kavram: kibir. Peki, dinimiz İslam'a göre kibir tam olarak nedir ve neden bu kadar tehlikeli bir haslet olarak kabul edilir? Gelin, bu önemli konuyu Kur'an ve sünnet ışığında birlikte inceleyelim.

Kibir Nedir ve Nasıl Ortaya Çıkar?

Kibir, en basit tanımıyla, kişinin kendini başkalarından üstün görmesi, beğenmesi ve başkalarını aşağılamasıdır. Bu duygu, insanın iç dünyasında filizlenen bir tohum gibidir. Bu tohumun yeşermesine neden olan en önemli etkenler ise şunlardır:

  • Mal ve mülk sahibi olmak: Zenginlik, bazı insanları diğerlerinden üstün olduğuna inandırabilir.
  • Güzellik ve fiziksel özellikler: Güzelliğin geçici olduğunu unutarak, kendini beğenmişliğe kapılmak.
  • İlim ve bilgi sahibi olmak: Bilgisiyle övünerek, başkalarını cahil görmek.
  • Soy ve nesep: Köklü bir aileye mensup olduğunu düşünerek, kendini diğerlerinden üstün görmek.

Unutmamalıyız ki, bu saydığımız özellikler Allah'ın birer lütfudur ve şükredilmesi gerekirken kibir vesilesi yapılması büyük bir yanlış olur.

Kibirin İslam'daki Yeri ve Önemi

İslam dini, kibri kesin bir dille yasaklamıştır. Çünkü kibir, şeytanın ilk günahıdır. Şeytan, Hz. Adem'e secde etmekten kibirlenerek kaçınmış ve bu yüzden lanetlenmiştir. Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette kibir kötülenmiş ve kibirli olanların cehennemlik olduğu bildirilmiştir. Örneğin, Nahl Suresi'nde şöyle buyrulur: "Şüphesiz Allah, kibirlenenleri sevmez." (Nahl, 16/23)

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de kibir konusunda ümmetini uyarmış ve şöyle buyurmuştur: "Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez." (Müslim, İman, 93)

Kibirle Nasıl Mücadele Edilir?

Kibir, kalp hastalığıdır ve tedavisi zordur. Ancak imkansız değildir. Kibirle mücadele etmek için öncelikle kendimizi tanımalı, zayıf yönlerimizi görmeli ve Allah'ın bize verdiği nimetlerin O'ndan geldiğini unutmamalıyız. Ayrıca şu adımları izleyebiliriz:

  • Tevazu sahibi olmak: Alçakgönüllü davranmak, başkalarına saygı göstermek.
  • Nefsi hesaba çekmek: Sürekli olarak kendimizi sorgulamak, hatalarımızı düzeltmek.
  • Fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek: Empati kurmak ve başkalarının dertleriyle ilgilenmek.
  • Ölümü hatırlamak: Dünyanın geçiciliğini ve herkesin bir gün toprak olacağını unutmamak.

Kibir, insanı Allah'tan uzaklaştıran ve cehenneme sürükleyen tehlikeli bir hastalıktır. Bu nedenle, bu hastalıktan korunmak ve tevazu sahibi olmak için sürekli olarak çaba göstermeliyiz. Unutmayalım ki, Allah katında en değerli olanımız, takva sahibi olanımızdır.