Kurana göre Mesih gelecek mi?

Kur'an'a Göre Mesih'in Gelişi

Kur'an-ı Kerim'de Mesih'in (İsa Aleyhisselam) ahir zamanda yeryüzüne tekrar ineceğine dair çok net ayetler ve birçok hadis bulunmaktadır. Bu konu, sadece dini bir beklenti olmanın ötesinde, insanların hayatlarına ışık tutan, onları doğruya yönlendiren önemli bir imani esas olarak kabul edilir. Deneyimlerime göre, bu konuyu samimiyetle ele almak, hem akılda kalıcı hem de ufuk açıcı olacaktır.

Öncelikle, Kur'an'da "Mesih" kelimesi, İsa Aleyhisselam'ın bizzat kendisi için kullanılmıştır. Ancak bu, onun tekrar gelişinin sadece onun şahsıyla sınırlı kalacağı anlamına gelmez. Bu geliş, Allah'ın hikmeti ve takdiriyle gerçekleşecek, büyük bir dönüşümün habercisi olacaktır. Kur'an'daki en net ifadelerden biri, "Kitap Ehli'nden her biri, ölümünden önce ona (İsa'ya) inanacaktır. Kıyamet günü de o, onların üzerine şahit olacaktır." (Nisa Suresi,

  1. Ayet) mealidir. Bu ayet, İsa Aleyhisselam'ın ahir zamanda tekrar gelerek, kendi risaletini tasdik edeceğine ve insanlığın ona iman edeceğine işaret eder.

Deccal ve Mesih Mücadelesi

Müslümanların ahir zaman beklentilerinde önemli bir yer tutan konulardan biri de Deccal ile Mesih arasındaki mücadeledir. Deccal, ahir zamanda ortaya çıkacak, insanları saptırmaya çalışacak büyük bir fitne olarak tasvir edilir. Kur'an-ı Kerim'de doğrudan "Deccal" kelimesi geçmese de, fitne ve fesat çıkaranların, insanları Allah yolundan saptırmaya çalışanların varlığına dair birçok ayet bulunmaktadır. Hadis-i şeriflerde ise Deccal'in özellikleri, çıkış zamanı ve yeri detaylı olarak anlatılır. Örneğin, Hz. Muhammed (SAV), Deccal'in "bir gözünün kör" olduğunu, sağ gözünün ise "sanki dışarı fırlamış bir üzüm tanesi gibi" olduğunu bildirmiştir. Bu, onun kusurlu ve yanıltıcı bir figür olduğunu simgeler.

Mesih'in (İsa Aleyhisselam) gelişiyle birlikte, Deccal'in fitnesi sona erecek, yeryüzünde adalet ve barış hakim olacaktır. Deneyimlerime göre, bu mücadelenin anlaşılması, günümüzdeki olayları yorumlamak ve yaklaşan fitnelerden korunmak için büyük önem taşır. İnsanların dini ve ahlaki değerlerden uzaklaşması, dünyevi hırsların ön plana çıkması gibi olgular, Deccal'in zemin hazırladığı ortamı güçlendirir. Bu nedenle, kendi nefsimizi ve çevremizi iman ve Kur'an ile sağlamlaştırmak, bu sürece hazırlıklı olmanın en önemli adımıdır.

Mesih'in Görevi ve Yeryüzündeki Adalet

İsa Aleyhisselam'ın ahir zamanda tekrar yeryüzüne indiğinde üstleneceği görev, oldukça önemlidir. Deneyimlerime göre, bu görev, sadece bir kurtarıcı olarak görünmekle sınırlı değildir. O, insanlığın bozulan düzenini düzeltecek, İslam dininin saf halini yeniden hakim kılacak ve adaleti sağlayacaktır. Hz. Muhammed'in (SAV) "Onun gelişinde, Müslümanların lideri olan bir kişi ona 'Gel, bize namaz kıldır' diyecek. O ise, 'Hayır, namaz Müslümanlardan birine farzdır' diyecek ve imam olarak kendisi namazı kılacaktır" buyurması, onun İslam'a olan bağlılığını ve halife olmadığını, bir ümmetin parçası olarak yaşayacağını gösterir. Bu, onun kendisini peygamberlik vazifesinden sonra da Allah'ın bir kulu ve elçisi olarak göreceğinin bir işaretidir.

Mesih'in yeryüzüne indiğinde, "Çarmıha gerilme" gibi konulara da netlik getireceğine inanılır. Kur'an-ı Kerim, "Onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ancak onlara ona benzer birisi gösterildi. Ve onun hakkında ihtilafa düşenler, ondan tam bir şüphe içindedirler. Onların zannınca, onun katili Allah değildir. Gerçekten Allah Azîz'dir, Hakîm'dir." (Nisa Suresi,

  1. Ayet) buyurur. Bu ayet, Hz. İsa'nın öldürülmediğini, ona benzer birinin öldürüldüğünü ve bu konuda ihtilafa düşüldüğünü açıkça ifade eder. Mesih'in gelişiyle bu gerçeğin de ortaya konulması, Hristiyanlar başta olmak üzere farklı inanç grupları için de önemli bir dönüm noktası olacaktır.

Pratik Olarak Ne Yapabiliriz?

Bu denli büyük bir beklentinin karşısında birey olarak durmak, bize bazı sorumluluklar yükler. Deneyimlerime göre, bu konuyu sadece bekleyerek değil, aynı zamanda yaşayarak anlamak gerekir.

  • İlim ve Bilgi: Kur'an-ı Kerim'deki ayetleri ve sahih hadisleri öğrenmek, ahir zaman alametleri hakkında doğru bilgi sahibi olmak esastır. Günümüzdeki olayları bu bilgiler ışığında değerlendirmek, doğruyu yanlıştan ayırmamıza yardımcı olur.
  • Salih Amel: Ahir zaman alametleri belirginleşirken, kişinin kendi ahlakını ve yaşam biçimini güzelleştirmesi, ibadetlerine özen göstermesi, çevresine faydalı olması, bu sürecin getireceği zorluklara karşı manevi bir kalkan oluşturur.
  • Fitnelerden Korunma: Günümüzdeki bilgi kirliliği ve karmaşa ortamında, imanımızı ve aklımızı korumak büyük önem taşır. Şüpheli bilgilerden uzak durmak, sağlam kaynaklara itimat etmek gerekir.
  • Dua ve Tevekkül: Allah'a sığınmak, O'ndan yardım istemek ve O'nun takdirine rıza göstermek, bu süreçteki en büyük gücümüzdür.

Son olarak, Mesih'in gelişi, Allah'ın vaadidir ve bu gerçekleşecektir. Bizlere düşen ise, bu büyük olaya hazırlıklı olmak, hem kendimizi hem de sevdiklerimizi iman ve ahlak üzerine inşa etmektir. Bu, bir umut meselesi olduğu kadar, bir sorumluluk meselesidir.