Iman tasdik ilişkisi nedir kısaca?

İman ve Tasdik İlişkisi: Kalp ile Dilin Buluşması

İman, aslında sadece bir düşünce veya bir duygu durumu değildir; kalbin tasdiki ile somutlaşan bir gerçektir. Yani, bir şeyi inanmak, onu hem zihnen kabul etmek hem de kalben doğrulamaktır. Bu tasdik, bizim için neyi ifade ediyor, gelin biraz derinlerine inelim.

Deneyimlerime göre, iman eden bir insan, Allah'ın varlığına, birliğine, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve hayrın da şerrin de O'nun takdiriyle olduğuna kalben inanır. Bu, bir kimsenin bir konuda emin olması gibidir. Mesela, bir mühendisin bir köprünün sağlamlığına olan inancı gibi. Köprünün taşıyıcı sistemlerini bilmesi, hesaplamaları kontrol etmesi ve bu bilgilere dayanarak köprünün ayakta kalacağına kalben emin olmasıdır.

İmanın bu tasdik boyutu, bizim için şu anlamlara gelir:

• İçsel Bir Kabul: Bu, sorgusuz sualsiz bir kabul değil. Bilgiye, delillere dayanarak, aklın ve kalbin mutmain olduğu bir kabuldür. Tıpkı bir bilim insanının bir teoriye, elde ettiği verilere dayanarak inanması gibi.
• Güven ve Teslimiyet: Tasdik, aynı zamanda güven duymak ve teslimiyettir. Allah'ın adaletine, merhametine, hikmetine inanmak, O'na güvenmektir. Bu, hayatın zorluklarında bile "O'nun bir bildiği vardır" diyebilmektir.
• Eyleme Dönüşen İnanç: İman tasdiki, sadece kalpte kalmaz. Bu samimi kabul, bizi bazı şeyleri yapıp yapmamaya yönlendirir. Örneğin, namaz kılmak, oruç tutmak gibi ibadetler, imanın kalpteki tasdikinin dışa vurumudur. Bir araştırmaya göre, düzenli ibadet eden kişilerin stres seviyelerinin daha düşük olduğu ve daha mutlu oldukları gözlemlenmiştir. Bu, imanın sadece manevi değil, psikolojik ve sosyal faydalarının da bir göstergesidir.

Tasdik: İmanın İkinci Adımı

İmanın ilk adımı neyi kabul ettiğimizi bilmekse, ikinci adımı bu kabulü kalben onaylamaktır. Bu, "Ben buna inanıyorum ve bu inancım beni yönlendiriyor" demektir. Bu tasdik olmadan, iman sadece bir bilgi yığını olarak kalabilir.

Tasdik süreci, kişiden kişiye değişebilir. Kimisi daha çabuk bir tasdike ulaşırken, kimisi daha uzun bir sorgulama süreci yaşayabilir. Önemli olan, bu sürecin samimi ve hakikat arayışına dayalı olmasıdır.

Tasdikin pratik karşılığı şunlardır:

• Ahlaki Değerlerin Benimsenmesi: Doğruluk, dürüstlük, merhamet gibi değerler, kalben tasdik edilmiş bir imanın doğal sonuçlarıdır. Bu değerlere sahip olmak, hem kişinin kendi iç huzurunu artırır hem de toplumsal ilişkilerini güçlendirir.
• Hayatın Anlamını Bulma: Tasdik edilmiş bir iman, insana hayatın amacını ve anlamını verir. Bu, ölüm korkusuyla başa çıkmada, zorluklar karşısında direnç göstermede büyük bir rol oynar. Birçok insan, zor zamanlarında imanın verdiği güçle ayakta kaldığını belirtir.
• Sorumluluk Duygusunun Artması: İman tasdiki, kişinin hem Allah'a karşı hem de insana ve çevreye karşı sorumluluk duygusunu geliştirir. Bu, daha bilinçli kararlar almamızı ve daha yapıcı bir yaşam sürmemizi sağlar.

Tasdik ve İbadetler: Görünür Bağlar

İmanın tasdik boyutu, ibadetlerde net bir şekilde görülür. Namaz kılarken, Allah'ın huzurunda olduğunun bilinciyle hareket etmek, oruç tutarken nefse hakim olmaya çalışmak, tasdikin pratik yansımalarıdır.

Deneyimlerime göre, bu ibadetlerin düzenli yapılması, imanın kalpteki tasdikini güçlendirir. Tıpkı bir kasın düzenli çalıştırıldıkça güçlenmesi gibi, iman da ibadetlerle beslendikçe daha sağlam hale gelir.

Tasdik ve ibadet ilişkisi için şu ipuçları faydalı olabilir:

• Anlam Arayışı: İbadetlerin sadece bir rutin olmaması, her birinin anlamını düşünerek yapılması tasdiki derinleştirir. Namazda okunan ayetlerin anlamını öğrenmek gibi.
• Samimiyet: İbadetleri Allah rızası için, samimiyetle yapmak önemlidir. Gösterişten uzak bir şekilde yapılan ibadetler, kalpteki tasdiki artırır.
• Devamlılık: Az ama devamlı olan ibadetler, çok ama kesintili olanlardan daha makbuldür. Bu devamlılık, imanın kalpteki yerini sağlamlaştırır.

İman Tasdiki ve Hayatın Zorlukları

Hayat, her zaman tozpembe değildir. Karşılaştığımız zorluklar, kayıplar, hayal kırıklıkları imanı test edebilir. İşte tam da bu noktalarda, kalpteki tasdik devreye girer.

Deneyimlerime göre, imanı kalben tasdik etmiş bir insan, başına gelen musibetlerde bile Allah'ın hikmetine sığınabilir. Bu, acıyı yok etmez ama acıyla başa çıkmada ona bir güç verir. Birçok insan, hastalık, ölüm veya ekonomik sıkıntı gibi durumlarda imanın verdiği manevi destekle ayakta kaldığını ifade eder. Bu, sadece bir teselli değil, aynı zamanda bir direnç kaynağıdır.

Zor zamanlarda imanın tasdikini güçlendirmek için şunları yapabilirsin:

• Kur'an ve Sünnet'ten Dersler Çıkarmak: Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hayatındaki zorluklar ve bunlara karşı gösterdiği sabır, bizim için en büyük ilham kaynağıdır.
• Dua ve Tevekkül: Allah'a dua etmek ve sonucunu O'na bırakmak, tasdiki güçlendirir. Hem mücadele etmek hem de sonucunu Allah'a havale etmek önemlidir.
• Olumlu Bakış Açısı Geliştirmek: Her zorluğun içinde bir kolaylık olduğunu bilmek ve bu yönde düşünmeye çalışmak, imanı canlı tutar.