Uluslararası Çalışma Mevzuatının Oluşturulması Düşüncesi Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

03.03.2025 0 görüntülenme

Uluslararası çalışma mevzuatının oluşturulması düşüncesi, 19. yüzyılın sonlarında, sanayi devriminin getirdiği ağır çalışma koşullarının ve işçi haklarının yetersizliğinin fark edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu dönemde, işçiler uzun saatler boyunca düşük ücretlerle çalıştırılıyor, sağlıksız ve tehlikeli ortamlarda yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlardı. Bu durum, sosyal adaletsizliklere ve huzursuzluklara yol açarken, reform hareketlerini de tetikledi.

Sanayi Devriminin Etkileri ve İşçi Hakları Mücadelesi

Sanayi devrimi, üretim süreçlerinde büyük bir dönüşüm yaratmış olsa da, beraberinde ciddi sorunlar da getirmişti. Fabrikalarda çalışan işçiler, özellikle kadınlar ve çocuklar, insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanıyordu. Bu durum, işçi hakları savunucularının ve sosyal reformcuların seslerini yükseltmelerine neden oldu. Sendikalar kurulmaya başlandı ve işçilerin haklarını korumak için mücadeleler verildi.

Uluslararası İşbirliği Arayışları

İşçi haklarının iyileştirilmesi için sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de işbirliği yapılması gerektiği fikri giderek güçlendi. Çünkü bir ülkenin işçi haklarını iyileştirmesi, diğer ülkelerdeki rekabet avantajını azaltabiliyordu. Bu nedenle, uluslararası bir standart oluşturulması ve tüm ülkelerin bu standartlara uyması, daha adil bir rekabet ortamı sağlayacaktı. Bu düşünce, uluslararası çalışma mevzuatının temellerini oluşturdu.

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) Kuruluşu

Uluslararası çalışma mevzuatının oluşturulması düşüncesi, 1919 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) kurulmasıyla somut bir adım atmıştır. ILO, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, kalıcı barışı sağlamak ve sosyal adaleti teşvik etmek amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti'nin bir parçası olarak kurulmuştur. ILO, hükümetler, işverenler ve işçi temsilcilerinin katılımıyla, uluslararası çalışma standartlarını belirlemekte ve bu standartların uygulanmasını teşvik etmektedir.

Kısacası, uluslararası çalışma mevzuatının oluşturulması düşüncesi, sanayi devriminin getirdiği olumsuz koşulların ve işçi hakları mücadelesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu süreç, ILO'nun kurulmasıyla önemli bir dönüm noktasına ulaşmış ve günümüzde de devam etmektedir. ILO'nun çalışmaları, dünya genelinde işçi haklarının korunması ve iyileştirilmesi için hayati bir rol oynamaktadır.