Hanefi mezhebine göre seferi kaç gün?

Hanefi Mezhebine Göre Seferilik ve Süresi

Hanefi mezhebine göre seferi olmanın temel mantığı, kişinin yaşadığı yerden uzaklaşarak belirli bir mesafeyi kat etmesidir. Bu durum, günlük hayatından ayrılarak yolculuk yapma halidir ve hem namazlarda kolaylık sağlar hem de bazı dini yükümlülükler açısından farklılıklar getirir.

Deneyimlerime göre, Hanefi mezhebine göre bir kişinin seferi sayılması için gereken temel şartlardan biri, kendi yerleşim yerinden en az 90 kilometre (yaklaşık 56 mil) uzaklaşmış olmasıdır. Bu mesafe, klasik fıkıh kaynaklarında genellikle "üç günlük yolculuk" olarak ifade edilir ki, o dönemin ulaşım şartları göz önüne alındığında kabaca bugünkü 90 kilometrelik mesafeye denk gelir. Önemli olan, bu mesafeyi kat etme niyetinin olmasıdır.

Yani, evinden ayrılıp niyet ettiği uzaklığa ulaştığında seferilik hali başlar. Bu, bir kere bu mesafeyi geçtiğin anlamına gelir. Şehir veya kasaba sınırlarından çıktıktan sonra bu mesafe hesaplanır. Eğer başlangıç noktan bir köy ise, köyün son sınırından itibaren bu mesafe hesaplanmaya başlar.

Seferilik süresi ise biraz daha detaylıdır. Bir kişi Hanefi mezhebine göre seferi sayıldığında, 15 günden daha az bir süre herhangi bir yerde ikamet etmeyi niyet etmedikçe seferi hükmünde kalır. Eğer bir yerde 15 gün veya daha fazla kalmayı niyet ederse, orada mukim olur ve seferilik hali sona erer. Burada 15 gün kesintisiz kalma şartı aranmaz; örneğin, bir ay içinde toplamda 15 gün kalmayı planlıyorsa, bu durum yine mukim olmasına neden olur.

Örneklerle Seferilik Durumu

Diyelim ki sen Ankara'da yaşıyorsun ve iş için 3 günlüğüne İstanbul'a gittin. Ankara'dan ayrılıp İstanbul'a ulaştığında (ki bu mesafe 90 kilometreden fazladır) seferi sayılırsın. 3 gün sonra geri döneceğin için, bu süre 15 günden azdır ve sen İstanbul'da bulunduğun sürece seferi olarak namazlarını kısaltarak kılarsın. Döndüğünde ise tekrar mukim olursun.

Başka bir örnek: Bir tatil için Antalya'ya gittin ve 10 gün kalmayı planlıyorsun. Antalya'ya vardığında seferi olursun. 10 gün sonra geri döneceksen, seferilik durumun devam eder. Ancak, eğer Antalya'da 15 gün veya daha fazla kalmaya karar verirsen, orada

  1. günü girdiğinde (veya o günü de geçirirsen) mukim olursun ve namazlarını tam kılmaya başlarsın.

Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta, nüfusa kayıtlı olunan yer veya sürekli ikamet edilen yer dışındaki bir yerde 15 günden fazla kalma niyetidir. Eğer sen zaten bir şehirde oturuyorsan ve başka bir şehre gidip orada 20 gün kalmayı niyet ediyorsan, 15 günden fazla kaldığın için mukim olursun. Eğer bir yere gidip orada kalma süren belirsizse veya toplamda 15 günü geçmeyecekse, seferi hükmü devam eder.

Pratik İpuçları ve Öneriler

Yolculuklarda veya farklı şehirlerde bulunurken seferilik durumunu göz önünde bulundurmak, hem namazlarındaki kolaylıktan istifade etmeni sağlar hem de dini vazifelerini doğru şekilde yerine getirmeni sağlar. Yanında sürekli küçük bir namaz takvimi veya imsakiyeler bulundurabilirsin. Telefonundaki dini uygulamalar da sana bu konuda yardımcı olabilir.

  • Seyahate çıkmadan önce varış noktanın ve planladığın kalış süresinin seferilik durumunu etkileyip etkilemediğini gözden geçir.
  • Eğer 15 gün sınırına yakın bir süre kalacaksan, niyetini netleştirmeye çalış. Kalmaya devam etme niyetin varsa, mukim olma hükmü geçerli olur.
  • Seferilikte namazları kasretmek (dört rekatlı namazları iki rekat kılmak) ruhsattır, yani yapmak zorunda değilsin. Ancak bu ruhsatı kullanmak sevaptır.
  • Yolculuk esnasında vakit girdiğinde, müsait bir yerde namazını kılmaya gayret et. Durum müsait değilse, namazı tehir etmek caizdir.

Unutma, bu hükümler kolaylık sağlamak içindir. Kendi durumunu en doğru şekilde değerlendirerek dini görevlerini yerine getirmeye çalışman önemlidir.