İşsizlik neden ortaya çıkar?
İşsizlik Neden Ortaya Çıkar?
İşsizlik, sadece rakamlarla ifade edilemeyecek kadar derin insani ve ekonomik sonuçları olan bir sorun. Nedenlerine baktığımızda, aslında birden çok faktörün domino taşı gibi birbirini tetiklediğini görüyoruz. Hadi gel, biraz işin mutfağına inelim.
Ekonomik Döngüler ve Yapısal Değişimler
Ekonomiler durup dururken büyümez veya küçülmez. Döngüsellik esastır. Ekonomik büyümenin yavaşladığı veya durduğu dönemlerde, firmalar genellikle yeni personel alımlarını durdurur, hatta mevcut çalışan sayısını azaltma yoluna gider. Bu durumakonjonktürel işsizlik deniyor. Örneğin, 2008 küresel finans krizi sonrası birçok ülkede üretim ve ticaretin yavaşlamasıyla işten çıkarmalar arttı.
Bir de daha kalıcı sorunlar var:yapısal işsizlik. Bu, ekonominin temel yapısındaki değişimlerden kaynaklanır. Teknoloji ilerledikçe, eskiden el emeğiyle yapılan işler yerini otomasyona bırakır. Kömür madenciliği gibi sektörlerin daralması, yerine yenilenebilir enerji sektörlerinin açılması gibi değişimler, bu dönüşümün örnekleri. Bir zamanların popüler meslekleri, artık yerini bambaşka yetenekler gerektiren işlere bırakabiliyor. Eğer sen de bu teknolojik değişimlere ayak uyduramazsan, elindeki beceriler artık piyasada karşılık bulmayabilir. Türkiye'de sanayiden hizmet sektörüne doğru kayışlar, istihdam yapısını ciddi şekilde etkilemiştir. Örneğin, tarımdaki istihdam oranının yıllar içinde düşmesi, bu yapısal değişimin bir göstergesidir.
Eğitim ve Beceri Uyumu Sorunları
Piyasada iş var ama senin sahip olduğun becerilerle o işler uyuşmuyor. İşte bu da işsizliğin önemli nedenlerinden biri. Sistemin ürettiği mezunların sayısı ile piyasanın talep ettiği nitelikler arasındakibeceri uyumsuzluğu, en sık karşılaştığımız durumlardan. Üniversitelerden mezun olanların belirli sektörlerde yoğunlaşması, diğer sektörlerde ise eleman sıkıntısı yaşanması buna iyi bir örnek. Deneyimlerime göre, mezun olduğun bölüm veya sahip olduğun sertifikalar, sadece bir başlangıç noktası. Asıl önemli olan, iş dünyasının senden ne beklediğini anlayıp kendini sürekli güncelleyebilmen. Çevremde, bilgisayar mühendisliği mezunu olup dil bilmediği için uluslararası projelerde yer alamayan ya da pazarlama eğitimi alıp dijital pazarlama konusunda kendini geliştirmeyen birçok kişi gördüm.
Bu durumu aşmak için şunları yapabilirsin:
- Mezun olduğun alanla ilgili piyasanın en çok talep ettiği ek becerileri (yabancı dil, belirli yazılımlar, dijital araçlar vb.) öğren.
- Sektördeki güncel trendleri takip et ve kendini bu doğrultuda geliştirecek eğitimlere (online kurslar, sertifika programları) katıl.
- Staj imkanlarını değerlendirerek hem iş tecrübesi kazan hem de sektörün iç dinamiklerini öğren.
Küreselleşme ve Rekabet
Küreselleşme, sermayenin ve iş gücünün sınırları daha rahat aşması anlamına gelir. Bu, bir yandan yeni pazarlar ve fırsatlar yaratırken, diğer yandan darekabetin artmasına neden olur. Üretim maliyetlerinin daha düşük olduğu ülkelere kaydırılması (offshoring) sonucu, gelişmiş ülkelerdeki belirli sektörlerde iş kaybı yaşanabilir. Türkiye'de de tekstil gibi emek yoğun sektörlerde bu durumun yaşandığı zamanlar oldu. Kendi ülkenin firmaları bile maliyet avantajı sağlamak için üretimlerini başka ülkelere kaydırabiliyor. Bu, işsizlik oranlarını doğrudan etkileyen küresel bir gerçek.
Demografik Faktörler ve İşgücü Katılımı
Nüfus artışı, iş gücü piyasasına her yıl yeni bireylerin katılması demektir. Eğer ekonomi yeterince yeni iş alanı yaratmıyorsa, bu durumiş gücü arzının talepten fazla olmasına yol açar. Özellikle genç nüfusun yoğun olduğu ülkelerde bu durum daha belirgin olabilir. Türkiye'nin de genç nüfus potansiyeli yüksek bir ülke olması, her yıl iş gücü piyasasına katılan gençlerin istihdamının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Bununla birlikte, kadınların iş gücüne katılım oranının artması da olumlu bir gelişme olsa da, bu artışın yarattığı istihdam talebini karşılayacak kadar yeni iş alanı açılmazsa, işsizlik üzerinde bir baskı oluşturabilir. Kadınların iş gücüne katılım oranını artırmak için sadece eğitim değil, aynı zamandaçocuk bakım hizmetleri ve esnek çalışma modelleri gibi destekleyici mekanizmaların da yaygınlaştırılması gerekiyor. Bunlar olmadan, kadınların iş gücüne katılımı artarken istihdam edilme oranları istenen seviyede olmayabilir.