Obliterasyon nedir ne demek?
Obliterasyon: Yok Oluşun Bilimi ve Gerçekliği
Obliterasyon, basitçe ifade etmek gerekirse, bir şeyin tamamen ortadan kalkması, silinmesi, yok olmasıdır. Bu terim pek çok farklı alanda karşımıza çıksa da, en çarpıcı ve anlaşılır örnekleri tıpta ve psikolojide görürüz. Eğer bir doktor veya bir psikolog bu terimi kullanıyorsa, bilin ki bahsettiği şey basit bir unutkanlık değil, daha köklü bir yok oluş hali.
Tıpta Obliterasyon: Damarlar ve Boşluklar
Tıpta obliterasyon denince akla ilk gelen şey genellikle damarların tıkanması veya yok olmasıdır. Bir damar, çeşitli sebeplerle (travma, enfeksiyon, cerrahi müdahale vb.) işlevini yitirdiğinde, vücut onu yavaş yavaş ortadan kaldırır. Bu ortadan kaldırma süreci de obliterasyon olarak adlandırılır. Örneğin:
- Varis Tedavisi: Özellikle lazer veya skleroterapi gibi yöntemlerle tedavi edilen varisli damarlarda, damarın içine verilen madde veya ısı, damar duvarını tahriş ederek iltihaplanmasına ve sonuç olarak kapanmasına yol açar. Bu kapanan damar zamanla vücut tarafından emilir ve yok olur. Bu, bir anlamda kontrollü bir obliterasyondur.
- Yara İyileşmesi: Derin bir yara iyileşirken, kanayan küçük damarlar da tıkanarak vücut tarafından temizlenir. Bu da bir nevi obliterasyondur.
- Apse veya Kist İçinde Oluşan Değişiklikler: Bir apse veya kist patlayıp boşaldıktan sonra, oluşan boşluk da zamanla dolarak yok olabilir. Bu boşluğun kapanması ve dokuyla dolması da bir tür obliterasyondur.
Deneyimlerime göre, bu süreçler genellikle vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasının bir parçasıdır. Vücut, gereksiz veya hasarlı dokuları temizleyerek yer açar.
Psikolojide Obliterasyon: Anıların ve Kimliklerin Silinmesi
Psikoloji alanında ise obliterasyon, daha çok duygusal veya travmatik anıların bilinçten silinmesini ifade eder. Bu durum, kişinin yaşadığı ağır bir travma veya stres sonucunda, o anılara dair bilgileri aktif olarak hatırlayamaması şeklinde ortaya çıkar. Bu, bilerek yapılan bir unutma değil, bilinçaltının bir savunma mekanizmasıdır.
- Dissosiyatif Füg: Bu nadir görülen bir durumdur. Kişi, kimliğini, geçmişini ve çevresini unutarak aniden yeni bir yere gidebilir. Yaşadığı travmayı unutmak için bu tür bir kimlik silinmesi yaşayabilir.
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Kişiler, travmatik olayın belirli yönlerini hatırlamakta zorlanabilirler. Bu, travmanın tüm detaylarını "obliterasyon" yoluyla silerek yaşama devam etme çabası olabilir.
- Aşırı Stres Altında Bellek Kaybı: Çok yoğun bir stres veya korku anında, beynin o anla ilgili bilgileri işlemesi ve kaydetmesi zorlaşabilir. Bu da o döneme dair kısmi veya tam bir bellek kaybına yol açabilir.
Deneyimlerime göre, bu türden psikolojik obliterasyonlar genellikle kişinin başa çıkmakta zorlandığı bir gerçeklikten kaçış olarak ortaya çıkar. Beyin, acı veren bilgiyi bilinç düzeyinden uzaklaştırarak kişiyi korumaya çalışır.
Obliterasyonun Nedenleri ve Sonuçları
Obliterasyonun nedenleri, hangi alanda kullanıldığına bağlı olarak değişir:
- Tıpta: Cerrahi müdahale, travma, enfeksiyon, iltihaplanma, damar duvarındaki hasar.
- Psikolojide: Ağır travma, şiddetli stres, akut psikotik ataklar, bazı nörolojik rahatsızlıklar.
Sonuçları da benzer şekilde farklılık gösterir:
- Tıpta: Tedavi başarısı, yara iyileşmesi, dokunun yeniden yapılanması.
- Psikolojide: Geçici veya kalıcı bellek kaybı, kimlik sorunları, travmanın üstesinden gelme veya başa çıkamama durumu.
Eğer kendinizde veya yakınınızda bu türden bir unutkanlık veya anı kaybı fark ederseniz, mutlaka bir uzmana danışmalısınız. Kendi başınıza teşhis koymaya veya tedavi etmeye çalışmak yerine, profesyonel yardım almak en doğrusudur.
Obliterasyonla Başa Çıkma ve Yönetme
Obliterasyonun kendisi bir hastalık değildir; daha çok bir sürecin veya bir durumun sonucudur. Bu nedenle, doğrudan "obliterasyonla başa çıkmak" yerine, altta yatan nedeni yönetmek önemlidir.
- Tıbbi Obliterasyonlar: Eğer tıbbi bir nedenden kaynaklanıyorsa, doktorunuzun önerdiği tedavi planına uymanız en etkili yoldur. Örneğin, varis tedavisinde cerrahi veya medikal yöntemler kullanılır.
- Psikolojik Obliterasyonlar: Bu durumda ise en etkili yol psikoterapidir. Özellikle travma odaklı terapiler (EMDR gibi) veya bilişsel davranışçı terapiler (BDT), kişinin travmatik anılarla sağlıklı bir şekilde başa çıkmasına yardımcı olabilir. Bazen, altta yatan başka bir ruhsal bozukluk varsa, onun tedavisi de gereklidir.
Deneyimlerime göre, sabırlı olmak ve bir uzmanın rehberliğinde ilerlemek, bu türden durumların üstesinden gelmede en önemli unsurlardır. Unutmayın, bazen yok oluş, yeni bir başlangıcın habercisi olabilir.