Amasya Protokolü'nün en başta gelen neticesi nedir?

03.03.2025 0 görüntülenme

Amasya Protokolü, Kurtuluş Savaşı döneminde, Ankara Hükümeti ile İstanbul Hükümeti arasında imzalanan önemli bir mutabakat metnidir. Peki, bu protokolün en başta gelen neticesi neydi? Gelin, bu tarihi anlaşmanın detaylarına ve sonuçlarına yakından bakalım.

Amasya Protokolü'nün Tarihi Önemi

Amasya Protokolü, 22 Ekim 1919 tarihinde imzalanmıştır. Bu protokol, Ankara Hükümeti'nin, yani Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki hareketin, İstanbul Hükümeti tarafından resmen tanınması anlamına geliyordu. Bu tanınma, Milli Mücadele'nin meşruiyetini artırmış ve ulusal birliğin sağlanması yolunda atılan önemli bir adım olmuştur.

Protokolün Temel Maddeleri

Protokolün çeşitli maddeleri bulunmakla birlikte, en önemli maddelerden biri şuydu: İstanbul Hükümeti, Temsil Heyeti'nin varlığını kabul ediyor ve birlikte hareket etmeyi taahhüt ediyordu. Bu durum, ulusal çıkarlar doğrultusunda ortak bir zeminde buluşma çabasının bir göstergesiydi. Ayrıca, ülkenin geleceği için yapılacak seçimlerin birlikte planlanması da protokolle kararlaştırılmıştı.

En Başta Gelen Netice: Milli Mücadele'nin Meşruiyeti

Amasya Protokolü'nün en başta gelen neticesi, hiç şüphesiz Milli Mücadele'nin meşruiyetinin İstanbul Hükümeti tarafından tanınmasıdır. Bu, Ankara Hükümeti'nin sadece bölgesel bir hareket olmadığını, tüm ülkeyi temsil etme potansiyeline sahip bir güç olduğunu göstermiştir. Bu tanınma, Milli Mücadele'ye olan desteği artırmış ve ulusal birliğin güçlenmesine katkı sağlamıştır.

Protokolün Sonuçları ve Etkileri

Protokolün imzalanmasıyla birlikte, ülke genelinde umut ve heyecan artmıştır. Ancak, İstanbul Hükümeti'nin protokole tam olarak uymaması ve İtilaf Devletleri'nin baskısı, sürecin devamlılığını zorlaştırmıştır. Buna rağmen, Amasya Protokolü, Milli Mücadele'nin ilerlemesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması yolunda önemli bir kilometre taşı olmuştur.

Özetle, Amasya Protokolü, Milli Mücadele'nin meşruiyetini perçinleyen, ulusal birliği güçlendiren ve geleceğe dair umutları artıran tarihi bir anlaşmadır. Bu protokol, Türk milletinin bağımsızlık yolundaki kararlılığının önemli bir göstergesi olarak tarihteki yerini almıştır.