YGS 2 sayısal mı?

YGS 2 Sayısal Mıydı, Değil Miydi? Hadi Netleştirelim!

Şimdi bak, YGS 2 meselesini hemen netleştirelim. Eğer aklında "Acaba YGS 2 dediğin şey sayısal mıydı?" sorusu varsa, doğrudan cevabı şu: Hayır, YGS 2 sayısal değildi. YGS 2, bildiğin sosyal bilimler testiydi.

Hatırlayalım, YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) ilk zamanlar temel yeterlilikleri ölçen bir sınavdı. Sonra sistem değişti, malumunuz. O dönemde YGS 1 ve YGS 2 diye iki farklı puan türü vardı ve bu ikisi aslında biraz farklı alanlara odaklanıyordu. Ancak YGS 2'nin içeriği asla matematik, fen bilimleri ağırlıklı değildi. İçinde ağırlıklı olarak şunlar bulunurdu:

  • Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 Testi: Burada hem sözel mantık hem de tarih, coğrafya gibi temel sosyal bilgiler soruları yer alırdı. Bu test, YGS 2 puanının ana belirleyicilerinden biriydi.
  • Matematik Testi: Evet, matematik vardı ama ağırlığı YGS 1'deki kadar yoğun değildi. Daha çok temel matematik bilgisi ve işlem yeteneğini ölçmeye yönelikti.
  • Fen Bilimleri Testi: Yine temel düzeyde fizik, kimya, biyoloji soruları içeriyordu. Ancak sayısalcıların çözdüğü fen bilimleri testi kadar derin ve kapsamlı değildi.
  • Sosyal Bilimler Testi: Bu testte ise daha çok tarih, coğrafya ve felsefe, sosyoloji, psikoloji gibi sosyal bilimlerin temel konularından sorular gelirdi. Bu test, YGS 2'nin ayrıştırıcı gücünü oluşturuyordu.

Yani özetle, eğer aklında sayısal bölüm okumak varsa, YGS 2 senin için anahtar bir sınav değildi. YGS 1 ve özellikle sonraki yıllarda gelen LYS'lerin (Lisans Yerleştirme Sınavı) sayısal bölümleri daha belirleyiciydi.

Peki, Bu Bilgi Neden Önemliydi ve Neden Karıştırılıyor?

Bu ayrımın neden karıştırıldığına dair deneyimlerime göre birkaç sebep var. Öncelikle, sınav sistemlerinin sık sık değişmesi öğrencilerin kafasını karıştırabiliyor. Bir dönem YGS 1, YGS 2 diye ayrılan puan türleri, daha sonra TEOG, YKS gibi yeni sistemlere evrildi. Bu geçiş dönemlerinde eski sistemdeki terimler akılda kalabiliyor.

İkinci olarak, YGS'nin genel adı altında farklı puan türleri olması, öğrencilerin hangisinin hangi bölüm için daha önemli olduğunu tam olarak ayırt edememesine yol açabiliyordu. Sanki ikisi de sayısalmış gibi bir algı oluşabiliyordu çünkü YGS 1 de matematik ve fen içeriyordu.

Aslında YGS 1 daha çok mühendislik, temel fen bilimleri gibi alanlara yönelirken, YGS 2 daha çok sözel veya eşit ağırlık bölümlerine (örneğin bazı eğitim fakülteleri, iletişim fakülteleri gibi) daha yakın bir puan türüydü. Ancak dediğim gibi, matematik ve fenin temel düzeyde bulunması bu ayrımı bazen bulanıklaştırıyordu.

Sayısalcılar İçin Gerçekten Önemli Olan Neydi?

Eğer sen gelecekte mühendislik, tıp, diş hekimliği, mimarlık, bilgisayar mühendisliği gibi sayısal ağırlıklı bölümleri hedefliyorsan, YGS'de en çok dikkat etmen gereken testler şunlardı:

  • Matematik Testi: Bu testin her sorusu, genel sıralamanı ve sayısal puanını doğrudan etkilerdi. Zorluk seviyesi ne olursa olsun, bu testteki performansın hayati önem taşırdı. Ben birebir şahit oldum, matematik neti bir iki tane artan veya azalan adayların sıralaması on binlerce oynayabiliyordu.
  • Fen Bilimleri Testi: Özellikle fizik, kimya ve biyoloji konularındaki hakimiyetin, sayısal sıralamanı belirleyen ikinci en önemli faktördü. Bu testlerde de öğrencilerin netleri arasındaki farklar sıralamada büyük oynamalar yapıyordu.

YGS'nin diğer testleri (Türkçe, Sosyal Bilimler) de elbette genel başarı puanını etkiliyordu ama sayısal bölümler için anahtar kapıyı matematik ve fen bilimleri açıyordu. Yani YGS 2'nin sayısal olmaması, sayısal öğrencilerin ana odağının matematik ve fen olması gerektiğini gösteriyordu.

Pratik Öneriler: Sayısalcı Olarak Neye Odaklanmalısın?

Şimdi gelelim pratik kısımlara. Eğer sen bir sayısalcıysan ve bu eski sistemdeki YGS 2'nin seni yanıltmasını istemiyorsan, yapman gerekenler şunlar:

  • Matematiği Hayatının Merkezine Koy: Ne kadar çok pratik yaparsan, ne kadar çok soru çözersen o kadar iyi. Konu anlatımlarına gömülmek yerine, bol bol soru çözerek hangi konularda eksik olduğunu tespit et ve o eksikleri kapatmaya odaklan. Denemeler ve çıkmış sorular senin en yakın arkadaşın olmalı.
  • Fen Bilimleri'ni Erteleme: Fiziğin, kimyanın ve biyolojinin temel prensiplerini iyi anlamak çok önemli. Ezber yerine, konuların mantığını kavramaya çalış. Özellikle üniversite sınavlarında fen bilimlerinden de belli bir net yapmadan sayısal bölümlere yerleşmek neredeyse imkansızdı.
  • Güncel Sınav Sistemini Takip Et: Unutma, artık YGS diye bir sınav yok. Yeni sistem YKS. Bu yüzden YKS'nin mantığını, hangi oturumda hangi testlerin olduğunu iyi öğren. TYT (Temel Yeterlilik Testi) ve AYT (Alan Yeterlilik Testi) oturumlarındaki testlerin içeriği senin için belirleyici olacak. TYT'de matematik ve fen bilimleri, AYT'de ise matematik ve fen bilimlerinin daha ileri düzey soruları senin odak noktan olmalı.
  • Bol Bol Deneme Sınavı Çöz: Hem TYT hem de AYT denemeleri çözerek hem sınav atmosferine alışırsın hem de zaman yönetimi konusunda tecrübe kazanırsın. Çözemediğin soruların nedenini mutlaka öğren.

Umarım bu açıklama YGS 2 meselesini netleştirmiştir. Unutma, bilgi güçtür ve doğru bilgi seni hedefine daha hızlı ulaştırır.