Birey savunma Mekanizmalarina neden başvurur?

Birey Savunma Mekanizmalarına Neden Başvurur?

Hayat, her zaman tozpembe değil. Kaçınılmaz olarak karşılaştığımız stres, kaygı, hayal kırıklığı gibi zorlayıcı duygularla baş etmek durumunda kalırız. İşte tam da bu noktada, bilinçaltımız devreye girer ve bizi bu olumsuzluklardan korumak için çeşitli savunma mekanizmaları geliştirir. Bunlar, aslında birer psikolojik başa çıkma stratejileridir. Deneyimlerime göre, bu mekanizmalara başvurmamızın temel nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Kaygıyı Azaltmak ve Benlik Değerini Korumak

En temel neden bu. İçimizdeki çatışmalar, yetersizlik hissi veya kabul görmeme korkusu gibi durumlar yoğun kaygı yaratabilir. Savunma mekanizmaları, bu kaygıyı ve dolayısıyla acıyı tamponlamak için kullanılır. Örneğin, bastırma mekanizmasını kullanan biri, hoş olmayan bir anıyı bilinçaltına iterek o anıyla yüzleşmekten kaçınır. Bu, anlık bir rahatlama sağlasa da, uzun vadede sorunun kökenine inilmediği için farklı şekillerde tekrar yüzeye çıkabilir. Araştırmalar, sürekli savunma mekanizmalarına başvuran bireylerin benlik saygılarının daha kırılgan olabileceğini gösteriyor çünkü bu mekanizmalar, kişinin gerçek benliğiyle yüzleşmesini engeller. Bir düşün, sürekli olarak hatalarını veya eksikliklerini görmezden gelirsen, nasıl gelişebilirsin ki?

  1. Gerçeklikle Yüzleşmekten Kaçınmak

Bazen gerçekler o kadar acı verici olabilir ki, onlarla başa çıkmak imkansız gibi görünür. İşte bu noktada, inkar mekanizması devreye girer. Örneğin, sevilen birini kaybeden birinin ilk başta durumu kabullenmekte zorlanması, inkarın bir örneğidir. Bu, yas sürecinin doğal bir parçası olabilir ancak uzun süreli ve katı bir inkar, kişinin iyileşme sürecini baltalar. Bir diğer örnek ise yansıtmadır. Kendi hoşlanmadığı bir özelliği başkasında görüp ona odaklanmak, aslında kendi içindeki o özelliği kabul etme zorluğunu gösterir. Bu, sanki sorun karşıdaki kişideymiş gibi bir illüzyon yaratır ve bireyi kendi sorumluluğundan kaçırır.

  1. Sosyal Kabul ve İlişkileri Sürdürmek

İnsan sosyal bir varlık ve çevresiyle uyumlu olmak ister. Savunma mekanizmaları, bazen sosyal ortamlarda kabul görmek veya reddedilmemek için de kullanılabilir. Örneğin, dışa atım (projection) ile bir durumun sorumluluğunu başkasına yüklemek, kişinin kendisini olumsuz bir ışıkta görmesini engeller ve grubun bir parçası olarak kalmasına yardımcı olabilir. Ancak bu, sağlıklı ilişkilerin önünde büyük bir engeldir çünkü dürüstlük ve şeffaflık yerini, sürekli bir maskeleme haline bırakır. Deneyimlerime göre, uzun vadede samimi ve derin bağlar kurmak için bu tür mekanizmalardan uzaklaşmak gerekir.

Peki, ne yapabiliriz? Bu mekanizmaların farkında olmak, ilk adımdır. Kendi davranışlarımızı gözlemleyerek, hangi durumlarda bu mekanizmalara başvurduğumuzu anlamaya çalışabiliriz. Kendimize karşı nazik olmak ve küçük adımlarla gerçeklerle yüzleşmek önemlidir. Örneğin, hoş olmayan bir duygu hissettiğinde hemen onu bastırmak yerine, birkaç dakika o duygunun ne olduğunu anlamaya çalış. Bir günlük tutmak da, duygularını ve düşüncelerini dışa vurmanın harika bir yoludur. Eğer bu mekanizmalar hayat kaliteni ciddi şekilde etkiliyorsa, bir uzmandan destek almak da en akıllıca yollardan biridir. Unutma, kendini tanımak, en güçlü savunma mekanizman olacaktır.