Leviathan devlet anlayışı nedir?

03.03.2025 0 görüntülenme

Leviathan, siyaset felsefesi denince akla gelen ilk eserlerden biridir ve devletin doğası, meşruiyeti ve vatandaşlarla olan ilişkisi üzerine derinlemesine bir analiz sunar. Thomas Hobbes'un bu başyapıtı, devletin bireyler üzerindeki mutlak otoritesini savunarak, toplumsal düzenin sağlanmasında güçlü bir merkezi yönetimin gerekliliğini vurgular. Peki, Leviathan devlet anlayışı tam olarak nedir ve günümüz siyaset düşüncesini nasıl etkilemektedir?

Leviathan'ın Temel İlkeleri

Hobbes'un Leviathan'ı, insanların doğal halinde, yani devletin olmadığı bir durumda, sürekli bir savaş halinde olacaklarını öne sürer. Bu "herkesin herkese karşı savaşı" durumunda, hayat "yalnız, yoksul, kötü, vahşi ve kısa" olacaktır. Bu nedenle, insanlar güvenliklerini sağlamak ve bu kaotik durumdan kurtulmak için, tüm haklarını ve özgürlüklerini bir egemen güce, yani Leviathan'a devrederler. Bu egemen güç, mutlak otoriteye sahip olup, toplumsal düzeni sağlamak ve barışı korumakla yükümlüdür.

Leviathan'ın Gücü ve Sınırları

Leviathan, Hobbes'un devlet anlayışında, mutlak ve bölünmez bir güce sahiptir. Bu güç, yasaları yapmak, uygulamak ve yargılamak gibi tüm yetkileri içerir. Hobbes, bu gücün sınırlandırılmasının veya bölünmesinin, devletin zayıflamasına ve toplumsal düzenin bozulmasına yol açacağına inanır. Ancak, Leviathan'ın da bir sınırı vardır: vatandaşlarının can güvenliğini korumak. Eğer devlet bu temel görevi yerine getiremezse, vatandaşlar devlete olan bağlılıklarını sorgulayabilirler.

Leviathan'ın Günümüzdeki Yansımaları

Hobbes'un Leviathan devlet anlayışı, modern siyaset düşüncesi üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Özellikle, devletin rolü, bireysel özgürlükler ve toplumsal düzen arasındaki denge konularında hala tartışma konusudur. Günümüzde, bazı siyaset teorisyenleri, Hobbes'un güçlü devlet anlayışını, toplumsal istikrarın sağlanması ve güvenliğin korunması için gerekli bir model olarak görürken, diğerleri ise, bireysel özgürlüklerin ve insan haklarının korunması adına, devletin gücünün sınırlandırılması gerektiğini savunmaktadır.

Özetle, Leviathan, devletin mutlak otoritesini savunan ve toplumsal düzenin sağlanmasında güçlü bir merkezi yönetimin önemini vurgulayan bir siyaset felsefesidir. Bu anlayış, günümüzde hala tartışma konusu olmakla birlikte, devletin rolü ve bireysel özgürlükler arasındaki ilişki üzerine düşünmemize katkıda bulunmaktadır.