Masalların Sonu hangi tekerleme ile biter?
Masalların Sonu Hangi Tekerleme ile Biter?
Herkesin merak ettiği o soruya, doğrudan konuya dalalım: Masalların sonundaki o sihirli tekerleme, aslında tek bir kalıba sıkıştırılamaz. Yıllar içinde farklı kültürlerden, farklı yazarlardan ve hatta aynı yazarın farklı eserlerinden beslenen masallar, bu bitiş kalıplarını da çeşitlendirmiştir. Amaç hep aynı: Hikayeyi tatlı bir kapanışla sonlandırmak, okuyucuyu veya dinleyiciyi bir rüya âleminden nazikçe uyandırmak.
Farklı Kültürlerin Bitiş Sesleri
Özellikle Batı kültüründe çok bilinen ve neredeyse bir marka haline gelmiş o kalıp vardır: "And they lived happily ever after." Türkçeye genellikle "Ve mutlu yaşadılar." veya daha uzun versiyonlarda "Ve böylece sonsuza dek mutlu yaşadılar." gibi çevrilir. Bu, klasik peri masallarının olmazsa olmazı gibidir. Külkedisi'nin prensle evlenmesi, Pamuk Prenses'in prensin öpücüğüyle uyanması gibi mutlu sonlara bağlanır.
Ancak deneyimlerime göre, bu genel geçer kuralın dışında kalan pek çok örnek de mevcut. Örneğin, bazı halk masallarında veya daha eski metinlerde, son tekerleme daha sade veya hikayenin kendi içindeki bir olaya gönderme yapan bir şekilde de bitebilir. Bazen de, hikayenin ana karakterlerinin çıktığı yolculuğun veya mücadelesinin bir nevi tamamlandığını belirten, daha az şiirsel ama işlevsel bir ifade kullanılır. Örneğin, "Ve evlerine döndüler, kimisi yepyeni bir hayat kurdu." gibi.
Türk Masallarında Bitiş Kalıpları
Türk masal geleneğinde de benzer ama kendine özgü tatlar buluruz. Bizde de en sık rastlanan bitişler, olumlu bir sonu vurgulayanlardır. "Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine." tekerlemesi, özellikle Dede Korkut Hikayeleri'nden aşina olduğumuz, adeta bir nesilden diğerine aktarılan bir mirastır. Bu tekerleme, hikayenin kahramanlarının mutluluğa kavuştuğunu müjdelerken, dinleyiciyi de bu mutluluğa ortak etmek, onlara da iyi dilekte bulunmak anlamı taşır.
Bunun dışında, "Küçük fare, büyük yılanı yemiş." gibi bazen hikayenin kendi mantığına oturan, bazen de daha metaforik anlamlar taşıyan bitişler de karşımıza çıkabilir. Bu tür bitişler, hikayenin ana temasını pekiştirmek veya seyirciye son bir mesaj vermek amacıyla kullanılır. Önemli olan, okuyucuda veya dinleyicide hikayenin tamamlandığına ve bir dönemin kapandığına dair tatmin edici bir his bırakmasıdır.
Neden Bu Kalıplar Kullanılır?
Bu tekerlemelerin kullanımının birkaç temel nedeni var. İlki, gelenek ve süreklilik. Nesiller boyu aktarılan hikayelerde, belirli kalıpların korunması, hikayenin kimliğini ve güvenilirliğini pekiştirir. İkincisi, duygusal bir kapanış sağlamak. Mutlu sonların ardından gelen bu cümleler, dinleyicide hoş bir tat bırakır ve hikayenin pozitif enerjisini tamamlar.
Deneyimlerime göre, bu bitişler aynı zamanda bir tür sözleşme gibidir. Anlatıcı ile dinleyici arasında, "Artık masal bitti, gerçek dünyaya dönebilirsiniz" anlamına gelen bir işarettir. Örneğin, bir çocuğa uyumadan önce masal okurken, son tekerlemeyi duyduğunda onun gözündeki o hafif hafif kapanan kirpikler, tekerlemenin ne kadar etkili olduğunu gösterir. Hatta bu tekerlemeleri duyduğumuzda, kendi hayatımızdaki küçük başarıları veya mutlulukları da bir anlığına aklımızdan geçiririz.
Masal Sonu Tekerlemelerinize Kendi Dokunuşunuzu Katmak
Eğer siz de masal anlatmayı seviyorsanız, bu tekerlemeleri sadece ezberlemek yerine, kendi yorumunuzu katmaktan çekinmeyin. Hikayenin havasına, anlattığınız kitleye göre küçük değişiklikler yapabilirsiniz. Belki de sizin masalınızın sonunda, kahramanlar yeni bir serüvene atılır ve tekerlemeniz buna uygun olur.
Önemli olan, anlattığınız hikayenin ruhuna uygun, samimi ve tatmin edici bir son bulmaktır. Unutmayın, her masalın sonu aynı olmayabilir, ama her güzel masalın sonunda dinleyicide bıraktığı o sihirli iz hep aynı kalır.