Bir gözün görmemesi yüzde kaç engel?

Bir Gözün Görmemesi Yüzde Kaç Engel?

Eğer bir gözün görmemesi durumunda ne kadar bir engellilik oranından bahsedildiğini merak ediyorsan, bu konuya doğrudan girelim. Çünkü bu, sadece bir sayıdan fazlası; hayat kaliteni doğrudan etkileyen bir durum.

Engellilik Oranının Belirlenmesinde Temel Kriterler

Bir gözün görmemesi durumunda engellilik oranı belirlenirken tek kriter "görmüyor olmak" değildir. Sağlık Bakanlığı'nın engelli sağlık kurulu raporlarında kullanılan temel ölçütlerden biri görsel keskinliktir. Bu, en iyi düzeltilmiş haliyle (yani gözlük veya lensle) ne kadar net görebildiğini ifade eder. Diğer önemli bir faktör ise görme alanıdır. Yani, tek bir noktaya bakarken çevrende ne kadarını görebildiğin.

Bu oranlar genellikle şu şekilde sınıflandırılır:

  • Tam Görmezlik: Işık hissi de olmayan durumlar. Bu durum tek bir gözde olursa, diğer gözün durumu oran üzerinde büyük bir belirleyici olur.
  • Perdeleme/Korneal Bulanıklık: Gözün ön kısmındaki şeffaf dokunun bulanıklaşması. Bu, ışığın retinaya ulaşmasını engeller.
  • Diğer Göz Rahatsızlıkları: Glokom, katarakt, diyabetik retinopati gibi hastalıklar da görme keskinliğini ve alanını etkiler.

Deneyimlerime göre, tek bir gözün hiç görmemesi durumu, eğer diğer göz sağlam ise, genellikle %25 ile %40 civarında bir engellilik oranına yol açabilir. Ancak bu oran, kişinin mesleği, yaşam tarzı ve diğer sağlık durumları gibi faktörlere göre özel olarak değerlendirilir.

Hesaplama Nasıl Yapılıyor?

Engellilik oranının belirlenmesi karmaşık bir süreçtir ve genellikle iki gözün toplam fonksiyonunu değerlendirerek yapılır. Tek bir gözün görmemesi durumunda, diğer gözün görme durumu oran üzerinde belirleyici olur. Örneğin:

  • Her iki göz de sağlam: Engellilik oranı sıfır veya çok düşük olabilir.
  • Bir göz görmüyor, diğeri tam görüyor: Bu durumda, tek gözün kaybının toplam işlevselliğe etkisi sınırlıdır. Oran genellikle %25-40 aralığında olabilir.
  • Bir göz görmüyor, diğeri orta derecede görme kaybı yaşıyor: Bu kombinasyon, engellilik oranını önemli ölçüde artırır.
  • Her iki göz de ciddi görme kaybı yaşıyor: Bu durum, çok daha yüksek engellilik oranlarına yol açar.

Hesaplamada kullanılan formüller, her iki gözün görme keskinliği ve görme alanı kaybını belirli bir ağırlıkla birleştirir. Unutma, bu oranlar sağlık kurulu raporu ile belirlenir ve kişiye özeldir.

Pratik Hayatta Karşılaşılan Zorluklar ve Öneriler

Tek gözün görmemesi, günlük hayatta bazı zorluklara neden olabilir. Örneğin:

  • Mekansal Algı (Derinlik Algısı): İki gözün birlikte çalışması derinlik algımızı sağlar. Tek gözle bu yetenek azalır. Bu, özellikle araba kullanırken, merdiven inip çıkarken veya bir bardağı uzatırken fark edilebilir.
  • Kısmi Alan Kaybı: Tek gözün görmemesi, toplam görme alanında bir daralma anlamına gelir.
  • Göz Yorulması: Sağlam kalan göz daha fazla çalışmak zorunda kalabilir, bu da yorgunluğa yol açabilir.

Bu zorluklarla başa çıkmak için bazı önerilerim var:

  • Çevreni Bilmek: Yürürken veya hareket ederken çevrendeki nesnelerin yerini önceden bilmek veya hissetmek yardımcı olur.
  • Dikkatli Hareket Etmek: Özellikle yeni ortamlarda daha yavaş ve dikkatli hareket et.
  • Doktor Kontrolleri: Sağlam kalan gözünün sağlığı için düzenli doktor kontrollerini aksatma.
  • Adaptasyon Süreci: Zamanla vücudun bu duruma adapte olacaktır. Sabırlı ol.

Önemli olan, bu durumun hayatını tamamen kontrol etmesine izin vermemektir. Bilgi sahibi olmak ve gerekli önlemleri almak, yaşam kaliteni yüksek tutmana yardımcı olacaktır.