Lozan görüşmelerine Sovyetler Birliği hangi konuda taraf olarak katılmıştır?
Lozan Görüşmelerinde Sovyetler Birliği'nin Rolü: Karadeniz ve Boğazlar Odaklı Katılım
Sovyetler Birliği'nin Lozan Konferansı'na katılımı, birçoklarının düşündüğünün aksine doğrudan Türkiye'nin yeni sınırlarını belirleme sürecinde ana aktörlerden biri olmaktan ziyade, belirli bir konuya odaklanmıştı: Karadeniz'in güvenliği ve Boğazlar rejimi.
Karadeniz'de Güvenlik Kaygıları ve Sovyet Stratejisi
Deneyimlerime göre, Sovyetler Birliği için Lozan'a katılımın temel motivasyonu, Birinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan yeni jeopolitik dengede, Karadeniz'in kendi deniz güvenliği açısından taşıdığı stratejik önemi korumaktı. Çarlık Rusyası'nın devamı olarak Sovyetler, Karadeniz'in kendileri için ne kadar hayati olduğunu biliyordu. Bu bağlamda, Boğazlar'ın tarafsızlaştırılması veya herhangi bir yabancı gücün kontrolüne geçmesi, Sovyetler için kabul edilemez bir durumdu.
Sovyet delegasyonu, Lozan'da özellikle şu noktaları vurguladı:
- Boğazların Askeri Yönleri: Sovyetler, Boğazlar'ın silahsızlandırılması ve uluslararası gemi trafiğine açık tutulması fikrine karşı çıktı. Onların gözünde Boğazlar, kendi güvenliği için kritik bir geçiş noktasıydı ve herhangi bir kısıtlama Sovyet deniz gücünü zayıflatabilirdi.
- Ticaret Gemileri Trafiği: Ticaret gemilerine serbest geçiş hakkı tanınırken, savaş gemilerinin geçişi konusunda kısıtlayıcı hükümlerin olmasını istiyorlardı. Bu, Karadeniz'in bir "Sovyet gölü" olma eğilimini koruma amacı taşıyordu.
- Kıyı Devletlerinin Hakları: Sovyetler, Boğazlar rejiminin belirlenmesinde Karadeniz'e kıyısı olan devletlerin (başta kendileri ve Türkiye) söz sahibi olmasını talep etti. Bu, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin de temelini oluşturan bir yaklaşımın ilk işaretleriydi.
Boğazlar Sözleşmesi Üzerindeki Etkileri
Sovyetler Birliği, Lozan'da istediği düzeyde bir başarı elde edememiş olsa da, Boğazlar konusundaki ısrarlı tutumu, daha sonraki yıllarda yapılacak olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Lozan Antlaşması'nda Boğazlar'ın statüsü daha çok uluslararası denetime ve silahsızlanmaya odaklı bir şekilde düzenlenmişti. Sovyetler, bu durumu kendi çıkarlarına aykırı buluyordu.
Deneyimlerime göre, Sovyetlerin Lozan'daki geri adımının temel nedeni, o dönemdeki diplomatik izolasyonları ve Türkiye'nin de Batı devletleriyle yakınlaşma çabasıydı. Ancak bu durum, Sovyetlerin Boğazlar konusundaki politikasını değiştirmesine yol açmadı. Tam tersine, Lozan sonrasında Sovyetler, Boğazlar'daki kendi egemenlik haklarını savunma ve rejim üzerinde daha fazla söz sahibi olma çabalarını artırdılar. Bu da, 1936'da imzalanacak olan Montrö Sözleşmesi'nin zeminini hazırlayan önemli bir gelişmeydi.
Eğer sen de uluslararası ilişkiler veya tarihle ilgileniyorsan, Lozan'daki her detayın aslında daha büyük bir resmin parçası olduğunu görmek önemlidir. Sovyetlerin katılımı, doğrudan bir imza veya sınır belirleme rolünden çok, belirli bir konudaki stratejik duruşu ve gelecekteki politikalarını şekillendirme çabasıydı.
Türkiye ile İlişkiler ve Sovyet Desteği
Sovyetler Birliği'nin Lozan'a katılımı, Türkiye ile olan ilişkileri açısından da ilginç bir dönemdi. Türkiye, Kurtuluş Savaşı'nın ardından bağımsızlığını yeni kazanmış ve uluslararası alanda tanınmaya çalışıyordu. Bu süreçte, Sovyetler Birliği Türkiye'ye çeşitli düzeylerde destek vermişti.
Lozan'a katılımı sırasında Sovyetler, Türkiye'ye olan desteklerini sürdürmeye devam etti. Temel amaçları, kendi güvenliklerini ilgilendiren Boğazlar konusunda Türkiye'nin de kendileriyle benzer bir pozisyon almasını sağlamaktı. Bu nedenle, Lozan görüşmeleri sırasında Türkiye'nin delegasyonuna belirli konularda diplomatik destek sağladıkları da gözlemlenmiştir.
Pratik bir ipucu olarak şunu söyleyebilirim: Tarihi olayları anlamak için sadece antlaşmaların maddelerine değil, o dönemdeki devletlerin genel jeopolitik kaygılarına ve ikili ilişkilerine bakmak da gerekir. Sovyetlerin Lozan'daki duruşunu anlamak için, Türkiye ile olan ilişkilerini ve Karadeniz'deki stratejilerini birlikte değerlendirmek, daha doğru bir sonuca ulaşmanı sağlar.