Açık Öğretim üniversite nasıl geçilir?
Açık Öğretim Üniversitesi'ne Geçiş: Tecrübelerim ve Bilgilerimle Sana Yol Gösteriyorum
Açık Öğretim'e geçiş mi yapmak istiyorsun? Harika bir karar! Bu süreçte sana hem somut bilgiler vereceğim hem de sanki yanındaymışım gibi samimi bir dille anlatacağım. Lafı uzatmadan hemen başlayalım.
Öncellikle Hangi Bölüm Sana Uygun?
Açık Öğretim fakültelerinin sunduğu bölümler oldukça çeşitli. En popülerlerinden bazıları İşletme, İktisat, Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Sosyoloji gibi alanlar. Hangi alanda ilerlemek istediğini belirlemek, bu yolculuğun ilk ve en önemli adımı. Kendi ilgi alanlarını, kariyer hedeflerini ve yeteneklerini göz önünde bulundurarak bu seçimi yapmalısın. Örneğin, eğer sayısal düşünmekten hoşlanıyorsan İktisat veya İşletme daha uygun olabilir. Eğer insanları anlamak, toplumsal konulara meraklıysan Sosyoloji veya Kamu Yönetimi iyi bir tercih olabilir.
Deneyimlerime göre, bu kararı verirken sadece popüler bölümlere odaklanmak yerine, gerçekten severek okuyacağın ve sana keyif verecek bir alanı seçmek uzun vadede çok daha motive edici olacaktır. Çevrendeki insanların ne okuduğuna veya hangi bölümün daha çok "iş bulduğu"na takılmak yerine, kendi iç sesini dinlemen önemli.
Sınavsız Geçiş ve DGS: Kapıları Aralamanın Yolları
Açık Öğretim üniversitelerine geçiş yapmanın temel iki yolu var: Sınavsız Geçiş (Lisans Tamamlama) ve Dikey Geçiş Sınavı (DGS). Hangi yola başvuracağın, mevcut eğitim durumuna bağlı.
- Sınavsız Lisans Tamamlama: Ön lisans mezunuysan ve belirli ön lisans programlarından mezun olduysan, bazı lisans programlarına doğrudan sınavsız geçiş yapma hakkın olabilir. Bu hak, genellikle DGS kılavuzunda belirtilen kontenjanlar ve mezuniyet alanlarına göre belirlenir. Örneğin, belirli bir muhasebe ön lisans programından mezunsan, doğrudan İşletme veya İktisat gibi bölümlerin lisans tamamlama programlarına başvurabilirsin. Kontenjanlar her sene değişebilir, bu yüzden ÖSYM'nin yayınladığı güncel kılavuzları takip etmek şart.
- Dikey Geçiş Sınavı (DGS): Eğer mevcut ön lisans diploman mevcut değilse veya sınavsız geçiş kontenjanlarına dahil olamıyorsan, DGS'ye girmen gerekir. DGS, ön lisans mezunlarının lisans programlarına geçiş yapmasını sağlayan bir sınavdır. Her yıl belirli tarihlerde başvuru ve sınav gerçekleşir. Sınavda genel yetenek ve genel kültür bölümlerinden sorular sorulur. Başarın, DGS puanına yansır ve bu puanla açık öğretimdeki lisans bölümlerine yerleşirsin. DGS'de başarılı olmak için sözel ve sayısal yeteneklerini geliştirmelisin.
Pratik bir ipucu: DGS'ye hazırlanırken, geçen senelerin çıkmış sorularını mutlaka çöz. Bu, sınavın formatını anlamana ve hangi konulara daha çok ağırlık vermen gerektiğine dair sana somut bir fikir verecektir. Ayrıca, bol bol deneme sınavı çözerek süreni etkin kullanma becerini geliştirebilirsin.
Açık Öğretim'de Başarının Sırları: Verimlilik ve Disiplin
Açık Öğretim, esnek bir eğitim modeli sunsa da, bu "kolay" olduğu anlamına gelmez. Tam tersine, kendi kendine öğrenme becerini ve disiplinini gerektirir. En büyük avantajı, kendi programını oluşturabilmen. Bu özgürlüğü avantaja çevirmek için:
- Düzenli Çalışma Programı Oluştur: Her hafta belirli saatleri ders çalışmaya ayır. Bu, sabit bir takvim oluşturmak kadar basit olabilir. Örneğin, her gün 1-2 saat veya hafta sonları daha uzun süreler ayırabilirsin.
- Aktif Öğrenme Yöntemlerini Kullan: Sadece ders kitaplarını okumakla kalma. Not al, özet çıkar, konuyla ilgili videolar izle, podcast dinle. Kendi kendine sorular sor ve cevaplamaya çalış.
- Çevrimiçi Kaynaklardan Yararlan: Üniversitelerin kendi sunduğu materyallerin yanı sıra, YouTube'da ders anlatımları, konu özetleri, sınav hazırlık videoları gibi birçok ücretsiz kaynak bulabilirsin. Örneğin, belirli bir konuyu anlamakta zorlanıyorsan, o konuyu anlatan farklı hocaların videolarını izleyebilirsin.
- İnteraktif Platformları Kullan: Bazı üniversiteler, öğrencilerin birbirleriyle etkileşim kurabileceği, sorular sorup cevap alabildiği çevrimiçi forumlar veya öğrenci grupları sunar. Bu platformlar, motivasyonunu yüksek tutmana ve takıldığın noktalarda yardım almana yardımcı olur.
Deneyimlerime göre, açık öğretimde en sık yapılan hata, "zamanım var" diyerek ertelemektir. Sınavlar yaklaşmadan yoğun bir çalışma temposuna girmek yerine, düzenli ve planlı ilerlemek çok daha etkilidir. Kendine küçük hedefler belirle ve bu hedeflere ulaştıkça kendini ödüllendir.
Sınavlar ve Değerlendirme: Nelere Dikkat Etmelisin?
Açık öğretimde değerlendirme genellikle ara sınavlar (vize) ve dönem sonu sınavları (final) ile yapılır. Bazı bölümlerde ödev veya proje gibi ek değerlendirme unsurları da olabilir. Sınavların nasıl yapılacağı (çoktan seçmeli, açık uçlu vb.) ve başarı notunun nasıl hesaplanacağı üniversiteden üniversiteye ve bölümden bölüme değişir. Genellikle dönem içi sınavların %30-40'ı, dönem sonu sınavlarının ise %60-70'i alınır.
Önemli bir nokta: Açık öğretim sınavları bazen online olarak da yapılabilmektedir. Bu durumda, sınavlar sırasında yaşanabilecek teknik aksaklıklara karşı hazırlıklı olman, internet bağlantının stabil olduğundan emin olman gerekir. Ayrıca, sınav kurallarına ve etik ilkelerine titizlikle uyman, olası sorunları önleyecektir.
Unutma, açık öğretimle üniversite okumak hem büyük bir özgürlük hem de büyük bir sorumluluktur. Bu süreci başarıyla tamamlamak için kendine inan, planlı ol ve disiplinli çalış. Yolun açık olsun!