Olguculuk pozitivizm nedir felsefe?

Olguculuk Pozitivizm Nedir Felsefe?

Pozitivizmi düşün, biraz "gördüğüme inanırım" mantığı gibi. Bu felsefi akım, bilginin kaynağının ne olduğunu sorgularken, gözlem ve deneyin en önemli araçlar olduğunu söyler. Yani, soyut düşünceler, spekülasyonlar ya da metafizik iddialar yerine, elimizle dokunabildiğimiz, gözümüzle görebildiğimiz, ölçebildiğimiz şeylere odaklanır.

Bu akımın kökleri aslında oldukça eskilere dayanıyor ama en bilinen ve etkili şeklini Auguste Comte ile alır. Comte,

  1. yüzyılda toplumsal düzen ve ilerleme üzerine kafa yorarken, bilimin evrimleştiğini ve insan bilgisinin üç aşamadan geçtiğini savunmuş:

  • Teolojik Aşama: Olayları doğaüstü güçlerle açıklama dönemi. Mitoloji ve dinin hakim olduğu zamanlar gibi düşün.
  • Metafizik Aşama: Soyut güçler ve kavramlarla açıklama çabası. Felsefenin ilk dönemlerindeki "öz", "ruh" gibi kavramlar bu aşamaya örnek verilebilir.
  • Pozitif Aşama: Olayların ancak bilimsel yasalarla, gözlem ve deneye dayalı olarak açıklanabileceği dönem. Günümüzdeki bilimsel yöntemlerin temeli bu aşamada atılıyor.

Pozitivizmin temelinde birkaç ana fikir yatar. Bunlardan ilki, gözlem ve deneyin üstünlüğüdür. Deneyimlerime göre, bir şeyin varlığını kanıtlamak için onu gözlemleyebilmek veya deneyle test edebilmek gerekir. Örneğin, "görünmez bir fil" iddiası, onu gözlemleyemediğimiz sürece bilimsel olarak kabul edilemez. Bilim, somut verilerle ilerler.

İkinci önemli nokta, bilginin birleştirilebilirliğidir. Pozitivizm, farklı bilim alanlarından elde edilen bilgilerin aslında birbiriyle bağlantılı olduğunu ve bir bütün oluşturduğunu savunur. Fiziksel yasaları anladığımızda, bunun biyolojik süreçleri de etkilediğini görebiliriz. Bu da bilginin evrensel bir yapısı olduğunu ima eder.

Üçüncü olarak, ahlak ve değer yargılarının bilimsel yöntemlerle açıklanamayacağını kabul eder ama bunun yerine, toplumsal bilimlerin toplumsal sorunlara çözüm üretebileceğine inanır. Comte, sosyolojiyi "sosyal fizik" olarak adlandırır ve toplumu da bilimsel yasalarla açıklayıp düzenleyebileceğimizi düşünür. Örneğin, suç oranlarındaki artışı incelemek ve bunun nedenlerini anlamak için istatistiksel verileri ve toplumsal faktörleri kullanmak, bu yaklaşıma uyar.

Peki, bu felsefe senin hayatına nasıl dokunur? Günlük hayatta bir sorunu çözerken ya da bir karar verirken, kanıtlara odaklanmak, ön yargılardan uzak durmak ve gerçekten işe yarayan çözümleri aramak positivizmden beslenen bir yaklaşımdır. Bir ürünü satın alırken performansını ve özelliklerini incelemek, bir konuda araştırma yaparken güvenilir kaynaklara başvurmak gibi pratikler bu felsefenin izlerini taşır.

Pratik bir ipucu vermek gerekirse, bir iddia ile karşılaştığında kendine şu soruları sorabilirsin: "Bu iddianın somut kanıtı nedir?", "Bu bilgiyi nasıl doğrulayabilirim?" veya "Bu konuda bilimsel çalışmalar var mı?". Bu basit sorgulama yöntemi, seni daha bilinçli kararlar almaya yönlendirecektir.