Istiklal Marşı'nın 2 kıtasının bestecisi kimdir?
İstiklal Marşı'nın Bestecisi: Bilinmeyen Bir Gerçek
İstiklal Marşı'nı hepimiz biliriz, söyleriz. O milli marşımızın ilk iki kıtasının bestesinin farklı bir besteciye ait olduğunu biliyor muydun? Çoğu insan marşın tamamının sadece tek bir kişiye ait olduğunu düşünür. Ancak durum böyle değil.
İstiklal Marşı'mızın sözleri Mehmet Akif Ersoy'a ait, bunu herkes bilir. Peki ya müziği? İşte burası biraz karışık. Marşın ilk iki kıtasının müziği aslında Ali Rifat Çağatay tarafından bestelenmiştir. Bu beste 1922 yılında Ankara'da ilk kez seslendirildi. Ancak sonrasında marşın bilinen ve hepimizin diline pelesenk olan o meşhur melodisi, Osman Zeki Üngör tarafından bestelenmiştir. Osman Zeki Üngör, dönemin önemli orkestra şeflerinden ve bestecilerinden biridir. Kendisi, daha sonra marşın tamamının notalarını standardize ederek bugünkü halini almasını sağlamıştır.
Deneyimlerime göre, bu bilgi insanları şaşırtıyor. Çünkü marş o kadar bütünleşmiş durumda ki, bestecisinin farklı olduğunu düşünmek akla gelmiyor. Hatta şöyle bir örnek verebilirim: Marşın ilk bestesi (Ali Rifat Çağatay'ın eseri), günümüzdeki versiyona göre biraz daha farklı bir ruha sahip, daha sakin ve naif bir tınısı var. İstersen internette "Ali Rifat Çağatay İstiklal Marşı" diye aratarak bu ilk besteyi bulabilir, dinleyebilir ve kendi kulağınla farkı hissedebilirsin. Bu, marşın tarihine ve gelişimine dair ilginç bir bakış açısı sunacaktır.
Peki, Bu Bilgi Neden Önemli?
Bu bilgi, milli marşımızın oluşum sürecindeki katkıda bulunan önemli sanatçıları tanımamız açısından değerlidir. Mehmet Akif Ersoy'un eşsiz sözlerine, Ali Rifat Çağatay'ın ilk bestesiyle hayat verilmiş, ardından Osman Zeki Üngör'ün yorumuyla bugünkü güçlü ve akılda kalıcı halini almıştır. Bu, sanatın kolektif bir üretim olabileceğinin de güzel bir örneğidir.
Sen de bu bilgiyi çevrenle paylaşarak, milli marşımıza dair daha derin bir anlayış geliştirebilirsin. Belki bir sohbet sırasında bu bilgiyi aktarırsın ve insanlar da senin gibi şaşırır. Bu tür küçük bilgiler, milli kültüre olan bağımızı daha da güçlendirebilir.