Sipariş verirken will be going to mu?
Sipariş Verirken "Will" mi "Going to" mu? Karar Verirken Bilmen Gerekenler
Merhaba! Sipariş verirken, özellikle bir restoranda mı yoksa online bir platformda mı olduğumuza göre "will" ve "going to" arasındaki farkları bilmek, ne istediğini net bir şekilde ifade etmene yardımcı olur. Deneyimlerime göre, bu iki yapı bazen kafa karıştırıcı olabiliyor ama aslında temel bir ayrımı var.
Anlık Kararlar ve Teklifler: "Will"
Bir restoranda menüye bakarken, garson sana yaklaştığında aniden ne istediğine karar verdiysen veya bir arkadaşına "Ben şu salatayı alayım, sen de şu makarnayı mı deneyeceksin?" gibi bir teklifte bulunuyorsan, işte orada "will" devreye girer. "Will", plansız, spontane gelişen kararlar ve teklifler için kullanılır. Örneğin:
* "I'll have the steak." (Bifteği alacağım.) - Garson sorunca hemen verdiğin karar.
* "I'll help you with that." (Sana o konuda yardım edeceğim.) - Bir teklif.
* "I think I'll order the pizza." (Sanırım pizzayı sipariş edeceğim.) - Menüye bakarken aniden verdiğin karar.
Önceden Planlanmış Niyetler: "Going to"
Eğer sipariş vermeden önce ne yiyeceğine dair önceden bir planın varsa, yani aklında belirli bir yemek varsa ve bunu sipariş etmeye karar verdiysen, işte o zaman "going to" yapısını kullanırsın. Bu, daha çok bir niyet belirtir. Örneğin:
* "I'm going to order the salmon." (Somonu sipariş edeceğim.) - Önceden aklında somon yemek vardı ve bunu sipariş ediyorsun.
* "We're going to try the new pasta dish." (Yeni makarna yemeğini deneyeceğiz.) - Arkadaşlarınla önceden konuşup bu yemeği denemeye karar verdiniz.
* "Are you going to order dessert?" (Tatlı sipariş edecek misin?) - Karşı tarafa önceden bir planı olup olmadığını soruyorsun.
Farkı Anlamanın Pratik Yolu
Sipariş verirken bu ayrımı daha iyi anlamak için şu soruyu kendine sor: "Bu kararı şimdi mi verdim, yoksa önceden mi planlamıştım?"
* Eğer şimdi karar verdiysen veya bir teklifte bulunuyorsan ->Will
* Eğer önceden planladığın bir şeyi yapıyorsan ->Going to
Bu ayrımı anlamak, özellikle İngilizce konuşulan ortamlarda sipariş verirken kendini daha rahat ve doğru ifade etmeni sağlar. Özellikle yeni bir yere gittiğinde, garsonun ne sorduğunu anladığında ve ne istediğini net bir şekilde söylediğinde iletişim çok daha akıcı olur. Örneğin, bir grup arkadaşla bir restorana gittiğinizde, herkesin ne sipariş edeceğini önceden konuştuysa, "We are going to order..." şeklinde konuşmak daha doğal olacaktır. Eğer biri o an menüye bakıp "I'll have the soup" derse, bu da yine spontane gelişen bir karardır. Bu nüansı yakaladığında, dil kullanımı çok daha keyifli hale gelir.