Makber ne anlatıyor?
Makber: Ölümün Ötesine Bir Yolculuk
Eğer Erdem Bayazıt'ın "Makber"ini merak ediyorsan, bu şiir sana ölümün soğuk yüzünü değil, onun ardındaki sonsuzluğu ve hayatın bu büyük geçişteki anlamını anlatıyor. Deneyimlerime göre, bu şiiri okumak, ölümle ilgili yaygın korkuları yıkan, daha derin bir anlayış geliştiren bir yolculuk. Bayazıt, şiirinde geleneksel ölüm algısını yıkarak, ölümü bir son değil, bir kavuşma, bir yeniden doğuş olarak ele alıyor.
Ölümün Yeni Tanımı: Kavuşma Anı
Şiirin temelinde, ölümün bir ayrılık değil, asıl sevilenlere, asıl dosta kavuşma anı olduğu fikri yatıyor. Bayazıt, bunu yaparken Divan edebiyatından, tasavvuftan beslenen güçlü bir imgeler dünyası kuruyor. Örneğin, şiirde geçen:
- "Ne güzeldir ölüm, ölüm olmasa" gibi ifadeler, ölümün acı verici bir son olmadığını, hatta bir neşe kaynağı olabileceğini ima eder.
- "Yüz binlerce yıllık bir hasretin sonunda" gibi dizeler, bu kavuşmanın ne denli büyük ve beklendiğini vurgular.
Deneyimlerime göre, bu bakış açısı, ölümle yüzleşme biçimini tamamen değiştirebilir. Ölüm, artık bir bilinmezlik ve korku kaynağı değil, bir beklenti ve bir sevgiye doğru yolculuk olarak algılanır. Bu şiiri okurken, kendi sevdiklerinizle olan bağınızı, onlara duyduğunuz özlemi düşünmek, ölümün bu yeni tanımını daha iyi kavramanıza yardımcı olacaktır.
Hayatın Sonsuzlukla Bağlantısı
Makber, sadece ölüm anını değil, hayatın kendisinin sonsuzlukla nasıl iç içe geçtiğini de anlatır. Bayazıt, bu dünyadaki geçici varlığımızı, asıl kalıcı olana hazırlık olarak görür. Şiirde, bu dünyaya "bir misafirhane" gibi bakılır. Bu misafirhanede yaşananlar, elde edilenler, kaybedilenler, aslında asıl yolda yanımızda götüreceğimiz şeyler değildir.
Şiirde, ölümün bir "biricik kapı" olduğu vurgusu çok güçlüdür. Bu kapıdan geçmeden asıl hayata, asıl varoluşa ulaşılamaz. Bu düşünce, günlük yaşamımızda da bize pratik bir ders sunar: Bu dünyadaki telaşlarımızın, hırslarımızın aslında ne kadar geçici olduğunu anlamak. Eğer bu şiirden bir çıkarım yapmak istersen, bugününü sonsuzluk perspektifiyle yaşamaya çalış. Anı yaşa ama geleceği de bu sonsuzluk bağlamında düşün.
Erdem Bayazıt'ın Kendi Yolculuğu
Unutmamak gerekir ki, Erdem Bayazıt bu şiiri yazarken kendi yaşam deneyimlerinden de yola çıkmış bir şairdir. Hastalığı ve ölümle yakınlaşması, ona bu şiiri yazdıracak ilhamı vermiştir. Şiirdeki her dize, onun bu büyük geçişe dair derin düşüncelerinin ve kabullenişinin bir yansımasıdır. Bu nedenle, Makber'i okurken sadece bir şiir değil, bir insanın ölümle olan kişisel mücadelesinin ve onun getirdiği olgunluğun ürününü de görüyorsun.
Eğer bu şiiri daha iyi anlamak istersen, şairin hayatı hakkında da bilgi edinmen faydalı olacaktır. Onun yaşadığı dönem, karşılaştığı zorluklar, bu şiirin daha derin anlamlar kazanmasını sağlar. Deneyimlerime göre, şairin kişisel hikayesini bilmek, şiirin duygusal ve felsefi katmanlarını daha iyi hissetmene olanak tanır. Bu şiir, sana ölümün kaçınılmazlığını değil, bu kaçınılmazlığın içinde bulabileceğin huzuru ve anlamı gösterir.