Suda batma ve yüzme maddenin hangi özelliği ile ilgilidir?

Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız bir durum: Bazı cisimler suya atıldığında batarken, bazıları yüzeyde kalır. Peki, bu durumun ardında yatan bilimsel gerçek nedir ve hangi madde özelliğiyle ilgilidir? Cevap basit: Yoğunluk. Yoğunluk, bir maddenin belirli bir hacimdeki kütlesinin ölçüsüdür. Yani, bir maddenin ne kadar "sıkıştırılmış" olduğunu gösterir. Bir cismin yoğunluğu, suyun yoğunluğundan fazla ise o cisim batar. Eğer cismin yoğunluğu suyun yoğunluğundan az ise, o cisim su üzerinde yüzer. Örneğin, demirin yoğunluğu sudan daha fazla olduğu için demirden yapılan bir bilye suya batarken, tahtanın yoğunluğu sudan daha az olduğu için tahtadan yapılan bir parça su yüzeyinde kalır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var: Cismin büyüklüğü veya ağırlığı tek başına belirleyici değildir. Önemli olan, kütlesinin hacmine oranıdır. Kocaman bir tomruk, yoğunluğu sudan az olduğu için yüzerken, minik bir taş yoğunluğu sudan fazla olduğu için batar. Yoğunluk kavramı, sadece suda batma ve yüzme olaylarını anlamamıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda gemilerin neden yüzdüğünden, balonların neden havada yükseldiğine kadar birçok olayı da açıklar. Sonuç olarak, bir maddenin suda batıp batmayacağı, o maddenin yoğunluğu ile doğrudan ilişkilidir. Yoğunluk, maddenin kütlesi ve hacmi arasındaki ilişkiyi ifade eden temel bir özelliktir ve günlük hayatta karşılaştığımız birçok olayın bilimsel temelini oluşturur.