Bacak yaraları neden olur?
Bacak Yaraları: Nedenleri ve Bilmen Gerekenler
Bacak yaraları dediğin zaman akla sadece düşüp dizini sıyırmak gelmesin. İşin biraz daha derinlerine inmek lazım. Benim deneyimlerime göre, bacak yaralarının ardında yatan birçok sebep var ve bunların en sık rastlananlarını ve önemli olanlarını senin için sıralayacağım.
Dolaşım Sorunları ve Bacak Yaraları
Bacaklardaki kan dolaşımının bozulması, yaraların oluşmasında en önemli faktörlerden biri. Özellikle venöz yetmezlik dediğimiz durum, bacak toplardamarlarındaki kapakçıkların düzgün çalışmaması sonucu kanın kalbe geri dönmesinde sorunlar yaşanmasıdır. Bu da bacaklarda göllenmeye, ödeme ve ciltte beslenme bozukluklarına yol açar. Sonuç? Kolay açılan, iyileşmesi zor yaralar, özellikle de ayak bileği çevresinde. Bu yaralar genellikle:
- Açık renklidir, iyileşme süreci yavaştır.
- Etrafında koyu renkli cilt değişiklikleri görülebilir.
- Ağrı, kaşıntı ve yanma hissi eşlik edebilir.
Ayrıca arteriyel dolaşım bozuklukları da bacak yaralarına neden olabilir. Arterler (atardamarlar) tıkandığında veya daraldığında, dokulara yeterli oksijen ve besin gitmez. Bu durum özellikle ayak parmaklarında, topuklarda ve bacakların alt kısımlarında ağrılı yaralara yol açar. Bu tür yaralar genellikle:
- Daha derin ve ağrılıdır.
- Soluk bir tabana sahip olabilir.
- Yürüyüşle artan ağrıya neden olabilir (klaudikasyon).
Bu dolaşım sorunları yaşını aldıkça veya belirli sağlık sorunların varsa (şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol gibi) daha sık görülür. Yaklaşık her 5 kişiden birinde, özellikle yaşlılarda, bacak yaralarına yol açabilecek dolaşım sorunları görüldüğünü biliyor muydun?
Diyabet ve Bacak Yaraları
Şeker hastalığı (diyabet), bacak yaralarının en sinsi nedenlerinden biri. Yüksek kan şekeri, sinir uçlarına ve kan damarlarına zarar verir. Bu durum iki temel soruna yol açar:
- Nöropati (Sinir Hasarı): Ayaklardaki hissin azalmasına neden olur. Ayaklarında bir yara olduğunu fark etmeyebilirsin, çünkü acıyı hissetmezsin. Küçük bir kesik veya sürtünme bile fark edilmeyip enfekte olabilir.
- Periferik Arter Hastalığı: Diyabet, kan damarlarını da daraltıp tıkayarak dolaşımı bozar.
Bu iki durum birleştiğinde, ayaklarda ve bacaklarda yara oluşumu için zemin hazırlar. Bu yaralar genellikle enfeksiyona çok açıktır ve iyileşmesi çok zordur. Hatta bazı durumlarda uzuv kaybına kadar gidebilir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, diyabet hastalarının neredeyse %25'i hayatlarının bir döneminde ayak ülseri gibi sorunlarla karşılaşabiliyor.
Öneri: Eğer diyabetin varsa, ayak ve bacaklarına her gün göz kulak olmalısın. Ayakkabılarını giymeden önce içine mutlaka bak, yabancı cisim olup olmadığını kontrol et. Ayaklarını nemli tutmak için uygun kremler kullan ama parmak aralarına nem kaçırmamaya özen göster, çünkü orada mantar oluşabilir.
Basınç ve Sürtünmeden Kaynaklanan Yaralar
Bazen basit gibi görünen şeyler de büyük sorunlara yol açabilir. Sürekli aynı pozisyonda oturmak veya yatmak, özellikle topuklar, kalçalar ve dirsekler gibi kemikli bölgelerde basınç yaralarına (dekübit ülserleri) neden olabilir. Bacaklarda ise bu daha çok otururken veya yatarken meydana gelen sürekli sürtünme ile ilişkilidir. Yanlış ayakkabılar, dar çoraplar veya yatak yaraları da bu duruma katkıda bulunabilir.
Bu tür yaralar genellikle:
- Kızarıklıkla başlar, sonra kabarcıklanma ve doku kaybı görülebilir.
- Hafif bir tahrişten derin doku hasarına kadar farklı seviyelerde olabilir.
Pratik İpucu: Eğer uzun süre oturmak veya yatmak zorundaysan, düzenli olarak pozisyon değiştirmeye çalış. Eğer yatağa bağımlıysan, özel süngerli yataklar veya minderler kullanmak sürtünmeyi ve basıncı azaltabilir.
Enfeksiyonlar ve Cilt Problemleri
Küçük bir çizik bile ihmal edildiğinde enfekte olarak büyük bir yaraya dönüşebilir. Özellikle:
- Selülit: Cildin altındaki dokuların bakteriyel enfeksiyonudur. Bacakta kızarıklık, şişlik, ısı artışı ve ağrı ile kendini gösterir.
- Mantarlar: Özellikle parmak aralarında oluşan mantar enfeksiyonları, cildin yapısını bozarak yaralara yol açabilir.
- Egzama ve Sedef Gibi Cilt Hastalıkları: Bu durumlar cilt bariyerini bozarak yarılmaya ve enfeksiyona daha yatkın hale getirebilir.
Enfeksiyonlar hızlı ilerleyebilir ve ciddiye alınması gerekir. Eğer bir yaranın etrafında artan kızarıklık, sıcaklık, şişlik veya irin görüyorsan, mutlaka bir doktora başvurmalısın. Bazen sadece yerel bir antibiyotik krem yeterli olurken, bazen de sistemik antibiyotik tedavisi gerekebilir.
Ne Yapmalı? Cildini temiz ve kuru tut. Küçük kesik ve sıyrıkları hemen temizleyip steril bir pansumanla kapat. Mevcut cilt hastalıkların varsa doktorunun önerdiği tedaviyi düzenli uygula.