Mintzberg stratejisi nedir?

02.03.2025 0 görüntülenme

Strateji, bir organizasyonun uzun vadeli hedeflerine ulaşmak için izlediği yoldur. Peki, bu yolu belirlerken nelere dikkat etmeliyiz? İşte tam bu noktada Mintzberg stratejisi devreye giriyor. Geleneksel strateji yaklaşımlarından farklı olarak, Mintzberg stratejisi, planlanan stratejilerin yanı sıra, eylemlerimizden doğan ve zamanla şekillenen stratejilere de odaklanır.

Planlanan ve Ortaya Çıkan Stratejiler

Mintzberg stratejisi, stratejiyi sadece önceden tasarlanmış bir plan olarak görmez. Ona göre, strateji iki ana bileşenden oluşur: planlanan (intended) ve ortaya çıkan (emergent) stratejiler. Planlanan stratejiler, organizasyonun en başından beri hedeflediği ve üzerinde çalıştığı stratejilerdir. Ortaya çıkan stratejiler ise, beklenmedik olaylar, öğrenmeler ve adaptasyonlar sonucunda şekillenenlerdir. Örneğin, başlangıçta farklı bir pazara girmeyi planlarken, müşteri geri bildirimleri doğrultusunda farklı bir ürün geliştirmek ve bu ürünü ön plana çıkarmak, ortaya çıkan bir strateji olabilir.

Strateji Oluşturmada Öğrenmenin Önemi

Mintzberg stratejisi, strateji oluşturma sürecinde öğrenmenin ve adaptasyonun ne kadar önemli olduğunu vurgular. Başarılı bir strateji, sadece önceden belirlenmiş hedeflere sıkı sıkıya bağlı kalmakla değil, aynı zamanda değişen koşullara uyum sağlayabilmekle de ilgilidir. Bu nedenle, organizasyonların sürekli olarak çevreyi gözlemlemesi, deneyimlerinden ders çıkarması ve stratejilerini buna göre ayarlaması gerekir. Unutmayın, strateji sadece bir plan değil, aynı zamanda sürekli bir öğrenme ve gelişme sürecidir.

Özetlemek gerekirse, Mintzberg stratejisi, stratejiyi sadece planlamakla kalmayıp, aynı zamanda eylemlerimizden öğrenerek, değişen koşullara adapte olmamızı sağlayan dinamik bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, organizasyonların daha esnek, yenilikçi ve rekabetçi olmalarına yardımcı olabilir.