Maupassant tarzı hikaye ilk temsilcisi kimdir?

Edebiyat dünyasında kısa ve öz anlatımıyla öne çıkan Maupassant tarzı hikayeler, okuyucuyu adeta bir anın içine çeker. Peki, bu akımın ilk temsilcisi kimdir ve bu tarzın belirgin özellikleri nelerdir? Maupassant tarzı hikayelerin yaygınlaşmasında Guy de Maupassant'ın büyük bir rolü olsa da, bu tarzın ilk temsilcisi olarak kabul edilen isim aslında Prosper Mérimée'dir. Mérimée, Maupassant'ı derinden etkilemiş ve onun hikaye yazma anlayışına yön vermiştir. Özellikle "Carmen" gibi eserleriyle tanınan Mérimée, kısa, yoğun ve çarpıcı anlatımıyla Maupassant'a ilham kaynağı olmuştur. Maupassant ise bu mirası devralarak kendi özgün tarzıyla birleştirmiş ve "Boule de Suif" (Tombul) gibi unutulmaz hikayeler yaratmıştır. Maupassant tarzı hikayeler, genellikle beklenmedik bir sonla (point twist) okuyucuyu şaşırtır. Karakterler derinlemesine işlenir, ancak olay örgüsü esas odak noktasıdır. Sade bir dil kullanılır ve gereksiz betimlemelerden kaçınılır. Amacı, okuyucuyu sıkmadan, kısa sürede etkili bir hikaye sunmaktır. Bu tarzın en önemli özelliği, okuyucuyu düşündürmesi ve hikayenin etkisinin uzun süre devam etmesini sağlamasıdır. Sonuç olarak, Maupassant tarzı hikayelerin kökleri Prosper Mérimée'ye dayanırken, Guy de Maupassant bu tarzı zirveye taşımıştır. Her iki yazarın da edebiyat dünyasına kazandırdığı bu etkileyici anlatım biçimi, günümüzde hala birçok yazar tarafından benimsenmekte ve okunmaya devam etmektedir.