Rol nedir ve örnek?
Rol Nedir ve Günlük Hayattaki Yansımaları
Hayat dediğin bir sahne, sen de orada bir oyuncusun. Ama öyle sıradan bir oyuncu değil, üstlendiğin her bir rolü hakkıyla oynayan bir başrol oyuncususun. Peki, bu roller tam olarak neyi ifade ediyor? Basitçe, bir toplumda, bir grupta veya bir ilişkide sahip olduğun konum ve bu konuma bağlı olarak beklenen davranış biçimleridir. Bunlar doğuştan gelen özelliklerinle (cinsiyet, yaş gibi) şekillenebilir ya da sonradan edindiğin statülerle (öğretmen, anne, arkadaş, çalışan gibi) belirlenir.
Deneyimlerime göre, rolleri anlamak, hem kendi davranışlarımızı hem de çevremizdekilerin davranışlarını daha iyi yorumlamamızı sağlıyor. Bir düşün; aynı kişi, evde anne/baba rolündeyken farklı, işte yönetici rolündeyken bambaşka davranabilir. Bu durum, rol beklentilerinden kaynaklanır. Örneğin, bir öğretmenin rolü, bilgi aktarmak, öğrencilerini yönlendirmek ve onların gelişimini desteklemek gibi beklentileri içerir. Bu beklentiler doğrultusunda öğretmen, ders anlatırken sabırlı, açıklayıcı ve motive edici olmak zorundadır.
Sosyal Roller ve Beklentiler
Toplum içinde her birimizin birden çok rolü vardır. Aile içinde bir evlatsın, bir eşsin, belki bir ebeveynsin. İş yerinde bir çalışansın, belki bir ekip liderisin. Arkadaş çevrende farklı bir kişiliğin var. Bu rollerin her biri, o role özel birtakım beklentiler ve sorumluluklar getirir.
* Aile Rolleri: Bir evlat olarak anne babana karşı sorumlulukların varken, bir ebeveyn olarak çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak, onlara rehberlik etmek senin görevin. Örneğin, Türkiye’de yapılan araştırmalar, ebeveynlerin çocuklarının eğitim hayatına doğrudan müdahil olmasını beklediğini gösteriyor. Bu da "sorumlu ebeveyn" rolünün bir yansımasıdır.
* Mesleki Roller: Doktorluk, mühendislik, öğretmenlik gibi meslekler, o mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve etik kurallar çerçevesinde belirlenmiş rolleri ifade eder. Bir cerrahın el becerisi ve soğukkanlılığı, bir yazılımcının analitik düşünme yeteneği, bu rollerin ayrılmaz parçalarıdır.
* Toplumsal Roller: Vatandaşlık, komşuluk gibi daha genel toplumsal roller de vardır. Bir vatandaş olarak yasalara uymak, vergi vermek gibi görevlerin varken, bir komşu olarak saygılı ve işbirliğine açık olmak da beklenen davranışlardır.
Rol beklentileri bazen esnek olsa da, çoğu zaman oldukça katıdır ve bu beklentilere uymayan davranışlar, toplumsal baskı veya eleştiriye yol açabilir.
Rol Çatışmaları ve Başa Çıkma Yolları
Hepimizin birden çok rolü olduğu için, zaman zaman bu roller arasında çatışmalar yaşanması kaçınılmazdır. Örneğin, bir akşamüstü önemli bir proje teslimi için mesaiye kalman gerekirken, aynı anda çocuğunun okul gösterisine gitmen gerekiyorsa, bir rol çatışması yaşıyor olursun. Bu durumlar hem stresli hem de yorucu olabilir.
Deneyimlerime göre bu tür çatışmaları yönetmenin birkaç yolu var:
* Önceliklendirme: Hangi rolün veya görevin o an senin için daha kritik olduğunu belirlemelisin. Her zaman acil olanı önce yapmak, bazen daha büyük sorunları önleyebilir.
* İletişim: Rol çatışmalarını ilgili kişilerle açıkça konuşmak, anlayış geliştirmeye yardımcı olur. Projen için mesaiye kalman gerektiğini patronuna anlatırken, çocuğunun okul gösterisi için de izin istediğini makul bir dille ifade edebilirsin.
* Sınır Koyma: Kendi sınırlarını bilmek ve bunları çevrendekilere belli etmek, rol çatışmalarını azaltır. Her isteğe evet demek yerine, neyi yapıp neyi yapamayacağını net bir şekilde ortaya koymalısın. Örneğin, "Akşam 7'den sonra artık çalışmıyorum" demek, mesleki rolünle ailevi rolün arasındaki dengeyi sağlamana yardımcı olabilir.
* Esneklik: Hayat her zaman planladığımız gibi gitmeyebilir. Durumlara göre esnek olmak ve bazen beklentilerden biraz sapmak, ruh sağlığın için daha iyi olabilir.
Rollerin Kişisel Gelişimdeki Yeri
Üstlendiğimiz her rol, bize yeni şeyler öğrenme ve kendimizi geliştirme fırsatı sunar. Bir yönetici rolü, liderlik vasıflarını geliştirirken, bir ebeveyn rolü sabrı, şefkati ve sorumluluk bilincini artırır.
Örneğin, benim ilk yöneticilik deneyimimde, ekibimin motivasyonunu yüksek tutmak ve onlara yol göstermek gibi sorumluluklarım vardı. Bu süreçte, iletişim becerilerimi geliştirdim, problem çözme yeteneğim arttı ve en önemlisi, başkalarının potansiyellerini ortaya çıkarmak bana büyük bir tatmin verdi. Bir rolü benimsemek, o rolün gerektirdiği becerileri kazanmanı sağlar. Başarılı bir şekilde üstlenilen her rol, özgüvenini artırır ve seni daha donanımlı bir birey yapar.
Bu nedenle, hayat sahnesindeki rollerini bir yük olarak görmekten ziyade, birer gelişim ve öğrenme fırsatı olarak değerlendirebilirsin. Her rol, senin kim olduğuna dair yeni bir katman ekler.