Mondros'tan sonra İtilaf Devletleri nereleri işgal etti?
İçindekiler
Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu için bir dönüm noktası oldu. İtilaf Devletleri'nin bu antlaşmayı bahane ederek başlattığı işgaller, ülkenin dört bir yanında derin izler bıraktı. Peki, bu karanlık dönemde İtilaf Devletleri Mondros sonrasında nereleri işgal etti?
İstanbul ve Boğazlar'ın İşgali
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın hemen ardından İtilaf Devletleri'nin ilk hedefi, şüphesiz ki başkent İstanbul oldu. 13 Kasım 1918'de İngiliz, Fransız ve İtalyan gemileri İstanbul limanına demirledi. Şehir, İtilaf Devletleri'nin kontrolüne girdi ve bu durum Osmanlı hükümetinin hareket kabiliyetini önemli ölçüde kısıtladı. Boğazlar da aynı şekilde İtilaf Devletleri'nin denetimine bırakıldı ve bu stratejik bölge üzerindeki Osmanlı egemenliği sona erdi.
İstanbul'un işgali, Türk halkı üzerinde büyük bir moral bozukluğuna yol açtı. Ancak aynı zamanda, işgale karşı direniş düşüncesinin de filizlenmesine zemin hazırladı. Başkentteki bu durum, Anadolu'da Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlayan Milli Mücadele'nin en önemli nedenlerinden biri oldu.
İzmir ve Batı Anadolu'nun İşgali
15 Mayıs 1919'da Yunan ordusu, İngiliz, Fransız ve Amerikan gemilerinin desteğiyle İzmir'i işgal etti. Bu işgal, sadece bir şehrin ele geçirilmesi değil, aynı zamanda Batı Anadolu'nun da adım adım işgal edilmesinin başlangıcı oldu. İzmir'in işgali sırasında yaşanan olaylar, Türk halkının direniş azmini daha da kamçıladı ve Milli Mücadele'nin fitilini ateşleyen en önemli olaylardan biri olarak tarihe geçti.
Yunan işgali, bölgedeki Türk nüfusa yönelik şiddet ve zulmü de beraberinde getirdi. Bu durum, Türk halkının işgale karşı topyekün bir direniş göstermesine neden oldu. Batı Anadolu'da başlayan bu direniş, kısa sürede tüm ülkeye yayıldı ve Kurtuluş Savaşı'nın temelini oluşturdu.
Güney ve Güneydoğu Anadolu'daki İşgaller
İtilaf Devletleri'nin işgalleri sadece İstanbul ve İzmir ile sınırlı kalmadı. Fransızlar, Adana, Mersin, Antep, Maraş ve Urfa gibi Güney ve Güneydoğu Anadolu şehirlerini işgal etti. İngilizler ise Musul ve çevresini kontrol altına aldı. İtalyanlar da Antalya ve çevresinde varlık göstermeye başladı.
Bu bölgelerdeki işgaller, yerel halkın direnişiyle karşılaştı. Özellikle Antep, Maraş ve Urfa'da verilen mücadeleler, Türk Kurtuluş Savaşı'nın önemli birer parçası haline geldi. Yerel kahramanlar, işgalcilere karşı büyük bir cesaretle mücadele ederek, Milli Mücadele'ye önemli katkılar sağladı.
Sonuç
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından İtilaf Devletleri'nin başlattığı işgaller, Türk halkı için karanlık bir dönemin başlangıcı oldu. Ancak bu işgaller, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin de fitilini ateşledi. İstanbul'dan İzmir'e, Adana'dan Urfa'ya kadar ülkenin dört bir yanında yükselen direniş ruhu, Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasında önemli bir rol oynadı. Bu dönem, Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olarak hafızalara kazınmıştır.