Kurtuluş Savaşı'nın amacı, gerekçesi ve yöntemi nedir?
İçindekiler
Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin varoluş mücadelesi olarak tarihe altın harflerle yazılmıştır. Peki, bu büyük mücadelenin ardındaki temel amaç neydi? Hangi gerekçelerle bu savaşa girildi ve hangi yöntemler izlenerek zafere ulaşıldı? Bu soruların cevapları, Kurtuluş Savaşı'nın önemini ve anlamını daha iyi kavramamızı sağlayacaktır.
Kurtuluş Savaşı'nın Temel Amacı: Bağımsızlık
Kurtuluş Savaşı'nın en temel amacı, kuşkusuz Türk milletinin bağımsızlığını korumak ve yeni bir Türk devleti kurmaktı. Mondros Ateşkes Antlaşması ile başlayan işgaller ve Osmanlı İmparatorluğu'nun fiilen sona ermesi, Türk milletini kendi kaderini tayin etme zorunluluğuyla karşı karşıya bırakmıştı. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan bu hareket, ülkenin dört bir yanındaki işgal güçlerini temizlemeyi ve tam bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti'ni inşa etmeyi hedefliyordu.
Bu amaç, sadece siyasi bağımsızlıkla sınırlı değildi. Aynı zamanda ekonomik, kültürel ve sosyal alanlarda da bağımsızlığı içeriyordu. Türk milletinin kendi değerleriyle yaşayabileceği, kendi ekonomisini yönetebileceği ve kendi kültürünü geliştirebileceği bir ülke yaratma ideali, Kurtuluş Savaşı'nın en önemli motivasyon kaynaklarından biriydi.
Kurtuluş Savaşı'nın Gerekçeleri: İşgal ve Milli İrade
Kurtuluş Savaşı'nın gerekçeleri, esasen işgal altındaki vatan topraklarının kurtarılması ve milli iradenin hakim kılınmasıdır. Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından İtilaf Devletleri'nin başlattığı işgaller, Türk milletinin onurunu zedelemiş ve yaşama hakkını tehdit eder hale gelmişti. Bu durum, halkın direnişini tetikleyen en önemli faktörlerden biriydi. İşgaller sadece toprakları değil, aynı zamanda Türk milletinin geleceğini de karartma amacı taşıyordu.
Bunun yanı sıra, Osmanlı hükümetinin işgallere karşı etkisiz kalması ve milli iradeyi temsil edememesi de Kurtuluş Savaşı'nın bir diğer gerekçesini oluşturuyordu. Mustafa Kemal Atatürk, bu durumu görerek Anadolu'da milli bir direniş hareketi başlatmış ve "Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir" ilkesini benimseyerek milli iradeyi ön plana çıkarmıştır.
Kurtuluş Savaşı'nın Yöntemi: Milli Mücadele ve Diplomasi
Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşmasında izlenen yöntemler, hem askeri mücadeleyi hem de diplomatik girişimleri kapsamaktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde, önce yerel direniş örgütleri (Kuvâ-yi Milliye) oluşturulmuş, ardından düzenli ordu kurulmuştur. Bu ordu, İnönü Savaşları, Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz gibi önemli savaşlarda düşmana karşı büyük zaferler elde etmiştir.
Ancak Kurtuluş Savaşı sadece askeri bir mücadele değildi. Aynı zamanda dış dünyayla da yoğun bir дипломатик diplomasi yürütülmüştür. Sovyet Rusya ile yapılan anlaşmalar, İtilaf Devletleri arasındaki ayrılıkların değerlendirilmesi ve TBMM hükümetinin uluslararası alanda tanınması için yapılan çalışmalar, savaşın kazanılmasında önemli rol oynamıştır. Yöntem olarak hem askeri gücün hem de diplomasinin etkili bir şekilde kullanılması, Kurtuluş Savaşı'nı diğer bağımsızlık mücadelelerinden ayıran önemli bir özelliktir.
Sonuç olarak, Kurtuluş Savaşı'nın amacı bağımsızlık, gerekçesi işgal ve milli iradenin yok sayılması, yöntemi ise milli mücadele ve diplomasi olmuştur. Bu unsurların bir araya gelmesiyle Türk milleti, tarihindeki en büyük zaferlerden birini kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmıştır. Bu büyük mücadele, gelecek nesiller için ilham kaynağı olmaya devam edecektir.