Orhun Abideleri'ni kim okudu?
İçindekiler
Orhun Abideleri, Türk tarihinin en önemli yazılı kaynaklarından biridir. Göktürkler tarafından 8. yüzyılda dikilen bu anıtlar, Türklerin siyasi, sosyal ve kültürel yaşamına dair eşsiz bilgiler sunar. Peki, bu değerli yazıtları ilk kim okudu ve çözdü?
Orhun Abideleri'nin Keşfi ve İlk Araştırmalar
Orhun Abideleri'nin varlığı uzun süre bilinmekle birlikte, yazıtların içeriği anlaşılamamıştı. 18. yüzyılın sonlarında bazı gezginler tarafından kopyaları alınsa da, yazının hangi dile ait olduğu ve ne anlama geldiği bir muammaydı. Abidelerin sırrını çözmek için ilk ciddi adımlar, 19. yüzyılın sonlarında atıldı.
Rus Türkolog Nikolay Yadrintsev, 1889 yılında Orhun Vadisi'nde yaptığı bir keşifle abidelerin yerlerini tespit etti. Yadrintsev'in bulguları, Türk dünyası ve bilim çevrelerinde büyük yankı uyandırdı.
Wilhelm Thomsen'in Çözümü: Bir Dönüm Noktası
Orhun Abideleri'nin okunmasında kilit rolü Danimarkalı dilbilimci Wilhelm Thomsen üstlendi. Thomsen, 1893 yılında abidelerdeki yazıları çözmeyi başardı. Bu, Türk dili ve tarih araştırmaları için bir dönüm noktasıydı. Thomsen, yazıları çözerken, abidelerde sıkça geçen ve Çince kaynaklardan bilinen "Türk" kelimesinden yola çıktı. Ayrıca, bazı kelimelerin Çince karşılıklarını kullanarak da çözümlemeler yaptı.
Thomsen'in başarısı, sadece abidelerin okunmasını sağlamakla kalmadı, aynı zamanda Göktürk alfabesinin de çözülmesine olanak tanıdı. Böylece, Türklerin kendi alfabeleriyle yazdıkları metinler gün yüzüne çıkarıldı.
Vasili Radlof'un Katkıları ve Abidelerin Anlamı
Thomsen'in çözümlerinin ardından, Rus Türkolog Vasili Radlof abidelerin metinlerini Rusça'ya çevirdi. Radlof'un çevirileri, abidelerin içeriğinin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağladı. Orhun Abideleri, özellikle Kültigin ve Bilge Kağan anıtları, Göktürklerin yaşadığı siyasi mücadeleleri, Çin ile olan ilişkilerini ve Türk milletine verdikleri öğütleri içermektedir.
Abideler, yalnızca tarihsel bir belge olmakla kalmayıp, aynı zamanda Türk dilinin en eski örneklerini barındırması açısından da büyük önem taşır. İçerdikleri öğütler ve mesajlar, günümüzde de Türk dünyası için bir ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.
Orhun Abideleri'nin çözülmesi, Türk tarihinin aydınlatılmasında kritik bir rol oynamıştır. Wilhelm Thomsen'in bu önemli başarısı, Türk dili ve kültürü araştırmalarında yeni bir çağ açmış ve Göktürklerin mirasını günümüze taşımıştır. Abideler, Türk kimliğinin ve tarih bilincinin korunmasında vazgeçilmez bir yere sahiptir.