Tövbe istiğfar nasıl getirilir?

Tövbe istiğfarın Özü ve Pratikte Uygulanışı

Tövbe ve istiğfar, sadece dilde söylenen birkaç kelime değil, aynı zamanda kalbin derinliklerinde hissedilen bir pişmanlık ve Allah'a yönelişin ifadesidir. Gün içinde farkında olarak ya da olmayarak işlediğimiz hatalarımız, eksiklerimiz için O’ndan af dilemek, ruhumuzu arındırmanın en etkili yollarından biridir. Bu, bir beklenti içine girmeden, sadece O’nun rahmetine sığınma halidir.

Tövbe ve İstiğfarın Anlamı ve Yüklediği Değer

Tövbe, bir günah veya hata işledikten sonra bundan pişman olup Allah’a yönelmek, bir daha yapmamaya karar vermek demektir. Kelime anlamı olarak geri dönmektir. İstiğfar ise daha çok doğrudan Allah’tan günahların bağışlanmasını dilemektir. Bu ikisi, birbirini tamamlayan iki önemli ibadettir. Yaptığımız hataların farkına varmak, insanın olgunlaşma sürecinin bir parçasıdır. Rasûlüllah (s.a.s.)'in de “Her Âdemoğlu hatâkârdır. Hatâkârların en hayırlıları ise tevbe edenlerdir.” (Tirmizî, Kıyamet 58) buyurması, bu gerçeği pekiştirir. Tövbe ve istiğfar, sadece günahlarımızı silmekle kalmaz, aynı zamanda kalbimize bir huzur, bir dinginlik getirir. Deneyimlerime göre, günahın ağırlığı altında ezildiğini hissettiğinde, samimi bir istiğfar, sanki üzerindeki yük kalkmış gibi bir hafiflik sağlar.

Tövbe ve İstiğfar Nasıl Getirilir? Pratik Adımlar

Tövbe ve istiğfar getirmenin belirli bir kalıbı olsa da, en önemlisi samimiyettir. Elbette belirli lafızlar vardır ve bunları kullanmak sünnettir, sevaptır. Ancak bu lafızları söylerken kalbinin de o anlama bürünmesi gerekir.

  • Samimi Bir Pişmanlık Hissi: Öncelikle, yaptığın hatanın farkına varıp bundan gerçekten üzüntü duymalısın. Bu pişmanlık, sadece bir zorunluluktan değil, Allah’ı hoşnutsuz ettiğin için olmalı.
  • Allah’tan Af Dilemek: Kalbinden geçenleri, dilinle ifade et. Bunun için en bilinen ve etkili lafızlardan biri şudur: “Estağfirullah”. Bu, “Allah’tan af ve mağfiret diliyorum” demektir. Bu lafzı içtenlikle tekrar etmek, büyük bir manevi temizlik sağlar.
  • Tövbe Duası: Tövbenin en kapsamlı ve meşhur dualarından biri, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) öğrettiği şu duadır: “Allahümme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran, ve lâ yağfiruz-zunûbe illâ ente, feğfirli mağrifeten min ‘indike, verhamnî inneke entel-ğafûrur-rahîm.” Anlamı şudur: “Allah’ım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları ise ancak sen bağışlarsın. Bana tarafından bir mağfiret ile mağfiret eyle ve bana merhamet et. Şüphesiz sen, çok bağışlayıcısın, çok merhamet edicisin.” Bu duayı okuyabilir veya kendi kelimelerinle Allah’a yönelerek O’ndan af dileyebilirsin.
  • Bir Daha Yapmamaya Kararlılık: Tövbenin olmazsa olmazı, o hatayı bir daha yapmamaya niyet etmektir. Bu, şartların elverdiği ölçüde geçerlidir.

Günlük Hayatta Tövbe ve İstiğfar Alışkanlığı

Tövbe ve istiğfar, sadece büyük günahlar için değil, günlük hayatımızdaki küçük ihmallerimiz, gafletlerimiz için de bir alışkanlık haline getirilmelidir. Deneyimlerime göre, her gün belirli vakitlerde (örneğin sabah namazından sonra, akşam olunca) birkaç dakika ayırıp istiğfar etmek, kişinin ruh dünyasında büyük bir fark yaratır.

  • Dilinden Düşürmemek: Rasûlüllah (s.a.s.)’ın bir hadisinde şöyle buyrulur: “Günah işleyen kul, ‘Allah’ım, ben günah işledim, beni bağışla’ dediğinde, Allah Teâlâ: ‘Kulum günah işledi, bildi ki kendisinin bir Rabbi vardır, günahı yazan ve ondan sorumlu olan vardır. Kulum günah işledi, bağışlanmayı istedi. Ben şahit oldum ki onu bağışladım’ buyurur. Sonra kul, ikinci bir günah işler ve ‘Allah’ım, ben günah işledim, beni bağışla’ der. Allah Teâlâ: ‘Kulum günah işledi, bildi ki kendisinin bir Rabbi vardır, günahı yazan ve ondan sorumlu olan vardır. Kulum günah işledi, bağışlanmayı istedi. Ben şahit oldum ki onu bağışladım’ buyurur. Üçüncü defa günah işler ve: ‘Allah’ım, ben günah işledim, beni bağışla’ der. Allah Teâlâ: ‘Kulum günah işledi, bildi ki kendisinin bir Rabbi vardır, günahı yazan ve ondan sorumlu olan vardır. Kulum günah işledi, bağışlanmayı istedi. Ben şahit oldum ki onu bağışladım, artık dilediğini yapsın.’ buyurur.” (Buhârî, Deavât 3) Bu hadis, Allah’ın ne kadar bağışlayıcı olduğunu gösterir.
  • Zikirmatik veya Sayı Kullanımı: Eğer daha düzenli olmak istersen, bir zikirmatik kullanarak günde yüz defa “Estağfirullah” çekebilirsin. Hatta meşhur “Seyyidü’l-İstiğfar” duasını (Allahümme ente Rabbî, lâ ilâhe illâ ente, halaktenî ve enâ abdike, ve enâ alâ ahdike ve va’dike mesteta’tu, eûzü bike min şerri mâ sana’tu, ebû’u leke bi ni’metike aleyye, ve ebû’u bi zenbî, feğfirli, fe innehu lâ yağfiruz-zunûbe illâ ente) sabah ve akşam birer defa okumak da çok faziletlidir.
  • Namazlardan Sonra: Her namazın ardından üç defa “Estağfirullah” demek sünnettir. Bu küçük alışkanlık bile, dilini ve kalbini Allah’a yakın tutar.

İstiğfarın Maddi ve Manevi Faydaları

Tövbe ve istiğfarın sadece ahirette değil, bu dünyada da birçok faydası vardır. Deneyimlerime göre, sıkıntılı zamanlarda istiğfara sarılmak, işlerin yoluna girmesine, rızkın artmasına vesile olabilir. Kuran-ı Kerim’de Nuh Suresi’nin 10-

  1. ayetlerinde şöyle buyrulur: “İstekun Rabbimizden mağfiret! Çünkü O, çok bağışlayandır. (Bunu yaparsanız) üzerinize gökten bol bol yağmur indirir. Mallarınızı ve çocuklarınızı çoğaltır, size bahçeler verir, sizin için ırmaklar da hervic verir.” Bu ayetler, istiğfarın getireceği bereketi net bir şekilde ifade eder.

  • Bereket ve Rızık: Allah’tan af dilemek, hem maddi hem de manevi rızkın artmasına vesile olur. Bu, sadece para veya mal anlamında değil, aynı zamanda huzur, mutluluk, sağlıklı evlat gibi nimetler olarak da tecelli edebilir.
  • Sıkıntıların Giderilmesi: Zorluklar karşısında istiğfar, kalbe güç verir ve çözüm yollarının görünmesini sağlar. Hadis-i şeriflerde, “Kim istiğfarı dilinden düşürmezse, Allah her sıkıntıdan bir çıkış yolu, her dertten bir kurtuluş yolu açar ve onu beklemediği yerden rızıklandırır.” (Müslim, Zikr 27) buyrulmuştur.
  • Kılınan Duaların Kabul Olması: Tövbe ve istiğfar, duaların Allah katında daha makbul olmasına yardımcı olur. Günahların temizlenmesi, Allah ile kul arasındaki perdelerin kalkmasına vesile olur.

Unutmamalısın ki, Allah’ın rahmeti sonsuzdur. Önemli olan, samimiyetle O’na yönelmek ve O’ndan af dilemektir. Bu yolda attığın her adım, seni daha aydınlık bir geleceğe taşıyacaktır.