Ervah-ı ezelden hangi dil?

05.03.2025 0 görüntülenme

“Ervah-ı ezelden” ifadesi, tasavvuf edebiyatında ve felsefesinde sıklıkla karşımıza çıkan bir kavramdır. En basit tanımıyla, ruhların yaratılmadan önce, ezelde yani zamanın başlangıcında bulundukları âleme işaret eder. Peki, bu âlemde konuşulan bir dil var mıydı? Varsa, bu ervah-ı ezelden hangi dildi? Bu sorular yüzyıllardır düşünürleri, şairleri ve âşıkları meşgul etmiştir.

Ervah-ı Ezelde Dil Var mıydı?

Bu soruya net bir cevap vermek zordur; zira ervah-ı ezel, dünyevi idrakimizin ötesinde bir zamansızlık ve mekânsızlık boyutunu ifade eder. Dolayısıyla, bildiğimiz anlamda bir "dil"in orada var olup olmadığını kesin olarak söyleyemeyiz. Ancak, tasavvufi düşüncede sıklıkla, ruhların ezelde bir tür "hal dili" ile iletişim kurduğu, yani kelimelere ihtiyaç duymadan, doğrudan kalpten kalbe bir anlayışın olduğu kabul edilir. Bu, sözsüz bir iletişim, bir gönül bağıdır.

Hal Dili ve Aşkın İletişimi

Hal dili, kelimelerin yetersiz kaldığı, duyguların, sevgilerin ve bilgeliğin doğrudan aktarıldığı bir iletişim biçimidir. Bu, tasavvufta önemli bir yer tutar. Mevlana, Yunus Emre ve diğer pek çok sufi şair, eserlerinde bu aşkın iletişimi işlemişlerdir. Onlara göre, gerçek iletişim kalpten kalbe olandır ve bu iletişim için kelimelere ihtiyaç yoktur. Ervah-ı ezeldeki dil de, belki de bu hal dilinin, en saf, en arı halidir.

Günümüzdeki Yansımaları

Ervah-ı ezelde konuşulan dilin ne olduğu sorusu, günümüzde de merak uyandırmaya devam ediyor. Belki de bu sorunun cevabı, konuştuğumuz dillerin ötesinde, kalbimizin derinliklerinde saklıdır. Anlamaya çalıştığımız şey, sadece bir dil değil, aynı zamanda varlığımızın kökeni ve evrenle olan bağımızdır. Ervah-ı ezelden gelen o fısıltıyı duyabilmek için, kalbimizi açmalı ve hal dilini anlamaya çalışmalıyız.

Sonuç olarak, ervah-ı ezelden hangi dil sorusunun cevabı net olmasa da, bu kavram bizi daha derin düşüncelere sevk eder. Belki de önemli olan, kelimelerin ötesindeki o evrensel dili, yani sevgiyi ve anlayışı keşfetmektir. Unutmayalım ki, gerçek iletişim kalpten kalbe olandır.