Ilk yazılı kanunları kim hazırlamıştır?
İlk Yazılı Kanunları Kim Hazırlamıştır?
Merhaba! Tarihte kanunların nasıl şekillendiğini merak edenlere sesleniyorum. Kimler ilk taşları koydu bu medeniyet dediğimiz yapının altına, gel birlikte bakalım.
Mezopotamya dediğimiz coğrafya, Sümerlerle birlikte yazının ve dolayısıyla ilk düzenlemelerin de beşiği oldu. Yani "ilk yazılı kanunlar" dediğimizde aklımıza ilk gelmesi gereken isimler Sümerler. MÖ 2100 civarında Ur-Nammu adlı bir kral var. Kendisi,addı Ur-Nammu Kanunları olarak bilinen bir dizi yasa hazırlatmış. Bu kanunlar, günümüzdeki kanunlar gibi karmaşık olmasa da, insanların haklarını, borçlarını, hatta aile içi düzenlemeleri bile kapsayan oldukça ileri görüşlü maddeler içeriyordu. Mesela, bir kölenin malına zarar verilmesi durumunda ne olacağı, boşanma koşulları gibi şeyler bunlara dahil. Bu kanunların en dikkat çekici yanı, cezaların ağır olmaması. Yani ölüm cezası yerine genellikle para cezaları veya tazminat ödeme gibi yaptırımlar öngörülüyordu. Bu da o dönemin toplumsal yapısı ve adalet anlayışı hakkında bize önemli ipuçları veriyor.
Biraz daha ilerleyelim ve Babiller'e uğrayalım. Orada da meşhur bir isim var: Hammurabi. Hammurabi Kanunları, yaklaşık MÖ 1754 yılına ait ve Mezopotamya hukuk tarihinin en bilinen örneklerinden biri. Bu kanunlar, bir dikilitaş üzerine çivi yazısıyla yazılmış ve toplamda 282 madde içeriyor. Hammurabi Kanunları'nın temelinde "göze göz, dişe diş" prensibi yatar. Yani, yapılan zararın aynısıyla karşılanmasını öngören bir adalet anlayışı hakim. Örneğin, bir kişi başka birini yaralarsa, kendisi de aynı şekilde yaralanırdı. Ya da bir inşaat ustası yaptığı ev yıkılıp sahibinin ölümüne neden olursa, o inşaat ustası da öldürülürdü. Bu kadar sert gibi görünse de, bu kanunlar aynı zamanda toplumsal sınıfları da dikkate alıyordu. Yani, bir soyluya verilen zarar ile bir köleye verilen zarar aynı cezayı gerektirmiyordu. Bu da o dönemin toplumsal hiyerarşisini yansıtıyor. Deneyimlerime göre, bu tür kanunlar, toplumsal düzeni sağlamak ve keyfiliği önlemek açısından önemliydi. Hammurabi, kendi gücünü pekiştirirken, halkına da bir güvence sunduğunu göstermeye çalışmış.
Şimdi aklına şu gelebilir: Peki biz bunları nereden biliyoruz? Bu kanunlar dediğimiz belgeler genellikle taş tabletler, dikilitaşlar veya kil silindirler üzerine yazılmış. Ur-Nammu Kanunları'nın bir kısmı, özellikle önsöz ve bazı maddeleri, günümüze ulaşmış tabletlerden biliniyor. Hammurabi Kanunları ise, büyük bir bazalt dikilitaş üzerinde hala ayakta duruyor ve Paris'teki Louvre Müzesi'nde sergileniyor. Bu somut deliller, bize o dönemdeki insanların hayatlarına, adalet anlayışlarına ve devlet yönetimlerine dair eşsiz bilgiler sunuyor. Eğer tarih ve hukuk ilgini çekiyorsa, bu eserlere bir göz atmanı öneririm. Hem o dönemin insanlarının ne kadar organize ve düşünceli olduğunu görmek sana ilham verebilir.
Bu ilk yazılı kanunlar, sadece birer kural listesi değil, aynı zamanda medeniyetin temel taşları. Toplumsal düzenin nasıl kurulduğu, insanların birbirleriyle olan ilişkilerinin nasıl düzenlendiği ve adaletin nasıl şekillendiği hakkında bize çok şey anlatıyorlar. Bu bilgileri edinmek, bugünkü hukuk sistemlerimizin kökenlerini anlamak açısından da çok değerli.