Türk Sanat Müziği çalgıları kaça ayrılır?

Türk Sanat Müziği Çalgıları: Aşkın Sesleri Üç Ana Kategoriye Ayrılır

Türk Sanat Müziği'nin o büyülü dünyasına adım atmaya karar verdiysen, öncelikle çalgılarını tanımakla başlamalısın. Deneyimlerime göre bu zengin enstrüman hazinesi, temel olarak üç ana gruba ayrılır: Telli Çalgılar, Nefesli Çalgılar ve Vurmalı Çalgılar. Bu sınıflandırma, çalgıların ses çıkarma prensiplerine dayanır ve müziğin ruhunu en iyi şekilde yansıtan araçları anlamanı sağlar.

Telli Çalgılar: Gönül Tellerini Titretenler

Telli çalgılar, Türk Sanat Müziği'nin en kalabalık ve belki de en duygusal grubudur. Bu enstrümanlar, tellerin titreşimiyle müziği meydana getirir. Genellikle mızrap, pena veya parmaklarla çalınırlar.

  • Klavye Ailesi:
    • Kanun: Türk Sanat Müziği'nin adeta simgesi olan kanun, 75-85 arası teli olan, trapez şeklinde, geniş bir çalgıdır. Tel sayısındaki bu çeşitlilik, ona çok zengin bir ses yelpazesi kazandırır. Mızrapla çalınır ve özellikle Türk Sanat Müziği'nin o akıcı ve ruhani melodilerini icra etmek için idealdir.
    • Kemençe (Kabak Kemençe): Üç telli, yayı ile çalınan ve konik bir gövdeye sahip olan bu çalgı, özellikle Karadeniz müziğiyle özdeşleşse de, Türk Sanat Müziği'nin de önemli bir parçasıdır. Keman gibi tutulur ve çalınır, ancak daha farklı bir tınıya sahiptir.
    • Tanbur: Uzun saplı, yedi çift telden oluşan ve mızrapla çalınan bu çalgı, makamların inceliklerini en iyi şekilde aktarabilen enstrümanlardan biridir. Özellikle Klasik Türk Müziği icrasında sıkça karşımıza çıkar.
    • Ud: Sapında perde bulunmayan, kısa saplı, mızrapla çalınan ve genellikle 6 çift telden oluşan bu enstrüman, Türk Sanat Müziği'nin en temel ve popüler çalgılarından biridir. Armonik yapısı sayesinde çok zengin bir tınıya sahiptir.
    • Lavta: Ud'a benzerliğiyle bilinen lavta, daha çok orta çağlardan kalma bir çalgıdır. Türk Sanat Müziği'nde de kendine yer bulmuş, ancak ud kadar yaygınlaşmamıştır.
  • Yaylı Ailesi:
    • Keman: Batı müziğinin temel enstrümanı olmasına rağmen, Türk Sanat Müziği'ne uyarlanmış ve bu müziğin icrasında kendine önemli bir yer edinmiştir. Ses rengi ve icra teknikleri açısından Türk müziğinin ruhuna uygun hale getirilmiştir.
    • Viyola: Kemanın biraz daha kalın ve tok sesli kardeşidir. Türk Sanat Müziği'nde de özellikle zengin armoniler ve dolu dolu ezgiler için tercih edilir.
    • Viyolonsel (Çello): Daha bas ve tok bir sese sahip olan viyolonsel, Türk Sanat Müziği'nde genellikle alt partileri doldurmak ve müziğe derinlik katmak için kullanılır.
  • Mızraplı veya Parmakla Çalınan Diğer Teller:
    • Çeng: Eskiden kullanılan, telleri gövdeye paralel olan ve arp benzeri bir yapıya sahip bir çalgıdır. Günümüzde kullanımı oldukça azalmıştır.

Pratik bir öneri olarak, eğer Türk Sanat Müziği'ne yeni başlıyorsan ve bir enstrüman seçimi yapacaksan, ud ve kanun başlangıç için oldukça uygun ve öğrenmesi keyifli enstrümanlardır. Keman da genel müzik bilgini geliştirmişse iyi bir seçenek olabilir.

Nefesli Çalgılar: Ruhun Esintisini Taşıyanlar

Nefesli çalgılar, havayı titreştirerek ses çıkaran enstrümanlardır. Türk Sanat Müziği'nin hüzünlü ve coşkulu melodilerini en iyi şekilde taşıyan bu grup, genellikle makamların inceliklerini ustaca icra eder.

  • Ney: Türk Sanat Müziği'nin en mistik ve en eski nefesli çalgılarından biridir. 13 boğumdan oluşan, özel bir kamıştan yapılan ney, özellikle tekke müziği ve Mevlevi ayinlerinde kullanılır. Dini ve ruhani bir tınıya sahiptir.
  • Kaval: Genellikle tek parçadan oluşan, basit bir üfleme deliği olan ve daha çok halk müziğinde kullanılan bir çalgıdır. Ancak Türk Sanat Müziği'nin bazı yorumlarında da yer bulur.
  • Zurna: Dilli bir nefesli çalgı olan zurna, Türk Halk Müziği'nin vazgeçilmezidir. Ancak daha çok coşkulu ve meydan müziği tarzında kullanıldığı için, Türk Sanat Müziği'nde kullanımı sınırlıdır.
  • Mey: Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaygın olan, çift dilli, borazan benzeri bir nefesli çalgıdır. Türk Sanat Müziği'nin farklı yorumlarında duyulabilir.
  • Kudüm: Deri kaplı, iki adet küçük davuldan oluşan kudüm, Türk Sanat Müziği'nde vurmalı bir enstrüman olarak sınıflandırılsa da, üflemeli çalgılarla birlikte ritim tutmada kullanılır.

Nefesli çalgılar arasında özellikle ney, Türk Sanat Müziği'nin o derin maneviyatını anlamak için harika bir başlangıç noktası olabilir. İcra edilmesi sabır gerektirse de, çıktığı ses ruhunuza işleyecektir.

Vurmalı Çalgılar: Ritmin Kalbinin Atışını Sağlayanlar

Vurmalı çalgılar, Türk Sanat Müziği'nde ritim tutmanın, şarkılara canlılık katmanın ve müziğe bir duygu boyutu eklemenin en önemli araçlarıdır.

  • Darbuka: Genellikle tek taraflı derili, kase şeklinde, genellikle metal veya toprak gövdeli bir vurmalı çalgıdır. Türk Sanat Müziği'nin pek çok formunda, özellikle fasıl musiki ve şarkılarda ritim tutmak için kullanılır. İki elin farklı vuruşlarıyla çok çeşitli ritimler üretebilir.
  • Def: Çevresi deriyle kaplı, halka şeklinde bir çerçeveden oluşan, genellikle el ile çalınan bir vurmalı çalgıdır. Türk Sanat Müziği'nde, özellikle ilahi ve dini musikide, daha sakin ve mistik bir ritim duygusu yaratmak için kullanılır.
  • Bendir: Def'e benzeyen ancak iç kısmında teller bulunan bir vurmalı çalgıdır. Bu teller, çalındığında ek bir tını ve rezonans katarak müziğe zenginlik katar.
  • Kudüm: Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, iki adet küçük davuldan oluşan kudüm, genellikle tasavvuf müziği ve dini törenlerde kullanılır. Farklı boyutlardaki bu iki davul, özel tekniklerle çalınarak karmaşık ritim kalıpları oluşturur.
  • Zil: Metalden yapılmış, küçük ve hafif çalgılardır. Türk Sanat Müziği'nde, özellikle şarkılara parlaklık ve canlılık katmak için, az ve öz kullanılarak ritim vurgusu yapılabilir.

Eğer ritim duygusu kuvvetliysen ve müziğe bir dinamizm katmak istiyorsan, darbuka başlangıç için hem öğrenmesi kolay hem de çok yönlü bir enstrümandır.

Bu üç ana kategori, Türk Sanat Müziği'nin zenginliğini anlaman için sana bir yol haritası sunar. Her bir enstrümanın kendine özgü bir tınısı, tarihi ve icra tekniği vardır. Bu yolda ilerlerken, hangi enstrümanın senin ruhuna daha çok hitap ettiğini keşfedeceksin. Dinlemeyi, araştırmayı ve en önemlisi denemeyi unutma!