Yemini bozarsak ne yapmak lazım?
Yemini Bozarsak Ne Yapmak Lazım?
Yemin etmek, bir konuda söz vermek, taahhütte bulunmak anlamına gelir. Bu söz, ister Allah adına olsun, ister başka bir kutsal şeye, isterse sadece kendi vicdanına karşı verilmiş olsun, bir bağlayıcılığı vardır. Yeminini bozmak ise bu sözü tutmamak demektir. Peki, böyle bir durumda ne yapmak gerekir? Deneyimlerime göre, bu durumun birkaç farklı boyutu var ve her birine farklı yaklaşmak gerekiyor.
Yemin Bozmanın Türleri ve Karşılığı
Öncelikle, yemin bozmanın çeşitlerini ve her birinin muhtemel sonuçlarını anlamak önemli.
- Dini Açıdan Yemin Kefareti: Eğer yemin, dini bir referansla (örneğin Allah adına veya Kuran üzerine) edilmiş ve bozulmuşsa, bu durumun dini bir karşılığı vardır. İslam hukukuna göre, yemin kefareti ödenmesi gerekir. Bu kefaret, genellikle 10 fakiri doyurmak veya giydirmek, ya da buna gücü yetmiyorsa üç gün oruç tutmaktır (Maide Suresi,
- Ayet). Bu, Allah’a karşı verilen sözün bir nevi telafisidir.
- Hukuki Açıdan Yemin Kefareti: Bazı durumlarda, yeminlerin hukuki sonuçları da olabilir. Örneğin, mahkemede yapılan yeminler, yalan yere yemin olarak değerlendirilip cezai müeyyideye tabi tutulabilir. Bu tür durumlarda, durumun ciddiyetine göre hukuki danışmanlık almak en doğrusudur.
- Vicdani Açıdan Yemin Kefareti: En yaygın ve belki de en zorlayıcı olanı budur. Kendi vicdanına karşı edilen yemini bozmak, kişinin kendi iç dünyasında bir rahatsızlık yaratır. Bu tür durumlarda, öncelikle samimi bir pişmanlık duymak ve durumu telafi etmeye çalışmak önemlidir.
Pişmanlık ve Telafi Yolları
Yeminini bozduğunu fark ettiğinde, ilk adım samimi bir pişmanlık duymaktır. Bu pişmanlık, sadece "keşke yapmasaydım" demekle kalmamalı, aynı zamanda durumu düzeltme veya telafi etme isteğini de beraberinde getirmelidir.
- Dini Kefareti Yerine Getirmek: Eğer dini bir yemin bozulduysa, yukarıda bahsedilen kefaretleri geciktirmeden yerine getirmek manevi bir rahatlama sağlar. Bu, hem dini bir sorumluluğu yerine getirmek hem de kişinin vicdanını rahatlatması açısından önemlidir.
- İlgili Kişiden Özür Dilemek: Eğer yemin, başka bir kişiye karşı edilmişse, ondan samimi bir şekilde özür dilemek en doğal ve doğru adımdır. Özür dilerken, durumu açıklamak ve niyetinin kötü olmadığını belirtmek, ilişkinizin onarılmasına yardımcı olabilir.
- Telafi Edecek Eylemlerde Bulunmak: Yemininin konusuna göre, durumu telafi edecek somut adımlar atmak gerekebilir. Örneğin, daha önce söz verdiğin bir davranışı şimdi sergilemek veya yerine getirmediğin bir görevi tamamlamak gibi. Eğer yeminini bozduğun şey, birine zarar vermişse, o zararı gidermeye çalışmak da bir telafi yoludur.
Gelecekte Yemin Bozmamak İçin Nelere Dikkat Etmeli?
Bu tür bir durumla tekrar karşılaşmamak için, yemine başlamadan önce iki kere düşünmek en akıllıcasıdır.
- Aceleci Yeminden Kaçınmak: Duygusal anlarda veya baskı altında yemin etmekten kaçın. Gerçekten yapabileceğinden emin olmadığın şeyler için söz verme.
- Sözlerinizi Tartarak Konuşmak: Her sözün bir ağırlığı olduğunu bilerek konuşmak, hem kendinize hem de çevrenize karşı sorumluluğunuzu artırır.
- Kendini Tanımak: Kendi zaaflarını, sınırlarını ve neyi yapıp neyi yapamayacağını iyi bilmek, gereksiz yere yemin etmekten seni alıkoyar. Bazı durumlarda, "yapamam" demek, yemin edip sonra bozmaktan çok daha iyidir.
- İhtiyaç Halinde "Söz" Yerine "Niyet" Belirtmek: Her şeyi yeminle sabitlemek yerine, sadece niyetini belirtmek veya en iyi çabayı göstereceğini söylemek de bir seçenektir. Bu, sana esneklik alanı tanır.
Yeminini bozmak tatsız bir durum olsa da, doğru adımlarla bu durumdan hem dini hem de vicdani açıdan daha rahat çıkmak mümkündür. Önemli olan, hatayı kabul etmek, telafi yollarını aramak ve gelecekte daha dikkatli olmaktır.