Materyal tasarım ilkeleri nelerdir?
Materyal Tasarım İlkeleri Nelerdir?
- Yüzeyler ve Derinlik: Dokunma Hissi Yaratmak
Materyal Tasarım'ın en temelinde, fiziksel dünyanın sezgisel olarak anlaşılmasını dijital dünyaya taşımak yatıyor. Bunun en belirgin yolu yüzeyler ve derinlik kullanımı. Deneyimlerime göre, kullanıcılar dijital arayüzleri gerçek dünya nesneleri gibi algıladığında çok daha rahat kullanıyor. Bir kartın diğerinin üstünde durması, gölgelerin doğru kullanılması, bu fiziksel hissi veriyor.
Örneğin, bir mobil uygulamada bir liste görürsün ve üzerine dokunduğunda o liste öğesi hafifçe yükselir, belki bir gölge daha belirginleşir. Bu, o öğenin "basılabilir" olduğunu, etkileşime açık olduğunu sana anında hissettirir. Bu basit bir görsel stil değil; bu, beynimizin fiziksel dünyayla etkileşim kurma biçimini taklit ediyor. Google'ın kendi Materyal Tasarım rehberine baktığında bile, "elevation" (yükseklik) ve "shadow" (gölge) kavramlarının ne kadar kritik olduğunu görürsün. Elevation, bir öğenin zeminden ne kadar yüksekte olduğunu belirtir ve bu da ona bir ağırlık ve önem katar. Genellikle elevation seviyeleri 0'dan 24dp'ye kadar çıkar.
Pratik İpucu: Bir öğenin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istediğinde, onu diğer öğelerin üzerine çıkar ve ona uygun bir gölge ver. Bu, kullanıcının dikkatini doğrudan o öğeye çekecektir. Ancak abartıdan kaçınmak önemli; her şeyin gölgesi olursa, hiçbir şeyin belirginliği kalmaz.- Hareket ve Animasyon: Amaç Odaklı Hikaye Anlatımı
Materyal Tasarım'da hareket, sadece görsel bir süsleme değildir; aynı zamanda amaç odaklı bir hikaye anlatıcısıdır. Animasyonlar, kullanıcıların ne olduğunu, nereye gittiklerini ve neden orada olduklarını anlamalarına yardımcı olur. Bir öğenin ekranda akıp gitmesi, bir sayfadan diğerine geçerken yapılan geçiş animasyonları, bu bağlamı kurar.
Düşün ki, bir e-ticaret sitesinde bir ürüne tıkladığında, o ürün kartının büyüyerek detay sayfasına dönüşmesi gibi bir animasyon. Bu, senin o ürüne "gittiğini" ve onunla ilgili daha fazla bilgi edindiğini gösterir. Ya da bir "+" butonuna bastığında yeni bir öğenin eklenmesi ve bunun yumuşak bir animasyonla gerçekleşmesi, işlem başarısını pekiştirir. Materyal Tasarım, bu animasyonların tutarlı ve anlamlı olmasını savunur. Örneğin, bir öğe bir yerden kayboluyorsa ve başka bir yerde beliriyorsa, bu iki eylem arasında bir ilişki kurulmalıdır. Bu tür animasyonlar, kullanıcıların zihninde sadece 300-500 milisaniye sürerek işlemin akışını tamamlar.
Pratik İpucu: Animasyonları, kullanıcının zihnindeki süreci hızlandırmak ve görsel olarak yönlendirmek için kullan. Bir form gönderildiğinde işlemin tamamlandığını gösteren kısa bir onay animasyonu veya bir öğenin başarıyla silindiğini gösteren bir "kaybolma" animasyonu gibi. Ancak aşırı veya gereksiz animasyonlar kullanıcıyı yorar, bu yüzden her zaman bir amacı olmalı.- Temel Renkler ve Tipografi: Marka Kimliğini Dijitalleştirmek
Materyal Tasarım, tutarlı bir görsel dil oluşturmak için renk ve tipografiyi stratejik olarak kullanır. Renk paletleri, bir markanın kimliğini dijital ürünlere aktarmanın en güçlü yollarından biridir. Temel renkler (primer colors), ikincil renkler (secondary colors) ve aksan renkleri (accent colors) belirleyerek, kullanıcı arayüzünde belirli öğeleri öne çıkarabilir ve marka tutarlılığını sağlayabilirsin.
Örneğin, Google'ın kendi ürünlerinde kullandığı mavi, kırmızı, sarı ve yeşil renklerin yanı sıra, belirli bir uygulamanın veya hizmetin ana rengi olarak belirlediği bir renk vardır. Bu renkler sadece görsel çekicilik katmakla kalmaz, aynı zamanda bir butonun tıklanabilir olduğunu, bir hata mesajının ne anlama geldiğini veya bir seçimin aktif olduğunu da iletebilir. Tipografi de aynı derecede önemlidir. Belirli bir yazı tipi ailesini ve yazı tipi boyutlarını tutarlı bir şekilde kullanmak, içeriğin okunabilirliğini artırır ve genel bir estetik bütünlük sağlar. Google'ın Material Design sisteminde genellikle Roboto, Open Sans gibi yazı tipleri tercih edilir ve bu yazı tiplerinin farklı ağırlıkları (light, regular, medium, bold) kullanılır.
Pratik İpucu: Markanızın renk paletini ve temel yazı tiplerini belirleyin. Bu renkleri ve yazı tiplerini, kullanıcı arayüzündeki farklı etkileşim türleri (tıklanabilir öğeler, aktif durumlar, başlıklar, metinler) için tutarlı bir şekilde kullanın. Birincil renkten kaçınarak veya belirli bir renkteki metinlerle etkileşim kurmaya çalışarak kullanıcıyı bir hata yapmaya yönlendirmemeye dikkat edin.- Kullanılabilirlik ve Erişilebilirlik: Herkes İçin Tasarım
Materyal Tasarım'ın en göz ardı edilmemesi gereken yönlerinden biri, kullanılabilirlik ve erişilebilirlik üzerine yaptığı vurgudur. Bu sadece güzel görünen bir arayüz tasarlamakla ilgili değil; aynı zamanda bu arayüzü mümkün olan en geniş kitle için kullanışlı hale getirmekle ilgilidir. Renk kontrastı, yeterli boşluk kullanımı, klavyeyle navigasyonun düşünülmesi gibi unsurlar, erişilebilirliğin temelini oluşturur.
Örneğin, renk körü bir kullanıcının da metin ile arka plan arasındaki yeterli kontrast sayesinde içeriği okuyabilmesi için WCAG (Web Content Accessibility Guidelines) standartlarına uyulması önemlidir. Genellikle metin ve arka plan arasındaki kontrast oranı en az 4.5:1 olmalıdır. Benzer şekilde, ekrandaki öğeler arasındaki boşlukların (padding ve margin) yeterli olması, dokunmatik ekranlarda hassasiyeti artırır ve yanlış tıklamaları önler. Bir kullanıcı fare yerine klavye ile geziyorsa, sekmelerin doğru sırada ve anlaşılır bir şekilde vurgulandığından emin olmak gerekir.
Pratik İpucu: Tasarım yaparken her zaman erişilebilirliği düşünün. Renk kontrast araçlarını kullanarak metinlerinizin okunaklı olduğundan emin olun. Navigasyon öğeleri arasında yeterli boşluk bırakın. Ekran okuyucularla uyumlu içerikler oluşturun ve klavye ile navigasyonun sorunsuz çalıştığını test edin. Bu, ürününüzü daha çok insana ulaştırır ve daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunar.