Bilimsel yöntem nedir Sosyal Bilimler?

Sosyal Bilimlerde Bilimsel Yöntem: Gerçekten Ne Anlama Geliyor?

Sosyal bilimlerde bilimsel yöntem dendiğinde aklına ne geliyor? Belki laboratuvarlar, deney tüpleri, sıkıcı istatistikler... Ama durum bundan biraz daha farklı. Sosyal bilimlerde de tıpkı doğa bilimlerinde olduğu gibi, dünyayı daha iyi anlamak için kullandığımız sistematik bir yol var. Tek fark, bizim incelediğimiz şeyin insan davranışları, toplumlar, kültürler ve bu etkileşimlerin kendisi olması.

  1. Gözlem ve Soru Sorma: Başlangıç Noktası

Her şey bir gözlemle başlar. Çevrene bir bak. İnsanların neden bazı kararları aldığını, bir topluluğun neden belirli bir şekilde davrandığını merak ediyor musun? Örneğin, neden bazı siyasi partilerin oy oranları belirli dönemlerde artıyor ya da neden belirli bir sosyal medya platformu diğerlerinden daha popüler hale geliyor? İşte bu sorular, bilimsel bir araştırmanın ilk kıvılcımıdır.

Deneyimlerime göre, en iyi sorular genellikle "neden" ve "nasıl" ile başlar. Örneğin, bir araştırmacı, gençlerin teknoloji kullanım alışkanlıklarındaki değişimin eğitim başarılarını nasıl etkilediğini merak edebilir. Bu, basit bir gözlemden yola çıkarak oluşturulmuş bir araştırma sorusudur.

  • Pratik İpucu: Günlük hayatta karşılaştığın ilginç durumları, insan davranışlarındaki tutarsızlıkları veya toplumsal değişimleri not al. Bu notlar, ilerideki araştırmaların için harika birer başlangıç noktası olabilir.

  1. Hipotez Oluşturma: Tahmin Yapma Zamanı

Gözlemlerin ve soruların netleştiğinde, bir hipotez oluşturursun. Hipotez, bir tahmindir; araştırma soruna verebileceğin olası bir cevaptır. Bu tahmin, rastgele bir tahmin değil, mevcut bilgiler ve mantıksal çıkarımlar üzerine kuruludur.

Örneğin, gençlerin teknoloji kullanım alışkanlıkları ve eğitim başarısı örneğimize geri dönelim. Hipotezin şöyle olabilir: "Artan ekran süresi, öğrencilerin derslere odaklanma becerilerini olumsuz etkiler ve bu da genel akademik başarılarında düşüşe neden olur." Bu, test edilebilir bir ifadedir.

Deneyimlerime göre, güçlü bir hipotez, neyi ölçeceğini ve nasıl ölçeceğini de ima eder. Yani, "artan ekran süresi" ve "akademik başarıda düşüş" gibi kavramların nasıl ölçüleceği konusunda bir fikir verir.

  • Pratik İpucu: Hipotezini oluştururken, "Eğer X olursa, Y olur" gibi net bir cümle yapısı kullanmaya çalış. Bu, araştırmanın odağını belirlemene yardımcı olur.

  1. Veri Toplama ve Analiz: Kanıt Peşinde

İşte şimdi işin bilimsel kısmı başlıyor. Hipotezini test etmek için veri toplaman gerekir. Sosyal bilimlerde bu, anketler, mülakatlar, gözlemler, arşiv kayıtları gibi çeşitli yöntemlerle yapılabilir. Örneğin, gençlerin teknoloji kullanım alışkanlıklarını ölçmek için onlara ne kadar süreyle ve hangi platformlarda vakit geçirdiklerini soran detaylı anketler uygulayabilirsin. Akademik başarılarını ölçmek için ise okul notlarını veya sınav sonuçlarını analiz edebilirsin.

Bir araştırmada, 1000 üniversite öğrencisiyle yapılan bir ankette, günde ortalama 5 saatten fazla sosyal medyada vakit geçiren öğrencilerin, daha az vakit geçirenlere göre genel not ortalamalarının %15 daha düşük olduğu gözlemlenmiş. Bu, hipotezini destekleyen somut bir veri olabilir.

Verileri topladıktan sonra bunları analiz edersin. İstatistiksel yöntemler burada devreye girer. Korelasyon analizi, regresyon analizi gibi tekniklerle değişkenler arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışırsın. Amaç, hipotezinin desteklenip desteklenmediğini, tesadüfi bir durum olup olmadığını veya güçlü bir ilişki olup olmadığını belirlemektir.

  • Pratik İpucu: Veri toplama yöntemini seçerken, araştırma soruna en uygun ve güvenilir olanı tercih et. Birden fazla yöntem kullanmak (karma yöntemler) sonuçlarını daha sağlam hale getirebilir.

  1. Sonuçları Yorumlama ve Raporlama: Öğrendiklerimizi Paylaşma

Topladığın ve analiz ettiğin veriler sonucunda bir sonuca varırsın. Hipotezin doğrulanmış olabilir, kısmen doğrulanmış olabilir veya tamamen yanlışlanmış olabilir. Her sonuç değerlidir çünkü bize bir şeyler öğretir.

Örneğin, teknoloji kullanımı ile akademik başarı arasındaki ilişkiyi incelediğimiz araştırmada, eğer veriler hipotezini destekliyorsa, "Günlük ekran süresi arttıkça akademik başarıda istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş gözlemlenmiştir" gibi bir sonuç bildirebilirsin. Eğer veriler bunu desteklemiyorsa, "Günlük ekran süresi ile akademik başarı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır" diyebilirsin. Belki de ilişkiyi etkileyen başka faktörler vardır, örneğin öğrencinin motivasyonu veya ders çalışma yöntemi gibi.

Deneyimlerime göre, bilimsel yöntemin en önemli aşamalarından biri de bulgularını şeffaf bir şekilde raporlamaktır. Başka araştırmacıların senin çalışmanı tekrarlayabilmesi veya üzerine yeni çalışmalar inşa edebilmesi için yöntemini, verilerini ve sonuçlarını anlaşılır bir dille sunman gerekir.

  • Pratik İpucu: Sonuçlarını yorumlarken aşırı genelleştirmelerden kaçın. Kendi araştırmanın sınırlarını ve bulgularının hangi koşullarda geçerli olduğunu açıkça belirt.

Unutma, sosyal bilimlerde bilimsel yöntem, insan davranışlarını ve toplumsal olguları anlamak için sürekli bir keşif sürecidir. Her araştırma, bilginin üzerine bir tuğla ekler.