Çanakkale Destanı şiiri kime ait?
Çanakkale Destanı Şiiri Kime Ait? İşte Detaylar!
Çanakkale Destanı denince aklına ilk gelen isim kim olmalı? Eğer Mehmet Akif Ersoy diyorsan, evet, doğru yoldasın ama biraz daha detaya inelim.
Mehmet Akif Ersoy ve Çanakkale Ruhu
Kimin akla geldiğini biliyorsun ama neden onun ismi bu destanla bu kadar özdeşleşmiş, biliyor musun? Mehmet Akif Ersoy, aslında doğrudan bir "Çanakkale Destanı" şiiri yazmamıştır. Yani, eline bir kağıt kalem alıp "Bugün Çanakkale'yi anlatacağım" diyerek yola çıkmamıştır. Peki, neden onun adı geçiyor? Deneyimlerime göre, bunun temel sebebi, Milli Şairimizin o dönemde yazdığı ve Türk milletinin manevi direncini ve kahramanlığını anlatan şiirleridir. Özellikle en bilinen eseri olan "Çanakkale Şehitlerine" şiiri, aslında savaştan sonra yazılmıştır ve şehitlerimize bir ağıttır. Bu şiirin her dizesi, o ruhu o kadar iyi yansıtmıştır ki, adeta Çanakkale'nin kendisi olmuştur.
Bu şiiri okuduğunda, zaten savaşın ne kadar çetin geçtiğini, askerlerimizin nasıl bir azimle savaştığını hissedersin. "Şu Boğaz Harbi, ne dehşetli bir harptir" dizesiyle başlayan şiir, adeta o günlerin bir özeti gibidir. Oradaki "Cennet vatanın üstünde, bir kara toprak parçası için" ifadeleri, verilen mücadelenin sadece bir toprak parçası olmadığını, vatanın kutsallığı için olduğunu anlatır. Mehmet Akif'in kullandığı dil, sade ama etkili. Hem halkın anlayacağı şekilde hem de derin bir anlam taşıyan kelimelerle dolu. Bu nedenle, "Çanakkale Destanı" denince akla ilk gelen ve aslında tam olarak o ruhu hissettiren eser, Mehmet Akif Ersoy'un bu unutulmaz şiiridir.
"Çanakkale Şehitlerine" Şiirinin Önemi
Bu şiir sadece bir şiir değil, bir destanın yankısı. 1915'te yaşanan o büyük mücadelenin, savaşın ardından yazılmış olması, onu daha da özel kılıyor. Mehmet Akif, bizzat cepheleri gezmiş, askerlerle konuşmuş, onların durumunu gözlemlemiş biri. Bu nedenle yazdığı her kelime, birer yaşanmışlık örneğidir.
Deneyimlerime göre, bu şiirin en çarpıcı yönlerinden biri, askerlerin fedakarlığını ve milletin birlikteliğini vurgulamasıdır. Şiirde geçen şu dizeler buna güzel bir örnek:
- "Bir hilal uğruna, yârab, ne güneşler batıyor!" Bu dize, bayrağımızın sembolü olan hilal için ne büyük fedakarlıklar yapıldığını anlatır.
- "Kimi derdi dertleşir, kimi derdi söyleşir." Bu da, zor şartlar altında bile askerlerin birbirine destek olduğunu gösterir.
Bu şiirin okullarda okutulması, ezberlenmesi, Türk milletinin hafızasına kazınması, o ruhun nesilden nesile aktarılmasını sağlamıştır. Sadece bir edebi eser değil, aynı zamanda bir milli bilinç kaynağıdır.
Farklı Yazarların Katkısı
Mehmet Akif Ersoy'un şiiri ne kadar öne çıksa da, Çanakkale ruhunu anlatan başka eserler de olduğunu bilmek gerekir. Ancak genel kabul gören ve "Çanakkale Destanı" denince akla ilk gelenin Mehmet Akif olduğu bir gerçektir. Yine de, o dönemin atmosferini, verilen mücadeleyi anlatan başka şiirler, yazılar da mevcut. Ancak halkın zihninde en kalıcı olan, en derinden hissettiren, Mehmet Akif'in o eşsiz eseri olmuştur.
Eğer sen de bu destanın ruhunu daha iyi anlamak istersen, Mehmet Akif Ersoy'un "Çanakkale Şehitlerine" şiirini baştan sona bir daha oku. Hatta ezberlemeye çalış. O dizelerdeki coşkuyu, fedakarlığı ve vatan sevgisini iliklerine kadar hissedeceksin. Deneyimlerime göre, bunu yaptığında Çanakkale'nin o eşsiz ruhunu çok daha iyi kavrayacaksın.