Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır o satıh bütün vatandır Vatanın her karış toprağı ne demek?
Vatanın Her Karış Toprağı: Neden Sadece Sınırlar Değil?
Mustafa Kemal Atatürk'ün o meşhur sözü var ya: "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır." Bu söz, galiba çoğumuz için savaş meydanlarında bir slogan gibi duruyor. Ama aslında bu sadece askeri bir taktikten çok daha fazlasını ifade ediyor. Vatanın her karış toprağı demek, sadece coğrafi sınırlarımız demek değil. Bu, bizim varoluş nedenimiz, üzerinde yaşadığımız her bir parça ve bunun anlamı.
Deneyimlerime göre, bu sözün derinliği, bireyin kendi yaşam alanına, sosyal çevresine ve hatta soyut değerlerine sahip çıkma bilincini kapsıyor. Yani, vatan sadece sınırlarla çizilmiş bir harita parçası değil. Vatan, senin yaşadığın mahalle, çalıştığın iş yeri, çocuklarının oynadığı park, hatta o sokakta karşılaştığın selam verdiğin komşun. Bunların hepsi, o "sathı müdafaa"nın bir parçası.
Kendi Küçük Vatanına Sahip Çıkmak
Peki, bu "sathı müdafaa"nın senin için somut anlamı ne olabilir? İlk akla gelen şey, tabii ki yaşadığın çevreyi korumak. Ama bu, sadece çöp atmamak ya da kaldırıma park etmemekle sınırlı değil. Şöyle düşün:
- Mahalle Kültürü: Kendi mahallenin sakinleriyle iyi ilişkiler kurmak, sorunlara birlikte çözüm aramak, bir araya gelip sohbet etmek bile o "sathı müdafaa"nın bir parçası. Örneğin, bir sokak lambasının yanmaması veya bir parkın bakımsız kalması gibi küçük sorunları ilgili birimlere bildirmek veya kendi imkanlarınla bir şeyler yapmak, bu bilincin göstergesi.
- Yerel Değerler: Kendi memleketinin esnafından alışveriş yapmak, yerel ürünleri desteklemek, kültürel etkinliklere katılmak, o bölgenin kimliğini yaşatmak demek. Bu, sadece ekonomik bir tercih değil, aynı zamanda o toprağın ruhuna sahip çıkmak. Belki bir zamanlar sadece 10-15 esnafın olduğu bir çarşıda, yerel yönetimle birlikte yapılan projelerle bu sayı 50'ye çıkmışsa, bu "sathı müdafaa"nın bir başarısıdır.
- Sosyal Sorumluluk: Çevrendeki dezavantajlı gruplara yardım etmek, onlara destek olmak, toplumsal bir dayanışma örneği sergilemek de vatan sevgisinin bir uzantısı. Bir okulun tadilatına gönüllü olmak veya bir derneğe bağış yapmak, bu geniş anlamdaki vatan savunmasının parçalarıdır.
Bu durum, aslında bireysel olarak ne kadar güçlü olduğumuzu gösteriyor. Bir kişi bile, yaşadığı alanda olumlu bir fark yaratabilir. Bu farklar bir araya geldiğinde, bütün ülkeye yayılan büyük bir iyilik hareketine dönüşebilir.
Bilgi ve Kültür Mirasını Korumak
Vatanın her karış toprağı demek, sadece fiziksel alanlar değil, aynı zamanda bizim bilgi birikimimiz, kültürümüz, tarihimiz ve dilimiz demek. Bunlar da korunması ve geliştirilmesi gereken unsurlar.
- Tarih Bilinci: Atalarımızın yaşadığı zorlukları, başarıları bilmek, tarihimizdeki önemli olayları öğrenmek, sadece geçmişe dönük bir merak değil, geleceğimize ışık tutmaktır. Bir müzeyi ziyaret etmek, tarihi bir yapıyı tanımak, hatta ailesinin geçmişini araştırmak bile bu bilincin bir parçasıdır. Örneğin, Çanakkale Savaşı'nda 250.000 şehit vermek, sadece bir rakam değildir; bu, bu toprakların nasıl kazanıldığının somut bir göstergesidir.
- Dil ve Edebiyat: Dilimiz, kimliğimizin temel taşıdır. Dilimizi doğru ve güzel kullanmak, onu yabancı etkilerden korumak, edebiyatımızı yaşatmak da vatan sevgisinin bir göstergesidir. Türkçe kitaplar okumak, şiirler ezberlemek, dilbilgisi kurallarına dikkat etmek bile bu anlamda önemlidir.
- Bilimsel ve Teknolojik Gelişim: Kendi ülkemizin bilim insanlarının, mühendislerinin başarılarını takdir etmek, onlara destek olmak, Türkiye'nin kendi teknolojisini üretmesi için çaba göstermek de bu geniş anlamdaki "sathı müdafaa"dır. Belki şu an uzay teknolojisinde belirli bir seviyedeyiz ama bunu daha da ileriye taşımak, vatanın her karış toprağının teknolojik olarak da güçlü olması demektir.
Bunlar, kağıt üzerinde yazılı olmayan ama damarlarımızda akan değerlerdir. Bunlara sahip çıkmak, bizim kendimize olan saygımızın bir göstergesidir.
Ekonomik Bağımsızlık ve Yerli Üretim
Atatürk'ün "ekonomik bağımsızlık" vurgusunu hepimiz biliriz. İşte vatanın her karış toprağını korumanın en somut yollarından biri de ekonomik olarak güçlü olmaktır.
- Yerli ve Milli Üretim: Kendi ülkemizde üretilen malları tercih etmek, bilinçli bir tüketici olmak, yerli sanayiyi desteklemek, ekonomik bağımsızlığımızın temelidir. Örneğin, otomotivden gıdaya, tekstilden teknolojiye kadar birçok alanda yerli üreticilerimizin ürünlerini almak, hem istihdama katkı sağlar hem de dövizimizin yurt içinde kalmasına yardımcı olur. Bir zamanlar %80'i ithal olan bir ürünün, yerli üretimle %20'ye düşmesi, büyük bir başarıdır.
- İstihdam Yaratmak: Kendi ülkesinde fabrika kuran, yatırım yapan girişimcileri desteklemek, kalifiye eleman yetiştirmek, gençlerin kendi vatanında iş bulmasını sağlamak, vatanın her karış toprağının refahını artırır.
- Kaynakların Verimli Kullanımı: Ülkemizin doğal kaynaklarını, tarım alanlarını, su kaynaklarını verimli ve bilinçli kullanmak, gelecek nesiller için de vatanı korumaktır. Su israfını önlemek, tarım alanlarını iyileştirmek gibi küçük adımlar, büyük etkiler yaratabilir.
Unutma ki, ekonomik olarak güçlü olmayan bir ülke, siyasi ve kültürel olarak da zayıf kalmaya mahkumdur. Kendi ürettiğin, kendi tasarladığın şeyler ne kadar fazlaysa, o kadar güçlüsündür.
Pratik Öneriler: Günlük Hayatta Neler Yapabilirsin?
Bu geniş anlamdaki vatan sevgisini ve koruma bilincini günlük hayatına nasıl entegre edebilirsin? İşte birkaç somut öneri:
- Mahallenle Tanış: Komşularınla iletişim kur. Belki ortak bir etkinlik düzenleyebilirsiniz. Bir parkın bakımı için bir araya gelebilirsiniz.
- Yerel Ürünleri Keşfet: Yakınındaki üreticilerden, esnaftan alışveriş yapmaya özen göster. Yerel pazarları ziyaret et.
- Tarihini Öğren: Belgeseller izle, kitaplar oku, müzeleri gez. Ailene veya çevrendeki gençlere tarih bilincini aşıla.
- Dilini Koruy: Türkçe'yi doğru kullanmaya özen göster. Gereksiz yabancı kelimelerden kaçın.
- Enerjini Bilinçli Kullan: Evde veya iş yerinde enerji tasarrufu yap. Su israfını önle.
- Gönüllülük Yap: İlgi alanına giren bir dernekte veya sivil toplum kuruluşunda gönüllü olarak çalışmak, topluma faydalı olmanın güzel bir yoludur.
Unutma, vatan dediğin sadece toprak değil, üzerinde yaşayan insanların huzuru, refahı ve geleceğidir. Bu "sathı müdafaa" hepimizin ortak sorumluluğudur.