What is the perfect past tense of go?

02.03.2025 0 görüntülenme

İngilizce öğrenirken kafaları karıştıran konulardan biri de fiillerin zamanlara göre nasıl değiştiğidir. Özellikle düzensiz fiiller, kurallara uymadıkları için ezberlemeyi gerektirir. Bugün, İngilizcede en sık kullanılan fiillerden biri olan "go" fiilinin perfect past tense (geçmiş zamanın hikayesi) halini inceleyeceğiz.

"Go" Fiilinin Perfect Past Tense Hali Nedir?

Perfect past tense, Türkçedeki "miş'li geçmiş zamanın hikayesi" olarak düşünülebilir. İngilizcede bu zaman, "had" yardımcı fiili ve fiilin past participle (geçmiş zaman ortacı) hali ile oluşturulur. "Go" fiilinin past participle hali ise "gone" veya "been"dir. Ancak, hangi durumlarda "gone" ve hangi durumlarda "been" kullanmamız gerektiği önemlidir.

"Gone" mu "Been" mi?

Bu iki kelime arasındaki temel fark, kişinin bir yere gidip gitmediği ve geri dönüp dönmediği ile ilgilidir. Eğer kişi bir yere gitmiş ve geri dönmemişse, "gone" kullanılır. Örneğin: "He had gone to Italy." (O İtalya'ya gitmişti - ve hala orada.)

Eğer kişi bir yere gitmiş ve geri dönmüşse, "been" kullanılır. Örneğin: "She had been to Paris." (O Paris'e gitmişti - ve geri döndü.) Bu cümle, kişinin Paris'i ziyaret ettiğini ve şu anda başka bir yerde olduğunu belirtir.

Örnek Cümlelerle "Go" Fiilinin Perfect Past Tense Kullanımı

  • "Before I moved to New York, I had been to the city several times." (New York'a taşınmadan önce şehre birkaç kez gitmiştim.)
  • "By the time we arrived, he had gone to the airport." (Biz vardığımızda, o havaalanına gitmişti - ve hala orada olup olmadığını bilmiyoruz.)
  • "They had been married for 20 years before they decided to renew their vows." (Yeminlerini yenilemeye karar vermeden önce 20 yıldır evliydiler.)

Umarım bu açıklama, "go" fiilinin perfect past tense kullanımıyla ilgili kafandaki soru işaretlerini gidermiştir. "Gone" ve "been" arasındaki farkı anlamak, İngilizce iletişimde daha doğru ve etkili olmana yardımcı olacaktır. Bol pratik yapmayı unutma!