Allah'a hamd nasıl söylenir?

Niyetin Safiyeti

Allah'a hamd etmek dediğimizde, aslında kalpten gelen bir minnet ve şükran duygusunu ifade ediyoruz. Bu, sadece dilimize pelesenk olmuş bir söz öbeği değil; Allah'ın verdiği sayısız nimet karşısında insanın kendi acziyetini ve O'nun yüceliğini idrak etmesi. En temelde, niyetin saf olması gerekiyor. Yani, "Elhamdülillah" derken gerçekten Allah'a teşekkür ettiğimizden emin olmalıyız. Bu, bir işin iyi gitmesiyle ilgili olabileceği gibi, hayatın içinde karşılaştığımız en basit bir olayda bile gizli olabilir. Mesela, sabah uyandığımızda gözlerimizin görmesi, kulaklarımızın duyması bile aslında birer hamd sebebidir. Bu farkındalığı taşımak, hamd etmenin ilk ve en önemli adımıdır.

Hamdin Çeşitli Yolları

Hamd etmek sadece "Elhamdülillah" demekle sınırlı değil tabii. Bu söz, zaten bütün bir şükranı kapsayan çok geniş bir anlam taşıyor. Ama bunun ötesinde, Allah'ın bize verdiği akıl ile O'nun yarattıklarını tefekkür etmek de bir hamd biçimidir. Evrendeki düzeni, insanın bedenindeki mucizeleri düşünmek, "Subhanallah" demek, Allah'ın azametini anmak... Bunların hepsi birer hamd göstergesidir. Hatta bildiğim kadarıyla, Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz'in şu hadisi bize yol gösteriyor: "Kim bir iyilik göremezse, onu anlatıp yaymasın." Bu, iyilikleri görüp de dile getirmemenin aslında bir nankörlük olduğu, dolayısıyla hamd etmenin de bir gerekliliği olduğu anlamına gelir. Yani, başkalarına iyilik yapıldığında bile bu iyiliği Allah'tan bilip bunu takdir etmek de bir hamd şeklidir.

Bizzat Yaşamak ve İfade Etmek

Peki neden sadece dilimizle değil, davranışlarımızla da hamd etmeliyiz? Aslında bu, işin özü. Allah'ın bize verdiği sağlığı bir israfa yönlendirmemek, aklımızı doğru yolda kullanmak, O'nun razı olmayacağı şeylerden kaçınmak... Bunlar, hamd etmenin en somut halleridir. Düşünsene, sana bir iyilik yapıldığında sadece teşekkür etmek yerine, o iyiliği yapan kişiye karşı da bir sorumluluk hissedersin, değil mi? Allah da bizim O'nun nimetlerini O'nun istediği şekilde kullanmamızı bekler. Hatırlıyorum, bir gün bir arkadaşım bana çok değerli bir kitap hediye etmişti. O kitabı sadece okuyup bir kenara atmak yerine, onunla hayatıma bir şeyler katmaya çalıştığımda, aslında hem arkadaşıma hem de o kitabın bana ulaşmasını vesile kılan Rabbime karşı daha vefalı olmuş oluyorum.

Zorluklar Karşısında Hamd

En beklenmedik yerlerde, yani sıkıntılı zamanlarda hamdetmek ise işin bambaşka bir boyutu. Elbette ki bir musibet geldiğinde direkt "Elhamdülillah" demek kolay olmayabilir. Ama burada kastedilen, o musibetin bile bir hikmeti olduğuna inanarak, Allah'ın her halükarda bizim için hayırlı olanı bildiğini idrak etmektir. Mesela, geçmişte benim başıma gelen bazı olumsuzluklar sonrasında, zamanla o durumların beni daha güçlü kıldığını veya beni farklı bir yola yönlendirdiğini gördüğümde, o an yaşadığım sıkıntıya rağmen aslında bir hayır varmış diyebildim. Bu da bir tür hamd. Kuran-ı Kerim'de birçok ayette, sabredenlerle beraber Allah'ın olduğu bildirilir. Bu da sıkıntılar karşısında sabır göstermenin, Allah'a güvenmenin aslında bir hamd biçimi olduğunu gösteriyor.