Aşık edebiyatı nazım biçimleri nelerdir?
Aşık Edebiyatı Nazım Biçimleri: Gönülden Gönüle Bir Yolculuk
Aşık edebiyatının o engin dünyasına dalmak istiyorsan, bil ki bu yolculukta sana eşlik edecek birbirinden güzel nazım biçimleri var. Bunlar sadece kelimelerden ibaret değil; bir duygunun, bir düşüncenin, bir yaşam felsefesinin en saf hallerini yansıtan yapılar. Gelin, bu yapı taşlarına yakından bakalım.
- Koşma: Gönlün Sesi, En Yaygın İz
Koşma, aşık edebiyatının adeta temel taşıdır. Zaten adı üstünde, bir konuyu anlatmak, bir derdi dökmek, bir sevdadan bahsetmek için ‘koşan’ bir biçim. Genellikle dörtlüklerden oluşur ve bu dörtlükler arasında kafiye düzeni görürsün. En yaygın olanı abab, cccb, dddb gibi gider. Bazen de aaaz, bbbz şeklinde kafiyelenir. Mesela, Dadaloğlu’nun yiğitçe seslendiği o meşhur koşmaları düşün. Ya da Yunus Emre’nin o derin любви anlattığı şiirleri… Bir de nazım türleri var, buna göre ayrılıyor:
- Güzelleme: Aşk, sevgi, güzellik gibi konuları işler. Karşı cinsin güzelliği, doğanın güzelliği… Hepsi bu kapsamda.
- Koçaklama: Yiğitlik, kahramanlık, savaş gibi konuları ele alır. Ortalama 7-8 hece ölçüsüyle söylenir. Cesaret ve meydan okuma kokar.
- Ağıt: Ölüm, ayrılık gibi acı veren konular için yakılır. Derinden hissedilen bir üzüntünün dışavurumudur.
- Taşlama: Toplumun aksayan yönlerini, kötü huylu insanları eleştirir. Mizahi bir dille hiciv de içerebilir.
Deneyimlerime göre, koşmanın en etkileyici yanı, her bir dörtlüğün kendi içinde bir bütünlük sunarken, bir sonraki dörtlükle de uyumlu bir akış yakalaması. Okuyucuya adeta bir nehir gibi akar. Eğer bir konu hakkında yüreğinden geçenleri dökmek istiyorsan, koşma biçimini kendine ilke edinebilirsin.
- Semai: Coşkulu Bir Dans, 8’li Heceyle
Semai de koşma kadar sevilen, hatta bazı yönleriyle ondan ayrışan bir nazım biçimi. En belirgin özelliği, genellikle 8’li hece ölçüsüyle yazılmasıdır. Kafiye düzeni de koşmaya benzer, yine abab, cccb gibi gider. Ama semainin ruhu daha bir canlı, daha bir coşkuludur. İçinde daha çok hareket, daha çok duygu yoğunluğu barındırır. Genellikle aşk ve güzellik temalarını işler ama bu temalar daha bir neşeyle, daha bir coşkuyla sunulur. Karacaoğlan’ın semailerini dinlediğinde bunu hemen anlarsın; bir tatlılık, bir akıcılık vardır ki insanı alır götürür.
Pratik ipucu: Semai yazmak istediğinde, önce aklındaki duyguya uygun bir melodi hayal et. O melodinin ritmi, kelimelerini seçmende sana rehberlik edecektir. 8 heceyi sabit tutmaya çalışmak, o akıcılığı ve müziği yakalamana yardımcı olur.
- Varsağı: Urfa’nın Sesi, Ağırlıklı 8’li Hece
Varsağı, özellikle Urfa ve çevresinde yaygın olan bir nazım biçimi. Koşma ve semaiye benzer yönleri olsa da, kendi özgün bir yapısı var. Genellikle 8’li hece ölçüsüyle söylenir. Ama farkı, her dörtlükten sonra “Vay benim sarı tamburam” gibi nakarat benzeri tekrarların olmasıdır. Bu tekrarlar, şiire ayrı bir vurgu ve derinlik katar. Varsağıda daha çok yiğitlik, aşk ve tasavvufi konular işlenir. Bre Aşık’ın varsayıları, bu biçimin ne kadar güçlü bir ifade aracı olabildiğini gösterir.
Deneyimlerime göre, varsağı yazarken, bu nakarat kısımlarını o kadar doğal yerleştirmelisin ki, şiirin kendi nefesi gibi duyulmalı. Zorlama bir ekleme gibi değil. Sanki kelimelerin peşine takılıp gelmişler gibi.
- Destan: Uzun Hikayeler, Bazen Kafiye Yok
Destanlar, aşık edebiyatının en uzun soluklu nazım biçimlerindendir. Bir olayı, bir hikayeyi, hatta bir toplumsal durumu anlatmak için kullanılırlar. Kafiye düzenleri çok çeşitli olabilir, bazen aaaa, bbbb gibi kendi içinde düzenli giderken, bazen de daha serbest kafiyeler görülebilir. Hece ölçüsü de yine değişkenlik gösterir, 11’li hece en sık kullanılanıdır ama daha fazlası da olabilir. Aşıkların hayatları boyunca başlarından geçenleri, önemli olayları, hatta toplumsal olaylara tepkilerini destanlarla anlatırlar. Köroğlu’nun destanları, bir dönemin direniş ruhunu yansıtır.
Pratik ipucu: Eğer bir destan yazmak istiyorsan, baştan bir hikaye örgüsü oluştur. Olayların sırasını belirle ve her bir bölümde anlatmak istediğin ana fikri netleştir. Bu, uzun bir yolculuk olsa da, seni nereye gittiğini bilerek yürütecektir.
Bu nazım biçimleri, aşıkların yüreğindeki ateşi, akıllarındaki düşünceleri, yaşamlarındaki sevinci ve hüznü nesilden nesile aktarmış. Sen de bir şeyler yazmak istediğinde, bu biçimlerden birini seçip kendi sesini onlara katabilirsin. Unutma, her bir kelime bir tüy gibi hafif, ama bir araya geldiklerinde bir dağ kadar anlam yüklü olabilirler.