Bol rızık için ne yapılmalı?
Bol Rızık İçin Ne Yapmalı?
Rızık kelimesini duyduğumuzda aklımıza sadece para gelmesin. Rızık, hayatımız için gerekli olan her şeydir; sağlık, huzur, iyi ilişkiler, bilgi ve tabii ki maddi imkanlar. Peki, bu bolluğa ulaşmak için neler yapabiliriz? Deneyimlerime göre, bu konu sadece dua ve dileklerle sınırlı değil. Eyleme dönüştürdüğümüz somut adımlar belirleyici oluyor.
- Niyet ve İnanç: Zihniyetin Gücü
Her şeyin başlangıcı niyettir. Kendine, "Ben bol rızıka layığım ve bunu hak ediyorum" demek, ilk adımdır. Bu sadece bir cümle değil, derin bir inanç meselesi. Eğer içten içe "bana bol rızık gelmez" diyorsan, bilinçaltın bu inancı besleyecektir.
Örnek vermek gerekirse, bir araştırma, pozitif düşünceye sahip bireylerin problem çözme becerilerinin daha yüksek olduğunu ve bu sayede kariyerlerinde daha hızlı ilerleme kaydettiklerini gösteriyor. Bu da doğrudan rızıkla ilgili. Kendi kendine "ben beceriksizim" diyen biri, yeni fırsatları göremez veya reddeder.
Yapman gereken: Her gün, uyanır uyanmaz veya uyumadan önce, "Allah'ım, rızkımı bereketli kıl ve bana hayırlı yollardan nasip et" gibi olumlamalar yap. Kendine karşı şefkatli ol ve geçmişteki başarısızlıklarından ders çıkararak ilerle. Rızkının sadece kendi çabanla değil, ilahi bir lütuf olduğunu da unutma.
- Eylem ve Çaba: Tohumu Ekmeden Hasat Beklenmez
İnanç ne kadar güçlüyse, eylem de o kadar güçlü olmalı. Oturduğun yerden bol rızık beklemezsin. Allah'ın koyduğu evrensel kurallardan biri de sebeplere yapışmaktır. Yani, bir işin olmasını istiyorsan, o iş için gereken çabayı göstermelisin.
Deneyimlerime göre, bir konuda ne kadar derinleşirsen, ne kadar fazla bilgi ve beceri kazanırsan, o alandaki rızkın da o kadar artar. Örneğin, bir yazılımcı, sürekli yeni programlama dillerini öğrenerek ve projeler üreterek kendini geliştirirse, daha iyi iş teklifleri alır. Bir esnaf, müşteri ilişkilerine önem verip, ürün kalitesini sürekli artırırsa, dükkanı daha çok iş yapar.
Rakamlara bakarsak, uluslararası standartlara göre bir işte uzmanlaşmış kişilerin, genel işgücüne göre %15-20 daha fazla kazanç elde ettiği gözlemleniyor. Bu, alanında derinleşmenin somut bir karşılığı.
Yapman gereken:
- Kendini geliştirebileceğin alanları belirle ve bu alanlarda eğitim al, kurslara katıl, kitaplar oku.
- İşini severek ve en iyi şekilde yapmaya odaklan. Sadece "yapmak için yapmak" yerine, "en iyi şekilde yapmak" zihniyetini benimse.
- Fırsatları görmezden gelme. Bazen en büyük fırsatlar en beklenmedik yerlerden çıkar.
- Şükür ve Paylaşma: Bereketi Artıran Anahtarlar
Sahip oldukların için şükretmek, rızkın bereketini artıran en önemli davranışlardan biridir. Elindekiyle yetinip, ona değer vermek, daha fazlasının gelmesine zemin hazırlar. Şükretmek, sadece dil ile değil, kalpten ve davranışlarla da olmalıdır.
Deneyimlerime göre, şükreden insanların hayatlarında daha az stres olduğu ve daha mutlu oldukları gözlemleniyor. Bu mutluluk ve huzur hali de daha olumlu enerjiyi kendine çeker. Dahası, kazancının bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmak, rızkın bereketini katlar. Bu, hem manevi hem de maddi olarak geri dönüşü olan bir eylemdir.
Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: "Sadaka vermek rızkı artırır." Bu basit gibi görünen ama derin anlamı olan bir gerçektir. Fakire verilen 10 TL, senin cebinden çıksa bile, Allah katında ve sonuçta sana misliyle dönebilir.
Yapman gereken:
- Her gün, sahip olduğun küçük büyük nimetler için şükret. Belki burnunun iyi çalışması, belki güne sağlıklı başlamak...
- Kazancının belirli bir kısmını (örneğin %2.5 zekat veya daha fazlası) ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı bir alışkanlık haline getir. Bu, sadaka-i cariye de olabilir.
- İnsanlara iyilik yapmaktan çekinme. Birinin işini kolaylaştırmak, gönlünü almak bile rızka bereket katar.
- Sabır ve Tevekkül: Yolda Kalmanın Gücü
Bol rızık bir anda gelmez. Sabır, bu yolculuğun olmazsa olmazıdır. Emek verdiğin, çabaladığın bir konuda hemen sonuç alamayabilirsin. İşte tam bu noktada sabır devreye girer. Pes etmeden yola devam etmek, bir sonraki adıma geçebilmeni sağlar.
Tevekkül ise, tüm çabayı gösterdikten sonra sonucunu Allah'a bırakmaktır. Sen elinden geleni yaparsın, gerisini O'na havale edersin. Bu, bir rehavet değil, tam tersine bir güç kaynağıdır. "Ben elimden geleni yaptım, gerisi Allah'ın takdiri" düşüncesi, üzerindeki baskıyı hafifletir ve daha rahat hareket etmeni sağlar.
İstatistiklere göre, girişimcilerin %80'i ilk 5 yıl içinde kapanırken, hayatta kalan %20'lik kesim ise genellikle sabır ve adapte olabilme yeteneği gösterenlerdir. Bu da sabrın somut bir sonucudur.
Yapman gereken:
- Hedeflerine ulaşmak için kendine bir zaman çizelgesi belirle, ancak bu çizelgeye sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışırken esnek olmayı da unutma.
- Zorluklarla karşılaştığında hemen pes etmek yerine, neden zorlandığını analiz et ve çözüm yolları ara.
- İşlerin yolunda gitmediğinde bile dua etmeyi ve "Allah'ım, benim için hayırlı olanı nasip et" demeyi bırakma.