Doğu Karadeniz'de hangi hayvancılık yapılır?

Doğu Karadeniz'de Hayvancılık: Bilmeniz Gerekenler

Doğu Karadeniz'in o eşsiz coğrafyasında hayvancılık denince akla ilk gelen şeylerden biri şüphesiz manda yetiştiriciliği. Bu bölgenin yaylalarının nemli ve bol otlu yapısı, mandaların hem süt hem de et verimi açısından oldukça elverişli olmasını sağlıyor. Deneyimlerime göre, özellikle Rize ve Artvin çevresinde mandacılığın hala canlı tutulduğunu görmek mümkün. Bir mandanın günlük ortalama 10-15 litre civarında süt verebildiğini ve bu sütün, özellikle peynir yapımında eşsiz bir lezzet sunduğunu biliyoruz. Eğer bu işe girişmeyi düşünüyorsan, özellikle yerel halkla iletişim kurarak onlardan bilgi alman çok faydalı olacaktır. Onların nesilden nesile aktardığı tecrübeler, sana yol gösterebilir.

Bir diğer önemli kol ise sığır yetiştiriciliği. Daha çok yöre halkının kendi tüketimi için veya küçük ölçekli ticari işletmelerde karşımıza çıksa da, özellikle yaylalarda otlayan yerli ırk sığırlar bölgenin iklimine ve koşullarına tam uyum sağlamış durumda. Kars ve Ardahan gibi komşu illerden farklı olarak, Doğu Karadeniz'de daha çok mera hayvancılığı öne çıkıyor. Bu demek oluyor ki, hayvanlar yılın büyük bir bölümünde otlaklarda besleniyor, bu da etin ve sütün kalitesini doğrudan etkiliyor. Örneğin, yayla döneminde beslenen sığırların etinin daha lezzetli ve aromatik olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda bir yatırım yapmayı düşünüyorsan, mera alanlarının verimliliğini ve su kaynaklarının yeterliliğini göz önünde bulundurmalısın.

Elbette Doğu Karadeniz dediğimizde aklımıza gelen bir diğer hayvan da arıcılık. Yaylaların çiçek çeşitliliği ve zengin bitki örtüsü, bölgeyi bal üretimi için adeta bir cennet haline getiriyor. Özellikle kestane balı, dağ balı gibi özel türler, Doğu Karadeniz'in arıcılık konusundaki farkını ortaya koyuyor. Bir kovanın yıllık ortalama bal verimi, çiçeklenme dönemine ve arıların sağlığına bağlı olarak 20-30 kilogram arasında değişebiliyor. Eğer arıcılığa ilgi duyuyorsan, ilk etapta az sayıda kovanla başlayıp, bölgenin nektar akış dönemlerini iyi öğrenmen işini kolaylaştıracaktır. Ayrıca, arıların hastalıklardan korunması için gerekli önlemleri almak ve yerel arıcı birlikleriyle irtibatta kalmak da önemli. Unutma, iyi bir bal üretimi, iyi bir arıcılık yönetimi gerektirir.

Son olarak da, bölgenin kendine has bir kültürü olan kümes hayvancılığından bahsetmek gerek. Genellikle kırsal kesimde, insanlar kendi tüketimleri için köy tavukları yetiştirirler. Bu tavukların yumurtaları ve etleri, endüstriyel üretimden farklı olarak daha doğal ve lezzetlidir. Özellikle organik beslenen köy tavukları, bölge mutfağının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu alanda profesyonel bir yatırım düşünüyorsan, yerel pazarların taleplerini iyi analiz etmen ve hijyen koşullarına azami özen göstermen başarı şansını artıracaktır.