1 dünya savaşının nedenleri nelerdir?

  1. Dünya Savaşı'nın Asıl Kökleri: İmparatorlukların Çatışması ve Yeni Bir Dünya Düzeni Arzusu

Eğer tarihi biraz incelediysen,

  1. Dünya Savaşı'nın patlak vermesinde tek bir tetikleyici olmadığını görürsün. Bu, öyle birdenbire olan bir şey değil, uzun yılların birikimi. Deneyimlerime göre, olayın merkezinde birkaç ana neden yatıyor:

  1. Milliyetçiliğin Yükselişi ve Büyük Güç Rekabeti

  • yüzyılın sonları ve
  • yüzyılın başları, milliyetçiliğin zirve yaptığı bir dönemdi. Avrupa'daki büyük devletler (Britanya, Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan, Rusya) hem kendi içlerindeki farklı etnik grupları kontrol altında tutmaya çalışıyor hem de birbirleriyle "kim daha büyük, kim daha güçlü" yarışına girmişlerdi.
  • * Balkanlar'daki Durum: Özellikle Balkanlar, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Rusya arasındaki rekabetin sıcak noktasıydı. Avusturya-Macaristan, içinde pek çok Slav barındırdığı için "pan-Slavizm" akımından (Slav halklarının birlik olması fikri) rahatsızdı. Rusya ise kendini Slavların hamisi olarak görüyordu. Bu durum, Sırbistan gibi milliyetçi akımların güçlü olduğu devletlerin ortaya çıkmasına neden oldu.

    * Almanya'nın Yeni Yükselişi: Almanya, 1871'deki birleşmesinden sonra hızla sanayileşip askeri gücünü artırdı. Bu durum, mevcut dengeyi bozdu. Almanya, "güneşin altında payını" istiyordu; yani sömürgeler ve daha fazla etki alanı. Britanya'nın deniz üstünlüğüne meydan okuması, Fransa'nın da 1871'de Sedan Muharebesi'nde kaybettiği Alsas-Loren bölgesini geri alma isteği, gerilimi tırmandırdı.

    1. İttifak Sistemlerinin Körüklediği Savaş Tehlikesi

    Avrupa devletleri, kendilerini güvende hissetmek için karmaşık ittifak ağları kurmuşlardı. Bu, aslında bir güvenlik önlemi gibi görünse de, bir kıvılcımın tüm kıtayı ateşe verebilecek bir mekanizmayı oluşturdu.

    * Üçlü İttifak ve Üçlü İtilaf: Başta Üçlü İttifak (Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya) ve Üçlü İtilaf (Britanya, Fransa, Rusya) olmak üzere bu ittifaklar, bir devlet diğerine saldırdığında, müttefiklerinin de olaya dahil olmasını zorunlu kılıyordu. Yani, iki ülke arasındaki bir anlaşmazlık, hızla büyük bir savaşa dönüşme potansiyeli taşıyordu.

    * Mobilizasyon Planları: Askeri liderler, savaş durumunda ne yapacaklarını titizlikle planlamıştı. Özellikle Almanya'nın Schlieffen Planı gibi planlar, bir cephede savaşırken diğer cephede de hızlıca hareket etmeyi hedefliyordu. Bu planlar, savaş başladığında durmayı zorlaştıran bir etken oldu.

    1. Sömürgecilik Yarışı ve Ekonomik Rekabet

    Sanayi Devrimi ile birlikte devletler hammadde ve yeni pazarlar bulmak için Afrika ve Asya'ya yöneldiler. Bu sömürgecilik yarışı, devletler arasındaki zaten var olan gerilimi artırdı.

    * Hammadde ve Pazar İhtiyacı: Özellikle Almanya'nın geç sanayileşmesi, onun da bu sömürge yarışında daha fazla pay istemesine neden oldu. Britanya ve Fransa gibi köklü sömürge imparatorlukları, bu duruma pek sıcak bakmıyordu. Bu ekonomik rekabet, siyasi sürtüşmeleri de beraberinde getirdi.

    * Örnek: Fas Krizleri: 1905 ve 1911'deki Fas Krizleri, Almanya'nın Fransız nüfuzuna karşı çıktığı ve bu sayede hem Fransa'yı hem de onun müttefiki Britanya'yı karşına aldığı olaylardı. Bu tür olaylar, savaşın kaçınılmaz olduğu düşüncesini güçlendirdi.

    1. Savaşın Tetikleyici Olayı: Saraybosna Suikastı

    Tüm bu altyapı varken, üzerine bir de kıvılcım düştü. 28 Haziran 1914'te, Avusturya-Macaristan Veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşi, Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından Saraybosna'da öldürüldü.

    * Avusturya-Macaristan'ın Tepkisi: Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, bu suikastı Sırbistan'a bağladı ve sert bir nota ile Sırbistan'dan teslimiyet istedi. Sırbistan'ın bazı talepleri reddetmesi üzerine Avusturya-Macaristan, Sırbistan'a savaş ilan etti.

    * İttifakların Devreye Girmesi: Bu noktada, daha önce bahsettiğimiz ittifak sistemleri devreye girdi. Rusya, Sırbistan'ı destekledi. Almanya, Avusturya-Macaristan'ın yanında yer aldı ve Rusya'ya savaş ilan etti. Fransa da Rusya'nın müttefiki olduğu için savaşa dahil oldu. Ardından Almanya'nın Belçika'yı işgal etmesiyle Britanya da savaşa girdi. Yani, bir suikast, dünya savaşına dönüştü.

    Eğer böyle bir süreci anlamaya çalışıyorsan, devletlerin birbirine karşı duyduğu güvensizliği, güvenlik kaygılarını ve kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutma eğilimini görmen gerekiyor. Bu durum, bireyler arasındaki anlaşmazlıklar gibi, büyük devletler arasındaki çözülmemiş sorunların ve bitmeyen hırsın da ne denli yıkıcı olabileceğinin acı bir dersi. Eğer bu tür tarihi olaylardan ders çıkarmak istiyorsan, günümüzdeki uluslararası ilişkilerdeki gerilimlere de bu perspektiften bakabilirsin. İnsanlık, tarihinden ders almazsa, benzer sonuçlarla karşılaşma riski her zaman vardır.