Türkiye Selçukluların yıkılış sürecine girmesine neden olan olay?

Türkiye Selçuklularını Sarsan Olaylar ve Yıkılış Süreci

Büyük bir imparatorluğun çöküşü öyle birdenbire olmaz, değil mi? Türkiye Selçukluları da bir anda tarihten silinmedi. Bu sürecin tetikleyicisi neydi diye merak ediyorsan, deneyimlerime göre birkaç temel noktaya bakmak gerekiyor. Bunlardan ilki ve belki de en önemlisi, iç karışıklıklar ve taht kavgaları.

Hatırlarsan, Anadolu Selçuklu Devleti'nin temeli atıldıktan sonra bile taht kavgaları hiç bitmedi. Babası ölünce yerine oğlunun geçmesi prensibi hep vardı ama bu her zaman sorunsuz işlemedi. Örneğin, Kılıçarslan'ın ölümünden sonra oğulları arasında tam 11 yıl süren bir taht mücadelesi yaşandı. Bu iç çekişmeler, devletin gücünü içeriden kemirdi. Ordunun disiplini bozuldu, hazine zayıfladı ve en önemlisi, düşmanların ekmeğine yağ sürüldü. Sen de bir ailede veya bir grupta sürekli bir anlaşmazlık ve güç mücadelesi olduğunda ne kadar yıpratıcı olduğunu bilirsin, devlette de durum farklı değil. Bu durum, devletin dış tehditlere karşı savunmasız kalmasına yol açtı.

İkinci büyük darbe, şüphesiz Moğol İstilası idi. Moğolların Anadolu'ya girişi, Selçuklu Devleti'nin kaderini belirleyen en önemli olaylardan biri oldu. 1243 Kösedağ Savaşı'nı unutmamak lazım. Bu savaşta Anadolu Selçuklu ordusu, Hülagü'nün komutasındaki Moğol ordusu karşısında ağır bir yenilgi aldı. Bu yenilgi, sadece bir savaş kaybı değil, aynı zamanda Selçuklu Devleti'nin fiilen yıkılışı anlamına geliyordu. Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev II. hayatta kalsa da, devlet artık Moğol hakimiyeti altına girmişti. Moğolların Anadolu'ya getirdiği kaos ve yıkım, ticaret yollarını bozdu, şehirleri tahrip etti ve en önemlisi, Selçuklu otoritesini tamamen sarstı. Düşünsene, ülkenin yönetimi el değiştirmiş ve üstüne üstlük bir de yağmalanıyorsun. Kimsenin hoşuna gitmez.

Üçüncü olarak, devletin ekonomik ve sosyal yapısındaki bozulmalar da bu yıkılış sürecini hızlandırdı. Moğol hakimiyeti altında devletin hazinesi boşaldı. Yetmezmiş gibi, vergi yükü halkın üzerinde arttı. Üstelik, Anadolu'ya yeni göçlerle gelen Türkmenler ve yerleşik halk arasındaki sosyal gerilimler de devleti zayıflattı. Merkez otoritenin zayıflamasıyla birlikte, Anadolu'da Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı beylikler (örneğin Karamanoğulları, Germiyanoğulları, Aydınoğulları vb.) güç kazanmaya başladı. Bu beylikler, zamanla kendi bağımsızlıklarını ilan ederek Selçuklu topraklarını parsellemeye başladılar. Bu durum, "kendi içimizden böldüler bizi" dediğimiz noktaya getiriyor.

Peki, bu bilgiler ışığında ne yapabiliriz diye soracak olursan, aslında insanlık tarihi boyunca benzer durumların yaşandığını görüyoruz. Bireysel olarak düşündüğümüzde, eğer bir kurumda veya bir projede yer alıyorsan, iç çatışmalardan kaçınmak, ortak akla değer vermek ve dış etkilere karşı güçlü durmak hayati önem taşır. Bir devlette olduğu gibi, bir şirkette de, bir projede de sürekli bir iç çekişme varsa, dışarıdan gelen bir rakip veya bir kriz anında ayakta kalmak çok zorlaşır. Bu nedenle, birbirimize destek olmak, ortak hedefler doğrultusunda ilerlemek ve gerektiğinde de uzlaşma kültürünü benimsemek, herhangi bir topluluğun uzun ömürlü olması için temeldir.