Almancada saatler nasıl söylenir?

Almanca Saatler: İşte Bilmen Gerekenler!

Almancada saatleri söylemek başta biraz kafa karıştırıcı gelebilir ama mantığını kavradığında aslında oldukça sistemli. Deneyimlerime göre, temel birkaç kalıbı oturttuğunda gerisi çorap söküğü gibi gelir. Hazırsan, hemen konuya girelim!

Tam Saatler: En Basitiyle Başlayalım

Almancada tam saatleri söylemek için en basit ve en yaygın kullanılan yapı "Es ist [saat numarası] Uhr." şeklindedir. Örneğin:

  • Es ist ein Uhr. (Saat bir.)
  • Es ist zwei Uhr. (Saat iki.)
  • Es ist drei Uhr. (Saat üç.)
  • Es ist zehn Uhr. (Saat on.)

Bu kalıbı çok rahat kullanabilirsin. Eğer günün hangi zamanı olduğunu belirtmek istersen, cümlenin sonuna morgens (sabah), vormittags (öğleden önce), mittags (öğlen), nachmittags (öğleden sonra), abends (akşam) veya nachts (gece) kelimelerini ekleyebilirsin. Örneğin:

  • Es ist sieben Uhr morgens. (Saat sabah yedi.)
  • Es ist zwölf Uhr mittags. (Saat öğlen on iki.)
  • Es ist neun Uhr abends. (Saat akşam dokuz.)

Buçuklu Saatler: Yarım Noktayı Geçmek

Buçuklu saatler de Almancada oldukça kolay. Burada anahtar kelime "halb" (yarım) ve bir önceki saati kullanmak. Yapı şu şekilde: "Es ist halb [sonraki saat numarası].". Bu ilk başta tuhaf gelebilir çünkü Türkçede bir önceki saati söyleriz (mesela 2:30 için "iki buçuk" deriz), Almancada ise bir sonraki saatin yarısı demek için kullanılır. Dikkatli ol!

  • Es ist halb zwei. (Saat ikiye yarım var, yani 1:30.)
  • Es ist halb drei. (Saat üçe yarım var, yani 2:30.)
  • Es ist halb elf. (Saat ona yarım var, yani 10:30.)

Bu kullanımı alışana kadar biraz pratik yapmanı öneririm. Kendi kendine saati sorup cevapla, mesela "Wie spät ist es?" (Saat kaç?) diye sorup cevabını "Es ist halb vier." gibi kendi kendine ver. Bu işe yarayacaktır.

Geçen ve Kalan Dakikalar: Detaylandırmak

Tam saatlerden ve buçuklardan sonra dakikaları eklemeyi öğrenmek gerekiyor. Burada iki ana yaklaşım var:

  1. Geçen Dakikalar: "nach" Kullanımı

Buçuktan önceki dakikalar için "nach" (sonra) kelimesini kullanırız. Yapı şöyledir: "Es ist [dakika] nach [saat].".

  • Es ist fünf nach zwei. (Saat ikiyi beş geçiyor.)
  • Es ist zehn nach halb vier. (Saat buçuktan on dakika sonra, yani 3:40.)
  • Es ist zwanzig nach sieben. (Saat yediyi yirmi geçiyor.)

Özellikle yarım saatten az kalan dakikalar için bu yapı sıkça kullanılır. 15 dakika için "Viertel" (çeyrek) kelimesini de kullanabilirsin. Örneğin:

  • Es ist Viertel nach acht. (Saat sekizi çeyrek geçiyor, yani 8:15.)

  1. Kalan Dakikalar: "vor" Kullanımı

Buçuktan sonra ve bir sonraki tam saate kalanı belirtmek için "vor" (önce) kelimesini kullanırız. Yapı şöyledir: "Es ist [dakika] vor [sonraki saat].".

  • Es ist zehn vor drei. (Saat üçe on var, yani 2:50.)
  • Es ist fünf vor halb fünf. (Saat buçuğa beş var, yani 4:25.)
  • Es ist zwanzig vor neun. (Saat dokuza yirmi var, yani 8:40.)

Burada da 15 dakika için "Viertel" kelimesini kullanabilirsin:

  • Es ist Viertel vor sechs. (Saat altıya çeyrek var, yani 5:45.)

Pratik Önerilerim

  • Sabah/Akşam Ayrımı: Resmi durumlarda veya daha net olmak istediğinde "Es ist [saat] Uhr." kalıbını kullanırken, sabah mı akşam mı olduğunu belirtmek için saat numaralarını ikiye ayırabilirsin: 13 Uhr (öğleden sonra 1), 20 Uhr (akşam 8) gibi. Bu 24 saatlik gösterimdir ve özellikle planlama yaparken çok işine yarar.
  • İki Farklı Yöntemi Karşılaştır: Örneğin 7:10 için hem "Es ist zehn nach sieben." hem de (eğer buçuktan sonrasını düşünürsek) "Es ist fünf vor halb acht." diyebilirsin. Ama ilk yöntem daha yaygın ve anlaşılır. Genelde yarım saatten az kalan dakikalar "nach" ile, yarım saatten çok kalan dakikalar ise "vor" ile ifade edilir.
  • Günlük Konuşmada Hızlanma: Günlük hayatta insanlar bazen daha kısaltılmış şekiller kullanabilirler. Mesela "Es ist Viertel nach" dediğinde, bağlamdan saatin 8:15 mi yoksa 9:15 mi olduğu anlaşılabilir. Ama başlangıçta tam ifadeleri kullanmak en iyisi.
  • Görsel Materyaller: Bir saat resmi bulup üzerine farklı saatleri yazarak pratik yapmak çok etkili oluyor. Ya da telefonundaki saat ayarlarını Almanca'ya çevirip sürekli karşına çıkmasını sağlayabilirsin.

Unutma, dil öğrenmenin en keyifli yanlarından biri de yeni bir sistematiği çözmek. Almanca saatler de bu şekilde. Bol pratikle çok hızlı alışacağına eminim!